Pixar’dan İtalyan kültürüne saygı duruşu

Bu hafta gösterime giren filmler arasında ünlü animasyon stüdyosu Pixar’ın yeni filmi “Luca” dikkat çekiyor. Film, bir İtalyan sahil kasabasında, kendisine kıyasla daha maceracı olan arkadaşı Alberto’ya uyarak yaşadıkları denizden çıkıp insan hayatının renklerini keşfeden deniz canavarı Luca’nın hikâyesini anlatıyor. Enrico Casarosa’nın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosunda ise Jesse Andrews ve Mike Jones’un imzası bulunuyor.

1950 ve 60’lı yıllarda İtalyan Rivierası’nda geçen hikâyede, Luca ile Alberto’nun dondurma, makarna ve uzun motosiklet gezintileriyle geçirdiği yaz ve bütün bu eğlence, derinlerde saklanan bir sır tarafından tehdit ediliyor. O sır da, ikisinin de su yüzeyinin hemen altındaki başka bir dünyadan gelen deniz canavarları olmaları...

Filmin seslendirme kadrosunda ise Jacob Tremblay, Jack Dylan Grazer, Emma Berman, Saverio Raimondo, Marco Barricellive Maya Rudolph yer alıyor. Film, yönetmeni Casarosa’nın Cenova’da geçen çocukluğundan ilham alıyor; Luca’yı kendisi, Alberto’yu da en yakın arkadaşından yola çıkarak yarattığını ifade ediyor. Film, Pixar ekibinin yaptığı İtalyan kültürüne dair araştırmalara da yer veriyor ve İtalyan kültüründen öğeler de içeriyor. Farklı olmakla ilgili bir metafor olan deniz canavarları da eski İtalyan mitlerinden geliyor. Ekip, görsel açıdan rehberlerinin usta Japon animasyoncu Hayao Miyazaki olduğunu ifade ediyor. Yönetmene göre film, “Federico Fellini ve diğer İtalyan sinemacılara bir saygı duruşu” olarak tanımlanıyor. Filmin uyandırdığı nostalji hisleri, görselliği ve seslendirme performanslarıyla diğer Pixar animasyonları gibi eleştirmenler tarafından beğeniyle karşılandı.

Diğer filmler

Haftanın diğer filmleri arasında dikkat çeken filmlerden biri aksiyon türündeki “Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings”. Film, kişisel geçmişinde büyük yer tutan The Ten Rings örgütü ve onun lideri The Mandarin ile karşı karşıya gelen dövüş sanatlarında usta Shang-Chi’nin hikâyesini konu ediniyor. Kazakistan ve Rusya ortak yapımı “Tomris”, Akan Satayev’in imzasını taşıyor. Film, altıncı yüzyılda İskit-Saka İmparatorluğu’nun başına geçerek Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı olan Tomris Hatun’un hayatını konu ediniyor. Hollywood korku filmlerinden usta ismi James Wan’ın yönettiği yeni film “Habis / Malignant”da Madison şok edici cinayet görüleriyle paralize oluyor. Çektiği bu azap, uyanıkken gördüğü bu rüyaların gerçek cinayetlere ait olduğunu fark ettiğinde daha da korkunç bir hal alıyor. Bu hafta gösterime giren bağımsız Amerikan filmi “İki Aşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers” ise dünya prömiyerini geçen yılki Sundance Film Festivali’nde yapmıştı. Robert Machoian’ın yönettiği film, boşanmak üzere olduğu eşi ve onun yeni sevgilisini öldürmeyi düşünen bir adam hakkında.