Kültür Sanat Şair ressamlar, ressam şairler

Şair ressamlar, ressam şairler

18.11.2008 - 22:14 | Son Güncellenme:

.

Şair ressamlar, ressam şairler

Bedri Rahmi, Metin Eloğlu, Oktay Rifat, İlhan Berk, Metin Altıok... Şair ressamlar, şiirlerini resimden bağımsız tutmakta herkesten daha çok titizlik gösteriyor olabilir mi?

Şiirini resim, resmini şiir gibi işleyen Bedri Rahmi.” Bu simetri, Bedri Rahmi’nin bu yıl altmış yaşına giren “Karadut” kitabıyla ilgili olarak kurulmuştu.
Bedri Rahmi Eyuboğlu, kitabın 1948 tarihini taşıyan ilk basımını, siyah-beyaz desenler ekleyerek, kendisi hazırlamış. Sonraki bazı basımlarda yoktu bu desenler. Ancak 2002’de İş Kültür Yayınları’ndan çıkan güzel basımda, o ilk siyah-beyaz desenlerin yanı sıra “Karadut” adlı sergide yer almış resimlerin renkli baskıları da vardı.

Karadut Hanım’ın gerçeği
Oğlu Mehmet Eyuboğlu’nun kitaba yazdığı birinci sınıf yaşamöyküsel sunuştan öğreniyorduk ki, Karadut Hanım, asıl adı Mavi Gerekmezyan olan bir Ermeni heykeltıraştır ve Bedri Rahmi’nin heykelini de yapmıştır. 1946 yılında hastalanıp ölmüş Karadut.
Bu kitap, özellikle de kitapla aynı adı taşıyan ve “Karadutum, çatalkaram” diye başlayan şiir, yıllar boyu popüler şiirin yıldızlarından biri oldu. Belki hâlâ öyledir. Karadut Hanım’ın gerçeği ya da ilgili heykeller ve resimler bilinmeksizin, yıllar boyu dilden dile dolaştı bu şiirler. ‘Yapıtın özerkliği’ ilkesini fazlasıyla gerçekleştiren örneklerdendir.
Bedri Rahmi’nin şiiri ile resmi arasındaki simetri, yapıtlar düzeyinden çok, sanatçının sıfatları düzeyinde kurulmalı belki de. Şiirleri ile resimleri çeşitli açılardan ortaklaşmakla birlikte (halk sanatından motifler ile, güçlü bir libidonun işaretlerini içermeleri vb.), şiirlerini ‘resim gibi’ işlediği saptamasını daha çok eğretilemeli anlamıyla sınırlı tutmakta yarar var. Resmini ‘şiir gibi’ işlediği saptamasını da öyle.
Şair ressamlar, şiirlerini resimden bağımsız tutmakta herkesten daha çok titizlik gösteriyor olabilir mi?
İlhan Berk ressam şairdir, Komet şair ressam. Komet’in güzelim “Olabilir Olabilir”i yayımlandığında, geçen yıl tam bu vakitler, herhalde çoğumuzun zihninde bu kez böyle bir simetri belirmişti.
Önyargı bu ya, kendisi de şair ve ressam olan Necmi Zekâ’nın Aralık 2007 tarihli Virgül dergisindeki “Olabilir Olabilir” konulu yazısını bu simetriye değineceği tahminiyle okumuştum. Komet’in resminden hiç söz etmeyip yalnızca şiirinden söz ederek bu önyargıyı bir güzel boşlukta bırakmıştı Necmi Zekâ. Şiirin resimden bağımsızlığını, denemesinde bile korumak ister gibiydi.

Metin Altıok’un akrabalıkları
Ondan bir ay sonra, Ocak 2008’de Milliyet Sanat’ta, daha önce Komet’in resmi üzerine de yazmış olan Orhan Koçak ise, artık belki de kaçınılmaz olan kapıyı açarak ‘resim yapıp sergi açan iyi şairler’e değiniyordu: “Metin Eloğlu, Oktay Rifat, İlhan Berk...”
Sondaki üç noktanın olduğu yere Metin Altıok’u eklemeliyiz bence. Onunki de resim ile şiir arasında başka bir tür simetridir diyebiliriz. Uzunca bir süre yalnızca ressamdı Metin Altıok, en azından öyle bilinirdi. Sonradan, 1976’da “Gezgin” kitabının yayımlanmasının ardından bu kez yalnızca şair olarak bilinir oldu.
Ancak, simetri burada da tam değildir. Metin Altıok’un benim görebildiğim resimleri için özgün demek zordu, Abidin Dino’nun kıvrımlı desenleriyle aynı ailedendiler. Gerçi Dino’nun kıvrımlı desenleri de Cemal Nadir’in desenleriyle akraba gibi durur hep...
Metin Altıok’un şiirlerindeki belirtik resimsellik/ görsellik ise Behçet Necatigil ile akraba bulunmuştur. Esas olarak resmi bırakıp şiirde karar kılarken görselliğin bazı olanaklarından vazgeçmek istememişti Metin Altıok belki de. Sonuçta bu onun ayırt edici özelliklerinden biri oldu.
Her durumda, kabaca simetri dediğim ilişkinin her belirişi farklı bir yönelişin işareti oluyor. Her oluş gibi, aslen tekil.
Bedri Rahmi’nin, bütün tekilliği ve özgünlüğü içinde sıkça rastladığımız göndermelerinden birini içeren “Biz de” şiiri, Bedri Rahmi ile bir olup Dağlarca’yı bir kez daha anmak için iyi bir fırsat:

Haberin Devamı

“Biz de çocuktuk Allahım
Ekmek elden gelirdi su gölden
Günlerimiz uzun evlerimiz büyüktü
Ve yağmur çift çubuk için değil
Sadece bizim için yağardı.”