Kültür SanatSarkis ile yolculuk

Sarkis ile yolculuk

18.07.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sarkis ile yolculuk

Sarkis ile yolculuk





Sarkis ile yolculuk
Yaşamı ve çalışmalarını Paris’te sürdüren güncel sanatçı Sarkis Zabunyan, kendisi tarafından tasarlanan ve müzenin dikiş atölyesine dönüştürülen bir salonunda Victor Feres tarafından gerçekleştirilen 11 ışıltılı giysiyi ‘mankenlerin üzerine geçirdi’. Bu kostümler, "Chang", "Aniki - Bobo", "Almanya Sıfır Yılı", "Aparajito", "Herman Slobbe" (Kör Çocuk), "Mouchette", "Stalker", "Yeelen", "Yaaba", "Arkadaşımın Evi Nerede" ve "Bağımsız Bir Hayat" adlı 11 bağımsız filmden alıntılanan 11 çocuk görüntüsüyle diyaloğa giriyor. Sergi kapsamında haftada bir defa Ceret’in çocukları kendi giysilerini mankenlerin üstündekilerle değiştirip, insanlarla karşılaşmak için sokaklarda geziyor. Çocuklar, söz konusu kıyafetler içinde konuşup, yemek yiyip, sorulara cevap veriyor. Bu eylemle Ceret Müzesi, ‘müzenin içini kentin yüreğiyle bağlantılandıran’ etkileşimli girişimlerine devam etmiş oluyor.
Sarkis, "Yolculuk, güneş, karanlık" sergisi içinde üç metre uzunluğunda büyük fötr kıyafetler tasarlıyor. Sanatçının deyişiyle "Bu eserler, geleceğe dair enstalasyon fikirlerinin kostüm şeklini almış habercileri gibiler. Ve tıpkı tek parça anıtlar (monolitler) gibi, salonu hakimiyet altına alıyorlar." Sergilenen ürünlerin birbirlerinden ayrılmalarını sağlayan renk ise haykırdıkları, fısıldaştıkları, saldırdıkları, kendilerini savundukları bir tür ‘dil’ olma niteliği taşıyor. İlk planda dıştaki tekstil tabakası, seçilen dili renklendiriyor; bu dil, belli kromatik kontrastları kullanarak söyleşinin tonunu ayarlıyor. Ve kumaşın ortasında içinin görülebilmesini sağlayan, deri fikrinin ötesine geçen, bir oyuk oluşturuyor.

Tesadüfün getirdiği hikâyeler
Bir dergideki şans eseri bulunan fotoğrafta, Afrikalı oldukları aşikâr pek çok kişi içinden biri, kırmızı kumaştan bir haçla süslü gri bir örtüye bürünmüş, kırmızı renkli bir şilteye oturmuş ya da uzanmış haldeyken, duyarsız bir el tarafından harekete geçirilen bir tabancanın yarattığına benzer bir flaşla gecenin içinde kavranır hale geliyor.
Bu fotoğrafla olan beklenmedik karşılaşma Sarkis’i Ceret’de gösterilen iki filmi yapmaya itiyor. Haç motifli filmlerin her biri yaklaşık bir dakikalık; biri pozitif (fırtınadan sonraki sıcak atmosfer, gökkuşağı haber veriliyor), diğeri ise negatif (yeşilimsi, soğukluk banyosu yapıyor). Sanatçı bu iki alan içinde, zihinsel bir espas (uzam, alan, boşluk ve süre), tefekküre dair bir espas oluşturuyor.
Sergiyle geldiği noktayı "Bir fırtına koptuğu zaman ve bir yıldırım düştüğünde, önce yıldırımın ışığını görür, ardından gök gürlemesini duyarız; ikisi arasındaki zamanda başka bir espas (boyut) açılır, beni içim bu yaratma espasıdır" diye açıklıyor Sarkis.

Benjamin’e saygı duruşu
"Yolculuk, Güneş, Karanlık" sergisi, yakın geçmişin iz bırakan filozoflarından Walter Benjamin’in 1940’daki trajik ölümünün yıldönümünün arifesinde, 25 Eylül’de son bulacak.
Yıllardan beri onun eserleri üzerinde çalışan Sarkis, o gün çocukları Benjamin’in Port - Bou’daki mezarına davet edecek. Sanat eseri, anıtsal eserler, şehrin mahalleleri; bunlar Sarkis’in ‘alanları’ olma niteliği taşıyor.
Sürekli değişen şartlara (materyal, ışık ve renk) sahipler. Ermeni asıllı bu İstanbullu sanatçı, yaklaşık 30 yıldır bir ülkeden diğerine, bir kıtadan bir başkasına dolaşıp, bu farklı elemanları bir araya getirerek saf enerji ve yaratı güdüsüyle dolu, yoğun ve derin bir ağ örüyor.

Bilgi için:
Ceret Modern Sanat Müzesi
Bitiş tarihi: 25 Eylül 2002


















































EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler