Kültür SanatŞerif Mardin ve Türkiye'de modernleşme

Şerif Mardin ve Türkiye'de modernleşme

03.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Mahalle baskısı' olgusuyla yeniden gündeme gelen Şerif Mardin'i okumak, aynı zamanda Türkiye'nin demokratik yönetimi için gerekli bilimsel altyapıyı hazırlama potansiyeline sahip olmak adına bir ilk adım.

Şerif Mardin ve Türkiyede modernleşme

TÜRKİYE'NİN MODERNLEŞME SÜRECİNİ MASAYA YATIRAN PROFESÖR: ŞERİF MARDİN... Türkiye'nin modernleşme tarihi, bu tarihin taşıdığı sorunlar ile aynı zamanda içerdiği karmaşık nitelik; bu modernleşme sürecini modern-geleneksel, Doğulu-Batılı, ilerici-gerici, düzen-değişim, açıklama-anlama, ötekileştirme-yüceltme ve benzeri ideolojik ve söylemsel karşıtlıkların gerisinde bir alanda, toplumsal değişim sorunsalı içinde çözümlemeyi gerekli kılar. Türkiye'nin son yıllardaki değişimi ve 'mahalle baskısı'; "Türkiye Malezyalılaşıyor mu?"; "Türkiye'nin İslama uzaklığı mı yoksa yakınlığı mı kendisini dünya siyasetinde çekici kılmaktadır?"... Tüm bu önemli, göz ardı edilemeyecek ama tartışılması söylemsel ve siyasal mücadeleler yaratacak olgu ve sorular bizi Prof. Dr. Şerif Mardin'e ve Mardin'in Türkiye'de modernleşme süreci üzerine yaptığı derin, kapsamlı, orijinal ve ufuk açıcı çalışmalara götürür. Bu tartışmalarda Mardin damgası; tartışmaların çözümünde kullanılacak temel gönderim noktalarının başında ise Mardin'in çalışmaları ve yorumları vardır. Türkiye'nin batılılaşma serüveni, demokratikleşme süreci ve bu sürecin içerdiği eksiklikler, bugün yaşadığımız kültürel kimlik sorunlarının tarihsel ve sosyolojik kökenleri, Laiklik-İslami kimlik ilişkisi, küreselleşme, Avrupa entegrasyonu, vb. süreçlere ve sorunlara analitik, çoknedenli, çokboyutlu ve tarihsel bir bakış açısıyla yaklaşmak, bize Türkiye'de modernleşme sürecini karmaşıklığı içinde anlama ve eleştirel çözümleme olanağını verecektir. Bu çözümleme girişimi de, iki boyutlu ama eşzamanlı hareket etmesi gereken yöntemsel manevrayı gerekli kılar: Bir taraftan kuramsal-felsefi düzeyde modernite tartışması yaparken, diğer taraftan bu tartışma içinde üretilen kavramlar yoluyla, günlük yaşam düzeyinde, "toplumsal sorunları, talepleri ve süreçleri" anlama yoluyla eleştirel çözümleme girişimi başlatmak.Tam da bu noktada, Prof. Dr. Şerif Mardin'in ismi ortaya çıkar. Mardin, kültürden siyaset sosyolojisine, siyasal kuramdan tarihsel sosyolojiye, kültürel çalışmalardan yorumbilgisel çalışmalara kadar çok geniş bir bilimsel yelpaze içinde ürettiği eserleriyle, bize Türkiye'de modernleşme sürecinin hem makro hem de mikro düzeylerde hareket eden sistemik, özgün ve kapsamlı bir çözümlemesini sunmaktadır. Bu niteliğiyle, Türkiye'de sosyal bilimler alanı içinde, akademik ve bilimsel gelişimin en önemli taşıyıcılarından, itici güçlerinden biri olmuştur. Yine bu niteliğiyle Mardin, sosyal bilimler alanında, Türkiye'yi dünyaya tanıtan en önemli bilim insanlarımızın başında gelir. Mardin'in özgünlüğü ve geçerliliği, bu bağlamda, sürekli kendini yeniden üretmekte. Örneğin 1970'li yıllarda yazmış olduğu eserler, sanki bugün yazılmış gibi okunur. Ama bu, Mardin'in eserleriyle eleştirel okuma ya da bu eserlerden farklı düşünme olasılığını ortadan kaldırmaz. Aksine, Mardin'i eleştirel okumak ve eserleriyle eleştirel bir diyalog ilişkisine girmek, Mardin'in modernleşme çözümlemesinin okuyucuyu davet ettiği alandır. Bu temelde de, Mardin'i okumak ve öğrenmek, Mardin çözümlemesini yeniden kurmak, onun kavramlarını yeniden düşünmek ve bu yolla toplumsal değişim sorunsalı içinde, Türkiye'nin modernleşme sürecinin içerdiği süreklilikleri ve kırılmaları ortaya çıkatmak, dolayısıyla bugünün doğasını dün-yarın ekseninde anlamaktır. Bir anlamda, Türkiye'de toplumsal değişimi, modernleşmenin taşıdığı çokboyutlu ve çokkatmanlı zihniyet, kültürel, siyasal, ekonomik, günlük yaşam ilişki ve etkileşimleri içinde çözümleyen ilk toplum bilimci Şerif Mardin'dir. Mardin'in Osmanlı modernleşmesi içinde "Jön Türk Düşüncesi", "Türkiye'de Toplum ve Siyaset", "Siyasal ve Sosyal Bilimler", "Türkiye'de Din ve Siyaset", "Türk Modernleşmesi" ve "Bediüzzaman Said Nursi Olayı", aynı zamanda da "İdeoloji", "Sivil Toplum" ve "Yorumbilgisel Yaklaşım (Hermaneutik)" üzerine yaptığı derin ve kapsamlı çalışmaları, bize hem kuramsal hem de tarihsel-ampirik düzeylerde, özgün bir modernite tartışmasını verir. Modernleşme sürecinin taşıdığı gerilimleri, çelişkileri ve bu temelde sürecin karmaşık yapısını ortaya koyar. Bu çalışmaları içinde Mardin, bugün hala tartıştığımız, 'merkez-çevre', 'tam bir ulus devlet olarak modern Türkiye kavramı', 'modernleşmenin kültürel çelişkisi ve sosyal etos sorunu', 'Volk İslam (halk İslamı) kavramı', 'İslami kimliğin kendini değiştirme kapasitesi' gibi çok önemli kavramları ve yöntemsel çerçeveleri ortaya koymuş geliştirmiş ve okuyucuya sunmuştur. Kendini sürekli yeniden üretir Mardin'in merkez-çevre modeli, Türkiye'de toplum yönetiminin taşıdığı çelişkileri ortaya koymada ve anlamada, hala tartıştığımız bir modeldir. Evet, bu modelin bugünün Türkiye'sinin karmaşıklaşan yapısı içinde yeniden kurulmaya gereksinimi vardır, ama bu, modelin önemini azaltmaz. Aynı nitelik, Mardin'in modernleşme-din ilişkilerini çözümlerken üzerinde durduğu ve bu temelde yaptığı, devlet-merkezci modernleşmenin toplumla bağ kurmada yaşadığı sorunlar üzerine çözümlemesi, bugün de Türkiye'de geçerliliğini koruyan nitelikte. Ulus-devlet yaratma, hukuksal-bürokratik rasyonel otorite yaratma çabaları, sanayileşme sürecini başlatma ve modern ulus yaratma temelinde yapılan üstyapısal reformlar temelinde, dolayısıyla kurumsal anlamda başarılı olmuş bir modernleşme projesi ile bu projenin toplumla bağ kurarken yaşadığı ideolojik ve zihniyet düzeyindeki sorun, dolayısıyla 'sosyal etos sorunu', bugünün Türkiye'sini ve yönetimini çözümlemede de çok kullandığımız bir saptama. Aynı şekilde, İslami kimliğin oluşma ve gelişme serüveninde geçirdiği değişimler üzerine Mardin'in bize sunduğu derin çözümleme, bugün geçerliliğini koruyor. Daha da önemlisi; bu çözümlemenin İslami kimlik ile seküler kurum / yönetim yapısının tarihsel ve diyalektik bağlantısı üzerine kurulması, bize Türkiye'nin bugünü ve yarını hakkında önemli ipuçları veriyor. Bu ipuçları, İslami kimliğin Türkiye'de değişim kapasitesini anlamada önem taşıyor. Diğer taraftan da"Türkiye Malezyalılaşıyor mu?" tartışmasında olduğu gibi, Türkiye'nin geleceği ile ilgili yapılan çalışmalara ufuk açıyor.Bugün Türkiye'de yaşadığımız toplumsal değişim bize demokratikleşme olasılığı verirken, bir taraftan da hem etnik, devletçi ve dışa kapalı milliyetçi-toplulukçu siyasal söylem ve hareketlerin güçlendiği bir siyaset anlayışını gündeme getiriyor; diğer taraftan da İslami kimliğin siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda giderek güçlenen bir aktör olduğu bir toplumsal yapıyı ortaya çıkarıyor. Bu nedenle, bugün hem merkez sağ parti ve muhafazakar-demokrat olma iddasında olan AKP'nin güçlü yönetimi altında bir Türkiye hem tepkici milliyetçiliğin terörden yabancı düşmanlığına kadar geniş bir alanda güçleniği bir Türkiye hem de AB ile tam üyelik müzakere süreci götüren, demokratikleşmesinde ve ekonomik kalkınmasında sürdürülebilir bir derinleşme istemini yaşama geçirmeye çalışan bir Türkiye var karşımızda. Birden fazla Türkiye gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Ve bu anlamda da, giderek 'karmaşıklaşan bir topluma' dönüşen bir Türkiye'de yaşıyoruz. Böyle bir Türkiye, böyle çokboyutlu ve çokkatmanlı bir toplumsal değişim sürecinden geçerek karmaşıklaşan bir modern toplum, sadece devlet-parti ilişkilerine indirgenmiş bir siyasi çözümleme ya da serbest pazar ilişkilerine indirgenmiş bir ekonomik çözümleme ile anlaşılamaz. Aksine bir karmaşık toplum olarak Türkiye, içindeki devlet-toplum/birey ilişkilerinin nasıl düzenlendiğini, devlet-ekonomi-kültür arasındaki karşılıklı etkileşimlerin nasıl kurulduğunu, günlük yaşamın nasıl yeniden üretildiğini anlayacak bir modernleşme çözümlemesiyle mümkündür. Şerif Mardin bize bu çözümlemeyi, dolayısıyla bize bugünü dün-yarın ekseninde anlamak için gerekli kuramsal, tarihsel, felsefi ve yöntemsel alt yapıyı sunar. Bu temelde Şerif Mardin'i okumak, sadece Türkiye'de modernleşme sürecinin özgün ve öğretici çözümlemesini okumak değil, karmaşık bir toplum olarak Türkiye'nin iyi, adaletli ve demokratik yönetimi için gerekli kuramsal çereçeveyi kuracak bilimsel altyapıyı hazırlama potansiyeline sahip olmak için önemli bir ilk adım. n Karmaşıklaşan toplum *Koç Üniversitesi, Prof. Dr. "Bediüzzaman Said Nursi Olayı" İletişim "Din Ve İdeoloji" İletişim "İdeoloji" İletişim "Jön Türklerin Siyasi Fikirleri" İletişim "Siyasal ve Sosyal Bilimler" İletişim "Türk Modernleşmesi" İletişim "Türkiye'de Din ve Siyaset" / İletişim "Türkiye'de Toplum ve Siyaset" İletişim "Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu" / İletişim ŞERİF MARDİN KİTAPLIĞI "Avrupa'da Etik Din ve Laiklik" Metis "Şerif Mardin'e Armağan" Editör: Tanıl Bora / İletişim "Oryantalizm, Oksidanalizm ve Şerif Mardin" / Alim Arlı / Küre "Cumhuriyet İdeolojisinin Nakşibendilik Tasavvuru / Fatih Şeker / Dergah Yayınları ŞERİF MARDİN HAKKINDA

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler