Kültür Sanatstreç kot divası

streç kot divası

08.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

BERRİN KARAKAŞ

streç kot divası

streç kot divası



BERRİN KARAKAŞ
"MY heart races when my Motorola beeps". Güzel Türkçemize kısaca; "Motorolam çalar, kalbim çarpar," şeklinde çevirebileceğimiz bu tekno - aşk satırları, streç kot divası Mariah Carey'nin son albümü "Charmbracelet"dan. Bunun üzerine daha da ne demeli...
Çiçekli, kelebekli, pembeli Mariah Carey, büyülü bileziği bileğine geçirip geri geldi. Eminim pek çoğumuz bu geri gelişi, "Çok lazımdı sanki..." şeklinde selamlayacağız amma ve lakin şöyle bir durum da var: Kendisi yüzyılımızın en çok satan, '90'lardan beri şarkıları listelerin yakasını bir türlü bırakmayan en bi diva kişisi. Öyle ki bu kişi, naçizane albümleriyle Jennifer Lopez, Whitney Houston, Madonna, Celine Dion gibi diğer okkalı divaları da sollayıp geçmiştir tarihi boyunca. Tarih söz konusu olunca, Virgin Records ile yaptığı transfer anlaşması sayesinde en yüksek transferler listesinde Guinness rekorlar kitabına geçmişliğini de unutmayalım. Ya da unutalım, çünkü artık divamızın MonarC Music adında kendisine ait bir plak şirketi var. Son albüm "Charmbracelet" de doğal olarak buradan çıktı. Mariah Carey'nin önlenemez yükselişini açıklamak adına kendisini, pembe renkten ve kelebeklerden mütevellit bir dünyanın saf, kırılgan ve seksi bir üyesi olarak tanımlamak sanırız yeterli olur. Keza, albüm satışları ve bilboard listeleri gösteriyor ki, Mariah Carey, şartlar ne olursa olsun, kalbi ortaokul zamanlarının renkli ve kilitli hatıra defterlerinde kalmışların her daim gözbebeği. 30'unu devirmesine rağmen Britney Spears gibi çıtırların dünyasında "Yıkılmadım ayaktayım," semptomları göstermesi de cabası. Esasen 2002'de çıkmış olup, memleketimize ancak 2003 gibi gelen yeni albüm "Charmbracelet"in de temelinde bu "Yıkılmadım ayaktayım," şiarı yer alıyor. Bildiğiniz gibi albüm, intihar girişimli büyük bir Mariah Carey depresyonunun ardından geldi. İntihar girişimleri basına sık sık "yemek zehirlenmesi" şeklinde yansısa da, Mariah Carey'nin bu bol şöhretli dünyada pek de rahat ettiği söylenemez sanırız. Ama hepimiz biliyoruz ki, yüce Amerikan rüyası güç gerektirir. Bu yüzden Mariah Carey en son bunalımını da temiz temiz atlatacak ve yeni bir albümle sevenlerinin arasına dönecektir. Albüm kapağının içine "Her fırtınadan sonra gökkuşağı çıkar," şeklinde özlü sözler yazılırsa daha da iyi olacaktır hatta. İşte "Charmbracelet"ta durum aynen böyle. Bütün fırtınalar atlatılmış, gökkuşağının ardından rengârenk Mariah Carey bum diye patlamıştır. Büyük ihtimal Carey'nin atlatılan fırtınaları arasında kendisinden 20 yaş büyük eski kocası Sony'nin eski patronlarından Tom Mottola'nın büyük yeri var. Öyle ki çift, 1998'te ayrılmadan önce Carey yeniden doğmaya aday "Butterfly" (1997) albümünü çıkarıverdi. Ardından da 1999 tarihli "Rainbow"geldi. Böylece Mottola görevini tamamlamış, Starr adlı bir grupta söylerken keşfettiği güzel tırtılını kelebeğe çevirip yeni tırtıllara doğru yelken açmıştı. Bildiğiniz gibi kendisi artık bir başka Latinos - Pançoz güzeli Thalia kız'la evli. Bu durumu, birbirini dengeleyen genç ve yaşlı çiftler olarak da ele alabiliriz pek tabii ya da en temizi Mottola'yı genç ve güzel Thalia'sına emanet edip Mariah Carey divaya geri döneriz.
İlk çıktığı zamanlar pop pop edalarıyla pembelik dünyasından bize haberler salan Carey, düşmemek için ortamdaki değişiklikleri de takip etmeyi ihmal etmeyerek, gerektiğinde rap'inden hip hop'ına, R&B'sinden club'ına her türlü tarzı, müziğine başarıyla sıkıştırıp bu günlere kadar gelmiş güçlü biri. Biraz daha eskilere, '80'lerin sonlarına gittiğimizdeyse, Lopez'inden Madonna'sına 'Amerikan Rüyası' gerçek olmuş her genç kızın hikâyesinin bir benzeri çıkıyor yine karşımıza. Kısaca "New York'ta garsonluk ve kuaförlük aşamaları atlatıldıktan sonra, ilk albümle şöhreti yakalamaca" durumu. Gerçi Carey'nin opera sanatçısı annesinin de kariyerindeki yeri büyük. Ne de olsa minicik kızını sahnede Verdi'nin "Rigoletto"sunu söylerken yakalayıp "Ne kabiliyetli kızım var," diye destek veren ilk kişi annesi.
Divamızın son yapıtı "Charmbracelet"e geri dönersek; albüm, açılışı ve kapanışı ilk single ve büyük aşk şarkısı "Through the Rain" ile yapıyor. Kapanışta da aynı parçanın remix'ini dinliyoruz. Şarkı, "Yüzleşemeyeceğin hiç bir sıkıntı yok. Dayan, varol, yaşa, yıkılma!!!" tadında bir dayanma şarkısı. Onca gevezelikten sonra bu tema için de "Yakışırrrr" deyip geçelim. Ardından yazının açılışını yaptığımız, rapçi Cam'ron ile bir ortak çalışma; rap rap parça "Boy" (I need You) gelsin. Albümde rap alemlerine bulaşmış bir başka parça da Jay Z. ve Freeway'li "You Got Me". Mariah Carey sesini incelttikçe, diğerleri kalınlaştırıyor gibi. İşte denge... Hatırlarsanız Carey ve Jay Z, "Heartbreaker" parçasında da birlikte çalışmışlardı. Jay Z'nin, Carey tarzına güzellikler kattığı ortada. Bu anlamda Missy Eliot, Pufff Daddy gibi daha önceleri çalışılmış güzel isimleri de atlamayalım. Keza kendileri yine eskilerde ortak çalışmalarda bulunulmuş Boyz to Men, Whitney Houston gibi popüler isimlerden kırk kat daha iyidir. Yeni albümün en büyük sürprizlerinden sayılabilecek Def Leppard cover'ı "Bringin' on the Heartbreak"e de şöyle bir uğrayarak yazıya son verelim. Carey, rocker bir kişi olmasa da gençlik zamanlarında pek bir dinlermiş Def Lepperd'ı. Bir gün kuaförde bu şarkı kulağına çalındığında yeniden, "Neden olmasın, neden söylemeyeyim," deyip koymuş albüme. Herkeslere kolay gele...