Süpürgelerinizin tepesine

Kadınlarla süpürgelerin feminizm öncesi dönemde iki türlü ilişkisi vardı: Ya saçlarını süpürge ederlerdi üç çocuk ve bir adam uğruna ya da cadı olup uçan süpürgeleriyle gezerlerdi dolunayda.
Bir zamanlar peşinde koşulmuş, genç ve güzel kızlar, yıllar sonra bir tür bakıcı konumuna düşürülmüş, çocuklarının acıdığı kocalarının aldattığı zavallı çilekeşler olarak betimlenirdi. Hala öyledir ama biraz daha saygın bir konum edinmişlerdir: Şirret feministlere alternatif muhafazakar değerlere bağlı aile kadını. Cadılar ise kötü kalpli olmanın yanı sıra yaşlı ve çirkin kadınlar olarak betimlenirdi. Genç ve güzel olsun da isterse femme fatale olsun. Güzelin elinden zehir olsa içilir muhabbeti. Eh, buyrun için öyleyse. Daha doğrusu izleyin ve büyülenin. Şimdiki cadılar genç, güzel, zeki ve yetenekli. Hem uçan süpürgeye biniyorlar hem de ellerinde büyülü fener var.
Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali bu durumun göstergesi. 4 - 11 Haziran tarihleri arasında Ankara'da düzenlenecek olan Festival'de kadın yönetmenlerin kadın temalı filmleri gösterime sunulacak. Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilecek olan Kadın Filmleri Festivali hedefi kadınlar arasında iletişim ve işbirliğinin artması: "Sinemanın kendi diline kadın söylemini yansıtması hem sinemanın hem de onu izleyen kitlelerin popüler söylemine etkide bulunabilir. Bu noktada, kadını estetik nesne olarak değil de gerçek kimliği, sorunuları ve mücadelesi ile ele almayı başaran, kadın sorununa duyarlı yönetmenler ve onların kadın temalı filmleri önem taşıyor. Amacımız, kadın sinemasında bu söylemi bulmak, izlemek ve tartışarak yeniden üretime katkı sağlamak..." diyor Uçan Süpürgeciler.
Kadınlar yalnız sinemada değil sanatın tüm dallarında nesneden özneye evrim geçiriyorlar. Kadın imgesini iliklerine dek sömüren yedinci sanatta ustalaşmak, söz sahibi olmak üzereler. Erkek gibi olmadan, erkekleşmeden sinema yapabilen, eril bakış açısından yazılmış tarihi koşullanmanın üstüne çıkıp kadın duyarlılığını yansıtabilen sinemacılar henüz yeterli sayıya ulaşmış değiller. Dolayısıyla çok sayıda hakiki "kadın filmi" de yok ortada. Ama bir musibet bin nasihatten iyidir. Uçan Süpürgecilerin programında yer alan filmlerden Marleen Gorris her yönden eşsiz filmi, izledikçe güzelleşen "Antonia'nın Yazgısı / Antonia's Line" kadar Lina Wertmüller'in filmografisinin yüzkarası, sinirlerimi tepeme çıkaran "Peri / Ninfa Plebea"sını izlemek de önemli ve yararlı.
Macar yönetmen Marta Mezsaros'un filmlerinin, Almanya'da yaşayan Seyhan Derin'in "Ben Annemin Kızıyım" adlı belgeselinin gösterime sunulmaları Festival'in teması bir yana sinema adına sevindirici gelişmeler. Derin ve etkili Macar sinemasından farklı bir duyarlılık getiriyor Marta Mezsaros. derin'in belgeseli ise iki yıl önce, tek bir Türkiye yapımının kabul edilmediği Berlin Film Festivali'nde, yönetmeni Türk olan tek filmdi.
Bir Kadın Filmleri Festivali'ne kadınlar kadar erkeklerin de gereksinmesi vardı. İlk Festival'de programın çok tatmin edici olduğu söylenemese de farklı gözle bakmak açısından bir seçenek sunduğu ortada. Umarım biz bize bir Festival olmaz...

4 Haziran Perşembe
21.15 Orlando
5 Haziran Cuma
12.15 Gülüşan, 14.30 Peri, 16.45 Muhteşemden Balkabağı (İtalya), 19.00 Peri (İtalya), 21.15 Muhteşem Balkabağı
6 Haziran Pazartesi
12.15 Piano, 14.30 İneğin Orgazmı (Yunanistan), 16.45 Orlando, 19.00 İneğin Orgazmı, 21.15 Bu Konu Hakkında Konuşmak İstemiyoruz (Arjantin)
7 Haziran Pazar
12.15 Kızarmış Yeşil Domatesler, 14.30 Bu Konu Hakkında Konuşmak İstemiyoruz, 16.45 Fetuş (Macaristan), 19.00 Antonia'nın Yazgısı, 21.15 Petus (Macaristan)
8 Haziran Pazartesi
12.15 İpekçe, 14.30 İkisi (Macaristan), 16.45 Kaçış (Macaristan), 19.00 Amigomio (Arjantin), 21.45 Kristin Lavrensdetter (Norveç)
9 Haziran Salı
12.15 Bir Kadının Portresi
14.30 İkisi (Macaristan)
16.45 Kaçış (Macaristan)
19.00 Antonia'nın Yazgısı
21.15 Kaçış (Macaristan)