Vega tatlı mı, sert mi?

Tamam tamam sustum. Ne kadar zorlasanız da, eğer bir kere bu vokali duyduysanız asla unutamazsınız. Yıl 99, taze grup Vega ve onun "enteresan" vokali Deniz, albümün adı da "Tamam Sustum". Şimdi "Tatlı Sert" ile arz - ı endam eyliyorlar. Gitarda Tuğrul Akyüz, klavyede Gökhan Mert Koral ve vokalde Deniz Özbey. Hemen söyleyelim grubun sözcüsü Deniz Özbey’di.

"Tamam Sustumöda en çok vokaliniz konuşulmuştu.
Hem eksi hem artı etkisi oldu. Daha çok benim vokalim konuşuldu o açıdan biraz rahatsız oldum. İlk vokal denememdi, beni profesyonel zannettiler.

Bu albümde tamamen değişmiş ama. Özel bir çalışma mı yaptınız?
Aslında çalışmadım. Zihinde halledilir vaziyeti oldu. Sahneye çıktıktan sonra başka türlü söylemeye başlıyorsunuz. Ne demek olduğunu anlıyorsunuz. Dolayısıyla ikincisi için stüdyoya girdiğimde can havliyle söyledim. "Tamam Sustumöda ses tonumu tanıdım. Yanlış perdeden söylemişim meğer. Konuşuyor gibiydim, halbuki daha zorlanabilirmiş sesim. İmkânları da stüdyoda biraz kullanınca vokal düzeldi.

Basın bülteninde sizin "melankolik optimist" bir grup olduğunuz yazıyor, nasıl bir şey bu?
Albümün ismine bakarsan "Tatlı Sert". Müziğimizin yapısıyla, insanların bakış açısıyla ilgili bir şey. Her parçada hem melankoli hem de insanın içini kıpır kıpır eden bir ritim var. Dolayısıyla "Tatlı Sert". Melankolik optimist de bizim menajerimizin öyle bulduğu bir isim. Müzik söz konusu olduğunda, çocuksu bir iyimserlik var hepimizde. O da hem müziğe hem sözlere yansıyor.

Üç kişilik bir grupta nasıl bir çalışma sisteminiz var?
Ya iki kişi bir araya geliyoruz ya da direkt üç kişi. Evde birtakım basit aletlerimiz var; org, klasik gitar ve bir tane de teyp. Parçalara hep böyle başladık, 10’ar saniyelik demolarını hazırladık. Doğaçlama yapıyoruz. 10 - 15 tane parçayı arka arkaya diziyoruz. Muhakkak aralarından birkaç tanesi bir şeyler uyandırıyor bizde. Ve o parçanın üzerinde çalışmaya başlıyoruz. Sözleri genellikle ben yazıyorum ama danışarak. Anında yazıyorum, oturup ayrı bir söz yazma durumu yok.

İlk albümde eletronik müzik tınıları daha fazlaydı, ikincisi ise neredeyse akustik. Ne oldu?
Bizim müziğimiz yapılışı açısından elektronikti ama mantığı açısından yine pop - rock’tı. Hazırlanışı elektronik, yoksa parçalar sahnede uyarlandığında hiç de elektronik havası vermiyordu.

Bu albümün konser albümü olduğunu söylüyorsunuz, niye?
Sahneye çıkmanın etkisiyle yapılmış bir albüm bu. İzleyiciden canlı çalma elektriğini aldıktan sonra, onu hep üzerimizde hissettik. Bu parçaları yaparken ister istemez, sanki bir konser albümü hazırlıyormuş gibi hazırladık. Daha rahat. Grupların stüdyoda hazırlanmış albümleri ile gerçek performansları çok farklıdır. Onu daha çok birbirine yaklaştırmaya çalışan bir albüm yapmaya uğraştık.

Gruptaki insanların asıl işleri farklı. Müziğe ne kazandırıyor bu durum?
İkisi elektronik mühendisi. Ben mimarım. Müziğe bakış açıları çok paralel şu anda yaptıkları ya da ilk anda yaptıkları şeylerle. Tabii şimdi daha da gelişti. Benim de küçük uğraşılarım vardı ama sonuçta bir albüm yapmaya kalktığınızda ortaya koyacak bir malzemeniz oluyor. İlk albüm tesadüfen çıkan bir iş. Kendi adıma ne söz yazabileceğimi düşünüyordum ne şarkı söyleyebileceğimi ne melodi bulabileceğimi... Ama baktım ben bu işin adamıyım.

Albümün prodüktörü Teoman. Bu, eksi mi artı mı?
Teoman çok güzel bir şey yaptı, müzikten kazandığı parayı müziğe yatırdı. Cesur bir hareket. Prodüktör olarak da "Ben size karışmıyorum, her şeyi kendiniz yapacaksınız," dedi. Dolayısıyla böyle sağlıklı bir ilişkinin üzerine ister Teoman’ın projesi desinler, ister demesinler bizi etkileyecek hiçbir şey yok. Artı Teoman iyi bir isimdir, onunla birlikte anılmak avantaj olacaktır bizim için.

Yakında konserler var mı?
İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir’i dolaşmak istiyoruz, öyle bir program hazırlanıyor. Bize gelen e - mail’lere göre karar verdik. Anladık ki gidersek birkaç kişi toplanacak ve eğleneceğiz, biz de onlar da.

Vega
Universal Müzik