Kültür Sanat Viski, puro ve güzel kadınlar!

Viski, puro ve güzel kadınlar!

30.05.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Amerikan hükümetinin ambargosuna rağmen Küba’ya yılda yaklaşık yüz bin Amerikalı geliyor. Bunların büyük kısmı Ernest Hemingway hayranı.

Viski, puro ve güzel kadınlar

Viski, puro ve güzel kadınlar!

Amerikan hükümetinin ambargosuna rağmen Küba’ya yılda yaklaşık yüz bin Amerikalı geliyor. Bunların büyük kısmı Ernest Hemingway hayranı.

ŞEBNEM ŞENYENER/HAVANA

Viski, puro ve güzel kadınlar
Sokaklar sıcaktı. Öğle üzeri siesta vaktiydi, Gregorio Fuentes’in evine girdiğimde. Küçücük odada tek kişilik yatağına, dizleri delik deşik gri pantolonu, bordo renkli soluk gömleğini çıkarmadan uzanmıştı Don Gregorio. Beni fark edince doğruldu. Dudaklarında kanser, tütün ve güneş... Gözleri aynı "İhtiyar ve Denizödeki gözler. Deniz renginde, gözleri hâlâ neşeli, gözleri hâlâ yenilgiyi asla kabullenmeyecek bir başkaldırının kıvılcımlarını taşıyordu. Havana’ya seksen kilometre uzaklıktaki balıkçı köyünde taze boyanmış kulübesinde. Yüz iki yaşında olmanın getirdiği bir hafiflikle ayağa kalktı. Oturma odasında özenle yerleştirilmiş sallanan koltuğuna doğru yürüdü. Denizi hatırlarcasına koltuğunun düzenli sallantısına bıraktı kendini. Ernest Hemingway’e 1954’de Nobel Ödülü kazandıran "İhtiyar ve Deniz" ile ölümsüzleşen Don Gregorio, bu Karaib adasındaki herkesin saygı gösterdiği ününe sadık şekilde yaşayan bir kahramandı. Yarım yüzyıl önce Hemingway’in teknesi Pilar ile kılıç avına çıktıklarında da ihtiyardı işin tuhafı. Yarım yüzyıl sonra evine girdiğimde de. Turist mevsiminde kapısına "Uyuyorum, lütfen rahatsız etmeyin," tabelası asacak kadar popüler olan Don Gregorio o gün Hemingway ile birlikte balığa çıktıklarında çekilmiş fotograflarını göstermiş. Hemingway’den esinlenmişcesine ölümsüzlüğün sırrını açıklamıştı gülerek: "Viski, puro ve güzel kadınlar!" Altı yaşında babasının kaptanlık yaptığı bir tekneyle Kanarya adalarından Küba’ya gelen Don Gregorio 1897’de doğdu. Geçtiğimiz ocak ayının on üçünde 104 yaşında öldü.
Palmiye ağaçlarının dalları tembel bir esintiyle kımıldandı. Havuz başındaki iki Amerikalı eski Havana’da ikinci el kitapçılardan topladıkları Hemingway kitaplarını heyecanla karşılaştırdılar: "Bu gezinin masrafını nasıl karşılıyorum sanıyorsun," dedi biri ötekine. Diğeri bilmem gibilerden ağzını yamulttu. "Hemingway’in kitaplarını topluyorum ikinci elden. Sonra onları Internet’te satıyorum, işte böyle çıkıyor gezinin masrafı." Amerikan hükümetinin ambargosuna rağmen Küba’ya yılda yaklaşık yüz bin Amerikalı geliyor. Bunların büyük kısmı Hemingway hayranı. Hemingway’in Havana’da kaldığı Ambus Mundo otelinden içki içtiği El Floridita, La Bodeguita gibi barlara, Havana tepelerindeki evi, teknesi Pilar’a dek Küba yönetiminin dikkatle sergilediği bütün turistik mevziler Hemingway hacılarının hac yolu adeta. Küba’dan Hemingway kitabı bulup getirmek ise bir hazine avı.
Contact Yayınları’ndan 1923’de Fransa’da sadece 300 adet basılan ve tek baskı yapan "Üç Hikâye ve On Şiir" kitabından bir kopya ele geçiren hayat boyu Küba’ya istediği kadar seyahat edebilir. Yine Fransa’da 1924’de Three Mountain Press’den sadece 170 adet basılan "Zamanımız" şimdi bir hazine değerinde. Yirmi bin dolara alıcı bulan bu kitap için Hemingway 1931 Nisan ayında yazdığı mektupta şunları kaydetmiş: "Şu ‘Zamanımız’ aklına gelir miydi, Paris’te bir açık artırmada 200 dolara satılmış. O kitaptan tek kuruş kazanmadım ben. Bill Bird kitabı tahta baskı yapmanın keyfini çıkarmak için bastı. Sonunda o baskı aletini Nancy Cunard’a sattı. Bütün baskısı tükenince kazandığı parayı diğer satmayan kitapları basmak için kullandı. Ben topu topu Amerika baskısından bir 200 dolar kazandım. İçindeki hikayelerden hiç birini bir tek dergiye dahi satamamıştım. İşte böyle acayip bir iş."




KÜLTÜR & SANAT