Kültür SanatYaprak çiçek açan öyküler

Yaprak çiçek açan öyküler

13.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nezihe Meriç "Yandırma" kitabındaki öykülerinin başını ve sonunu okurlara bıraktığını söylüyor

Yaprak çiçek açan öyküler




Nezihe Meriç'in "Yandırma" isimli öykü kitabı yalın, ayrıntıların büyüsünü içeren yedi öyküden oluşuyor. 1998 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü de alan "Yandırma", Nezihe Meriç'le okuru dokuz yıl sonra tekrar buluşturuyor. Ancak bu, Meriç'in bu süre içinde kitap yayımlamadığı izlenimi vermesin. Bu süre içinde onun çok sayıda çocuk öyküsünü de okuduk.
"Beyaz kağıda, önce, `yandırma' yazıyorum. Egeli bahçıvanlardan bir deyim bu. Çapalanacak yerleri bir güzel çapalar, dört beş gün bırakırsın güneşe, yansın toprak. Sonra suyu bir boca eder, bir göllendirirsin. Uff! Gör nasıl fışkırır haftaya varmadan yaprak çiçek" diyor, Meriç, kitabın ilk öyküsünde. Ardından tıpkı yandırmanın tanımında olduğu gibi dokuz yıl aradan sonra yaprak çiçek açıyor öyküleri ve hem öykünün hem de kitabın adını alıyor. Bu da sanki başka öykülerin habercisi izlenimini veriyor. "Demek size böyle geldi. Kitap adları, öykü adları benim için çok önemlidir. Bazen önce ad vardır. Öykü kendiliğinden bu ada göre gelişir. Bu `kendiliğinden'in altını çiziyorum. Bazen öyküye öylece başlarım, bittikten sonra adını koymak için zorlanırım. Şiir kitaplarını bir bir elden geçiririm. Not defterimi okurum. Bildiğim atasözlerini, deyimleri, küfürleri, türküleri, aklımda yer etmiş şarkıları düşünürüm. Sözlüklere bakarım. Uzun iştir benim ad koyuşum. Yandırma bana, yaşamak için, yaşamayı algılamak için gerekli olan o gizemli diyebileceğimiz güçten yoksun oluşu, şöyle dolaylı, hayal meyal anımsatıyor. Çok açık seçik değil."
Meriç öykülerinde sanki karekterlerin hayatından bir kesit vermiş gibi. "Sizin gibi genç bir arkadaşınız da bu soruyu yöneltmişti. Beni düşündürdü. Öyküyü nasıl tanımlıyorum? Yanıt: Tanımlamıyorum. Sözlüğe bakabilirsiniz bu sözcük için -yani mündemiç demek istiyorum. Sözlüğe bakabilirsiniz bu sözcük için- insanı, beni etkileyen, yazma isteği veren `bir durum'unda görüp, onun üzerine kuruyorum öykümü. Başını ve sonunu okurlara bırakıyorum. Biz zaten hep beraber yazıyoruz. Okur ve ben. Böyle düşünmek benim çok hoşuma gidiyor.


EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler