Kültür Sanat Yılmaz Güney’in tartışmalı vatandaşlığı

Yılmaz Güney’in tartışmalı vatandaşlığı

08.01.2009 - 01:34 | Son Güncellenme:

1992’de dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin tarafından hazırlanan yasayla Yılmaz Güney’in vatandaşlık hakları iade edilmiş oldu. Ancak bazı hukukçular, Güney öldüğü ve ailesi de başvuruda bulunmadığı için vatandaşlığı alamadığı görüşünde...

Yılmaz Güney’in tartışmalı vatandaşlığı

Nâzım Hikmet’in Türk vatandaşlığına kabulünün ardından Yılmaz Güney’in durumunun ne olacağı tartışılmaya başladı. Dünkü gazetelerde çıkan “Sıra Yılmaz Güney’de” ifadesinin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yaptığı “Yılmaz Güney’in de vatandaşlığı ile ilgili sorunlar varsa düzeltiriz” açıklaması kafa karışıklığı yarattı. Çünkü, 12 Eylül sonrasında vatandaşlık hakkını kaybeden ve 1992’de dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin tarafından hazırlanan yasayla hakları iade edilen 209 kişi içinde Güney de yer alıyordu. Bu durumda Yılmaz Güney, bugün Türk vatandaşı sayılmaz mıydı?

Fatoş Güney:?Önemsemiyorum
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, “Benim için zaten vatandaşlıktan çıkarılma olayı, sadece kâğıt üzerinde bir işlemdi. Hiçbir zaman önemsemedim. Şimdi de önemsemiyorum” dedi. Peki ama 1984’te ölen Güney, bu haktan yararlanmış mıydı, yararlanmamış mıydı?
Görüşüne başvurduğumuz İsmet Sezgin, 1992’deki ilgili yasayla Yılmaz Güney’in vatandaşlık haklarının iade edilmiş olduğunu belirtti: “Yılmaz Güney de bu yasa kapsamındaydı. Yasa çıktığında eğer sağ olsaydı ve Türkiye’ye gelseydi vatandaş olacaktı. Ama sağ olmadığı için yasadan yararlanamadı. Bu durumda eşi başvuruda bulanabilirdi ama bulunmadılar. Vârisleri de herhalde lüzum görmediler.”

Avukat Çetin: Ölümle kişiye bağlı hak sona erer
Sezgin’in sözünü ettiği yasaya göre herhangi bir başvuru olmaksızın kişinin vatandaşlık hakkının iade edilmesi gerekiyor. Yılmaz Güney’in buna rağmen Türk vatandaşı olamamasını ise avukat Fethiye Çetin şöyle açıklıyor: “Haksız bir kararla vatandaşlıkları kaybettirildiği için tekrar yasa çıkarıldığında herhangi bir başvuru olmaksızın, bu kişileri vatandaşlığa kabul etmek lazım.
Çünkü siz bir haksızlığı gideriyorsunuz. Ama tabii ki vatandaşlık gibi haklar kişiye sıkı sıkı bağlı haklardır. Kişi öldüğünde bu haklardan yararlanamaz. Ölümle birlikte kişiye bağlı haklar sona eriyor. Nüfusta artık düşmüş, haklardan yararlanacak bir kişi ortada yok. Ama ailesi başvurabilirdi.”

Haberin Devamı

Yılmaz Güney’in tartışmalı vatandaşlığı

403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu Geçici Madde 3 - (Ek: 27/5/1992 - 3808/2 md.)
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25’inci maddesinin (g) bendi uyarınca haklarında Bakanlar Kurulu’nca Türk vatandaşlığını kaybettirme kararı alınmış olanların nüfus kütüklerindeki kayıtları, müracaatlarına ve herhangi bir işleme gerek kalmaksızın İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce canlandırılır.

Vatandaşlıktan çıkarılan sanatçılar
Bugüne kadar Türk vatandaşlığından çıkarılan sanatçılar arasında müzisyenler Cem Karaca, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Fuat Saka, Ali Baran, Ozan Ekmekçi, ressam Avni Arbaş, yazarlar Nihat Behram, Demir Özlü, Mehmed Uzun ve Deniz Kavukçuoğlu da var.
Yazar Deniz Kavukçuoğlu, 12 Mart muhtırasının ardından ‘askeri yükümlülüğünü yerine getirmediği’ bahanesiyle vatandaşlıktan çıkarılmıştı. Kavukçuoğlu 22 yıl Almanya’da yaşadıktan sonra 1992’de Alman pasaportuyla ülkesine döndü.
Ressam Avni Arbaş ise Paris’te bulunduğu 1964 yılında “Yurda dön ve askerlik vazifeni yap” çağrısına uymadığı için vatandaşlıktan çıkarıldı; Arbaş vatandaşlık haklarını 1977’de yeniden kazandı.
12 Eylül döneminde 300 yıl hapsi istenince Almanya’ya iltica eden müzisyen Ozan Emekçi ise, 2004’te ‘askerlik’ nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı; Türkiye’ye girişi yasaklandı. 2007’den bu yana üç kez özel izinle Türkiye’ye gelen Emekçi hâlâ vatandaşlığa iade edilmedi.
Cem Karaca 1987’de vatandaşlığının iadesi talebinde bulundu; dönemin başbakanı Turgut Özal’ın oluruyla vatandaşlığa iade edildi.