Kültür Sanat Yüksek gerilim hattı!

Yüksek gerilim hattı!

06.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yüksek gerilim hattı!

Yüksek gerilim hattı





Yüksek gerilim hattı
Yukarılarda bir yerlerde Alfred Hitchcock, ellerini koca göbeğinin üzerine kavuşturmuş, alt dudağını iyice sarkıtmış, müstehzi bakışlarla Hollywood’dakileri izliyor olmalı. Hitchcock’un başyapıtlarına imza attığı gerilim filmleri bu aralar pek revaçta. Dolayısıyla biraz geriden takip ediyor olsak da, biz de, Amerikalılar gibi yaz vizyonunu ürpererek geçireceğiz.
Türkiye’de haftanın filmi "Panik Odası", elbette. David Fincher hayranlarının da gerilim türü meraklılarının da beklentilerini karşılıksız bırakmıyor. ABD’de iki yeni gerilim filmi manşetleri işgal ederek gösterime giriyor: "Enough / Yeter" ve "Insomnia / Uykusuzluk". (Bizde herhalde "Bitmeyen Taciz", "Uykusuz Geceler, Kanlı Şafaklar" gibi daha iç gıcıklayıcı Türkçe adlarla gösterilirler!) Geçen hafta ikinci kez gösterime giren "Enigma"dan Bond filmi "Dünya Yetmez"e kadar her türde film çeviren bir yönetmen olan Michael Apted, "Enoughöta hem onu sürekli aldatan hem de boşanmayı reddedip döven kocasından kaçan bir kadınının serüvenini anlatıyor. Başrolü üstlenen Jennifer Lopez’in performansıyla beğeni topluyor.
"Insomnia" ise iple çekilen bir film. Geçen yıl "Akıl Defteri / Memento" ile hepimizi sarsan Christopher Nolan yönetti; başrolleri Al Pacino ve Robin Williams paylaştı! İki yıl önce İstanbul Film Festivali’nde gösterilen, Stellan Skarsgard’ın oynadığı aynı adlı Norveç filminin ikinci çevrimi. Nolan’ın Hollywood’a geçişi için uygun bir proje olduğu söylenemez ama orijinalinden daha ürkütücü ve daha gizemli olduğu vurgulanıyor. Alaska’nın kutup dairesi içinde kalan bir yerinde, güneşin hiç batmadığı yaz mevsiminde bir cinayeti araştıran dedektif (Pacino) yanlışlıkla ortağını öldürür. Cinayetin zanlısı olabilecek kasabanın delisi (Williams) ise tanık olduğu bu olay üzerine ona şantaj yapar. Beyaz gecelerde gözüne uyku girmeyen dedektifin bunalımının üzerine kurulan filmde Oscarlı Hilary Swank de rol alıyor.
Bu hafta bir de aksiyon - gerilim türünde film ABD’de gösterime giriyor. Phil Alden Robinson’ın yönettiği "The Sum of All Fears / Bütün Korkuların Toplamı"nda Ben Affleck ve Morgan Freeman bir nükleer bombayı etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
Affleck ve Freeman’ı Haziran ayı içinde iki gerilim filminde daha izleyeceğiz. 21 Haziran’da gösterime girecek "Changing Lanes / Şerit Değiştirmeköte Ben Affleck ve Samuel L. Jackson bir trafik kazasından sonra can düşmanı haline gelip birbirlerinin hayatını zehir etmek için uğraşan iki kentli, profesyonel ve çevrelerinde sevilen adamı canlandırıyor! Roger Ebert’tan dört yıldız alan bu filmi merakla bekliyoruz. Bu yazıda adı geçen filmlerin hemen hepsi Amerikalı eleştirmenlerden dört üzerinden üç yıldız aldı, zaten!
Morgan Freeman ise üçüncü kez Ashley Judd ile başrolü paylaştığı "High Crimes / Büyük Günahlaröda (28 Haziran), savaş suçlusu olduğu iddia edilen Jim Caviezel’ın avukatı rolünü üstleniyor.
"Enough", "Insomnia" ve "The Sum of All Fears" sıralamayı nasıl değiştirir göreceğiz ama ABD listelerinde ilk onun içinde iki gerilim filmi daha var: "Murder by Numbers / Sırayla Cinayet" ve "Unfaithful / Sadakatsiz". Barbet Schroeder’in Cannes Film Festivali’nde Yarışma Dışı gösterilen "Murder By Numbers"ında Sandra Bullock "kusursuz cinayet" işlemek için uğraşan iki liseli delikanlının peşindeki dedektifi canlandırıyor. Genç canileri ise bu yıl İstanbul Film Festivali’nin sivrilen filmlerinden "The Believer / İnançlı"da anti - semit Yahudi rolünü üstlenen Ryan Gosling ve "Hedwig and the Angry Inch / Hedwig ve Kızgın Çıkıntısı"nda rol alan Michael Pitt canlandırıyor.
Bir süredir fragmanları gösterilen "Unfaithful" ise Claude Chabrol’ün ünlü "La Femme infidele"inden uyarlandı. Küçük çaplı bir skandal koparan "Lolita"dan beri sesi soluğu çıkmayan Adrian Lyne, kara filmin aşk üçgenini yeniden kuruyor. Fransız sinemasının yakışıklı aktörü Olivier Martinez, "öldüren cazibesini" sadık eş, iffetli kadın Diane Lane’i baştan çıkarmakta kullanıyor. Lane, ondan ayrılmak istediğinde kocası Richard Gere ile birlikte yaşamlarını tehlike atmış oluyor...
David Lynch gibi artık Fransız yapımcılardan medet uman Brian de Palma’nın 2001 yapımı "Femme Fatale"ı da gerilim türünde. Rebecca Romjin - Stamos ile Antonio Banderas’ın başrollerini paylaştıkları "Femme Fatale", tarz sahibi yönetmenin en iyi çalışmalarının bir toplamı, saplantı derecesinde tutku üzerine bir dakikası bile sıkıcı olmayan bir film olarak nitelendiriliyor.
Hollywood’un partneri haline gelen Avustralya sinema endüstrisi de gerilim furyasının dışında kalmadı elbette. Adını bir Latin dansından alan "Lantana" konvansiyonel olmayan bir polisiye - gerilim şeklinde tanımlanıyor. Festivalde "Banka"nın başrolünde izlediğimiz Anthony LaPaglia, Oscarlı Geoffrey Rush ve Barbara Hershey’in performansları övülüyor.
Sinemaseverlerin gösterim tarihi için geriye saymaya başladığı iki filmi, tatlı niyetine sona saklayıp, bilimkurgu sınırlarına dahil olsalar da gerilim türünün özelliklerini taşıdığını söylemeden geçmeyelim. "Sixth Sense / Altıncı His"in yönetmeni Night Shyamalan, "Signs / İşaretleröde rahip Mel Gibson’a mısır tarlasındaki uzay gemisi izlerinin gizini araştırtıyor. Steven Spielberg ise "Minority Report / Azınlık Raporu"nda potansiyel suçluların peşinde düşen geleceğin polisi Tom Cruise’un kendini aklama çabasını konu alıyor.