Milliyet ExecutiveYakın tehlike global enflasyon

Yakın tehlike global enflasyon

05.01.2022 - 14:21 | Son Güncellenme:

Dünya ekonomilerinde Kovid-19 salgın hastalığı ile birlikte piyasalara enjekte edilen nakit, ekonomileri rahatlatırken enflasyona yol açtı. Global ölçekte son 30 yılın zirvesine tırmanan enflasyonun geçici değil, yapışkan olma tehlikesi korunma önlemlerini zorunlu kılıyor.

Yakın tehlike global enflasyon

ZEYNEP AKTAŞ

Haberin Devamı

Pandeminin neden olduğu ekonomik daralma nedeniyle piyasaların toparlanması için merkez bankaları acil önlem olarak likidite genişlemesine gitmişti. Söz konusu önlem piyasalara yeterli miktarda nakit girişi sağlarken ekonomiler de buna hızlı tepki verdi. Büyüme rakamları düzeldi. Ancak buna paralel enflasyon da yükseldi. Nitekim IMF ekim raporunda 2021 yılı küresel ekonomik büyüme tahminini 0.1 puan aşağıya revize edip, yüzde 5.9’a çekti. Enflasyonun ciddi bir tehdit oluşturduğunun en somut örneği ise, ABD’de TÜFE’nin ekimde yüzde 6.2 artarak son 30 yılın en yüksek değerine ulaşması oldu. Türkiye’de de benzer bir durum söz konusu. Kasımda TÜFE yüzde 21.3”e ulaşırken son üç yılın en yüksek seviyesine denk geliyor. Veriler önümüzdeki yıl ekonomilerin en büyük sorununun enflasyon olacağını söylüyor.

Haberin Devamı

Performans etkisi

Öte yandan virüs yeni varyantları ile ülkeleri etkilemeye devam ediyor. Farklı ülkelerde ek önlemler devreye alınıyor. Veriler Türkiye’nin son üç yılda büyüme sorunu yaşamadığını gösteriyor. Diğer gelişmekte olan ekonomilere göre daha güçlü bir performans sergilemeyi başardı. 2022 yılında da yüzde 4’lük bir ekonomik büyüme öngörülüyor. Ancak enflasyondaki artış göz ardı edilmemeli. Enflasyonun ekonomiyi kemiren yanı büyüme rakamlarını da eritmekte. Türkiye’nin ihracat, yatırım ve istihdama dayalı ekonomik modeli, ürünlerdeki katma değerin artırılması halinde daha yüksek bir verimlilik sağlayabilir. Ancak sağlıklı büyümenin yolu enflasyon ile mücadeleden geçiyor. 2022’de turizm gelirlerinin de katkısı ile daha olumlu bir seyir gözlenebilir. Fakat dünyada etkisini gösteren ve büyüme rakamlarını eriten enflasyon, 2022’de küresel bazda merkez bankalarının ve ekonomilerin başında en büyük sorun olarak ortaya çıkacak.

Avantaj ve fırsat

Türkiye’nin en önemli avantajlarından biri ihracat. Kredi teşvikleri, baz etkisi, artan kur ile ihracat yapan şirketler 2021 yılında kârlarını artırdı. Ancak aynı dönemde yükselen enflasyon bu kârlılığın sürdürülebilir olması noktasında daha fazla çabayı gerektiriyor. Asya’dan nakliyatın gecikmesi üretim ve dolayısıyla lojistiği Türkiye’ye kaydırarak avantaj sağlayabilir. Böyle bir durumda önümüzdeki iki, üç yılda ihracat 250-300 milyar dolara çıkabilir. İhracat odaklı büyüme mali politikalarla beslendiği takdirde ekonomik katkının refah olarak dönmesini sağlayabilir. Sağlıklı bir ekonomik büyüme düşük enflasyon, düşük faiz, yüksek istihdam anlamına gelirken bunlar toplumun refahını yükseltir. Pandemide küresel merkez bankalarının desteğiyle sağlanan refah şimdilerde enflasyonla erimeye döndü. Enflasyonu düşürücü her tedbir toplumun refah düzeyini tekrar yükseltirken reel büyümeye olanak verecektir.

Haberin Devamı

Global ölçekte son 30 yıllık dönemin zirvesine tırmanan enflasyonun geçici değil, yapışkan olma tehlikesi önlemleri zorunlu kılıyor. Sağlıklı büyümenin yolu kesinlikle enflasyonla mücadeleden geçiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler