Sınırın sıfır noktasında bilinen tarihin akışını değiştirecek kazı

Türkiye-İtalya ortaklığında Türkiye-Suriye sınırında yapılan kazıda, bilinen dünya tarihini değiştirecek bulgular ortaya çıktı. 8 yıldır yürütülen ve güvenlik nedeniyle ara verilen kazılarda, Hitit dönemine ait saraylar ve mühür gibi eserler gün ışığına çıkarılıyor. Suriye sınırına sıfır noktadaki dünyanın önemli antik kentlerinden Karkamış'ta Türk-İtalyan ekip tarafından yürütülen kazı çalışmalarında rastlanan tarihi bulgular Gaziantep'te düzenlenen toplantı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıda kazı çalışmalarının yapıldığı bölgede oluşturulan Arkeopark'ın da tanıtımı yapıldı. Kazıda çıkan saraylar ve mühürler Dünyanın en önemli arkeolojik kentlerinden biri olan Karkamış’ta 8 yıldır süren ve 2018 yılında güvenlik gerekçesiyle ara verilen kazıların bu yılki çalışmaları Türk-İtalyan ortaklığındaki ekip tarafından tamamlandı. Kazı çalışmalarında Karkamış Antik Kenti'nin milattan önce 2 bin yılında Anadolu'da ve Mezopotamya'da hüküm süren Hitit'lerin önemli kentlerinden olduğu belirlendi. Çalışmalar sonucunda, MÖ 13’üncü yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir eyalet krallığı başkenti işlevini yerine getiren Karkamış’ta iki saray keşfedildi. Bulunan onlarca mühür baskısı ile Hitit sarayı hakkında emsalsiz detaylara ulaşıldı. Ayrıca Demir Çağı’ndan olağanüstü eserler, mezarlar ve mühürler ortaya çıkarıldı. "Bütün dünyanın gözü Karkamış’ta" Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kazı çalışmalarında çıkarılan eserlerin bilinen dünya tarihini değiştirecek bulgular olduğunu belirtti. Tüm dünyanın gözünün Karkamış Antik Kent'e çevrildiğini belirten Şahin, "Karkamış arkeolojik kazılarının sekizinci sezonunun bilimsel sonuçlarını sunmak üzere burada buluştuk. Kazı başkanı Nicol Marchettı ve Hasan Peker tarafından yürütülen Türk-İtalyan projesinde son 8 yıldır çok yoğun çalıştılar ve bulunan eserler ve sonuçlarını anlatacaklar. Karkamış Türkiye’de, Akdeniz’deki en önemli arkeolojik merkez