Otomobil'Hay aksi şeytan!’ dediklerimiz

'Hay aksi şeytan!’ dediklerimiz

01.07.2006 - 13:34 | Son Güncellenme:

Dışarı çıktığınızda motosikletiniz çalışmıyor, yeşil ışık yandığında kalkarken motor 'stop’ ediyorsa, okuyun...

Hay aksi şeytan’ dediklerimiz
MOTOSİKLET DÜNYASI / Kemal Merkit

(2004)

Bu kez biraz, motosiklet konusundaki çeşitli yazılarda ve kullanıcılarla yaptığım sohbetlerde üzerinde durulan, ufak tefek de olsa, motosiklet sürücüsünün hayatını kolaylaştırmaya yönelik küçük uyugulamalara değinmek istedim. Acemi sürücülerin, hatta kimi zaman da tecrübelilerin birçok kez kırmızı ışıktan kalkışlarda motosikletini stop ettirdiğine tanık olmuşsunuzdur. Bunun büyük nedeni, otomobillerdeki gibi debriyajı ayarlayamamak değil, “doğru viteste" olmamaktır. Motosiklet vitesi sıralı olduğundan, birçok kez yavaşlama durumunda sürücüler, vitesleri gerektiği gibi sırasıyla düşürmeyip, en yüksek vitesteyken, doğrudan debriyajı çekip, frene basarak yavaşlarlar. Bu durmanın süresi biraz normalden uzun sürünce de, çoğunlukla hangi viteste kalındığı unutulur...
Kaza riski var...
Trafik yürümeye başladığında veya yeşil ışık yandığında, heyecanla gaz çevirilip kalkılmaya çalışılır. Fakat o da ne? Motosiklet sarsıntıyla hareket etmeye çalışır ve stop eder! Çünkü motor 4. veya 5. gibi, kalkış için çok yüksek bir viteste unutulmuştur!
Hay aksi şeytan’ dediklerimiz

Bu durum, özellikle arkanızda kamyon ya da otobüs gibi bir ağır vasıta, otomobilli heyecanlı bir genç veya “dünyanın en hızlı taksileri" olan İstanbul taksilerinden biri varsa, “vahim" olabilir! Zira arkanızdaki, siz de hareket ettiniz diye hızla kalkmaya çalışabilir. Motoru stop ettirmenizi beklemediğinden, fren lambanız da henüz yanmadığından, arkadan çarpabilir.
Zaten daha önceden güvenli duruş teknikleri konusunda işlediğimiz gibi, yavaşlarken sırasıyla vitesleri düşürerek motosikletin dişli oranını motosikletin yol hızına uygun olarak azaltmanız en yumuşak ve güvenli duruşu sağlayacaktır. Bunun sonucunda da durma hızına geldiğinizde motosikletiniz 2. veya 1. viteste olacaktır. Debriyaj sıkılı bekleme yapıp kalkmanız durumunda dahi bir problem yaratmayacaktır. Bir de demin söylediğim gibi arkadan çarpma konusu olmasa dahi tehlikeli bir kavşağın göbeğinde stop etmiş bir motosiklet ile başbaşa da kalmak istemezsiniz herhalde. Yavaşlarken doğru viteste olduğumuza aman dikkat edelim.
Yine, çoğunlukla yeni motosikletçilerin başına gelen bir durum da, “Abi bu motor neden çalışmıyor yaa!" sendromudur. Bu durumla, en çok karşılaşılan yer ise, “karizmanın en kötü çizilebileceği" restaurant, cafe, bar önleridir. Panik yok! Çünkü, genelde çözümü çok basittir.
Olay şöyle oluyor... Siz motosikletinizi park ediyorsunuz ve cafeden içeri giriyorsunuz. Hemen arkanızdan çok meraklı bir grup çocuk, genç, parkçı vs. tarzı elemanlar geliyor. Park halindeki motosikletin düğmelerini, gazını debriyajını (ne zevk alıyorlarsa!) kurcalarken, motosiklette ateşlemeyi tümden kesen anahtarı da yanlışlıkla kapalı konuma getirirler. Siz de bulunduğunuz yerden çıktığınızda, yeni aldığınız motosikletinizin marş düğmesine basarsınız. Tık yok! Yeni sürücüler de bu düğmeyi pek kullanmadıklarından, “Eyvah, ne yapacağız?" diye kalıverirler. Motosiklette herşey iyi giderken, bir yerde bıraktıktan sonra anlamsızca çalışmıyorsa, büyük ihtimalle nedeni budur.
Park halinde bıraktıktan sonra başa gelen bir başka terslik de, disk kilidini disk üzerinde unutup, düşmek ya da fren disklerine zarar vermek! Disk kilidi kullanıyorsanız, bunu önlemek için, disk kilidini, diske, ön furşun hemen önüne dayancak şekilde takın. Böylelikle untusanız bile, motosiklet hiç hareket etmez, anında stop eder ve sizi de düşmekten kurtarır.
Eveeettt... Şayet, aklınıza takılan konular, yaşadığınız ve paylaşmak istediğiniz tecrübeleriniz, fikirleriniz varsa, e-mail adresime yazın! Motosikletçi arkadaşlarla, mümkün olduğunca paylaşalım...