30.06.2006 - 20:09 | Son Güncellenme:
TATIL KURDU / Nadir Elçi
(2004)
Büyük bir anfiyi andıran Kaleiçi, sadece Antalya’nın değil, ülkemizin en özgün turizm merkezlerindendir. Buradaki hemen tüm evler, eski Türk mimarisinin en güzel örneklerini sergiler. Çoğunluğu restore edilip otel, motel, pansiyon veya restoran olarak kullanılan evler, dedelerimizin keyiflerine ne kadar düşkün olduklarını da gözler önüne serer.
Burada evler, Osmanlı geleneğine göre birbirinin manzarasını, güneşini kesmeyecek şekilde inşa edilmiş. Böylece dedelerimiz, cumbalarda, teraslarda nargilelerini fokurdatıp kumda köpüklendirilen kahvelerini höpürdetirken, ciğerlerine tertemiz deniz havasını çekmekle kalmamışlar... Denizin, özellikle buradan seyrine doyum olmayan enfes manzarasıyla da gözlerine bayram ettirmişler. Dedim ya, sefalarına fazlasıyla düşkünlermiş. “Osmanlı bundan battıö denir, ama böylesine de değer be kardeşim...
Yollar atlara göre
O devirlerde motorlu taşıt ne gezer? Ulaşım, tabanvayla veya at, eşek sırtında yapılıyormuş. Kamyon ne gezer? Her tür ağır yük, katırlara vuruluyormuş. Demem o ki, Kaleiçi’ndeki yollar da o devrin taşıma araçlarına göre dizayn edilmiş, genişlikleri ona göre tutulmuş.
7-8 girişi var
Cumhuriyet ve Atatürk caddeleri ile deniz arasında kalan Kaleiçi’nin 7-8 tane girişi bulunuyor. Bana göre Kaleiçi’nde bir yere kestirmeden gitmek yerine, yolu uzatabildiğin kadar uzatmak daha keyifli oluyor.
Otomobil yasaklanmalı
Kaleiçi’ndeki otopark yerlerine, Orduevi’nin karşısındaki ve Kalekapısı girişinden ulaşılıyor. Bunun dışında bazı otel ve restoranların yakınında bir iki araçlık park yeri bulunuyor. Zaten burası arabayla gezilecek yerlerden de değil. Nitekim bana kalırsa, özel araç girişini hepten yasaklamak ve yaya girişini de ücretli yapmak gerekiyor. Zira Kaleiçi, çoğu müzeden daha zengin olanaklar sunuyor.
Bir iki hafta yetmiyor
Unutmadan ekleyeyim, “Aaaa ben Kaleiçi’ni gezdim, biliyorum" demek için arabayla limana inip, şöyle bir turlayıp, surdibindeki kafe ve restoranlarda oturmak yetmiyor. Arkadaki sokakları tek tek arşınlamak gerekiyor. Buradaki birbirinden özgün mekânların tadını tam çıkarmak için bir iki hafta bile az geliyor.
Tekne turları
Kaleiçi’ne kadar gidip tekne turlarına katılmamak olur mu? Gündüz turları, gidilen yerlere göre 2-6 saat; gece turları, 1-2 saat arasında değişiyor.
BENİMMEKANLARIM