14.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
"Sevgili günlük. Sana bunları niye yazıyorum bilmiyorum. Çünkü sen, pek de otomobille ilgilenmezsin! 'Duygu' defteri olduğunu söylemiştin! Ama paylaşmak istedim. Bugün Peugeot 207 ile ilk günüm... Bir markete uğradım. Alacaklarımı alıp, park yerine döndüğümde 'arkamdan konuştuklarını' işittim. Oysa bunu gerektirecek bir şey yapmadığımı düşünüyordum. Aracın uzaktan kumandasına bastım. Eşyaları içine atıp, bir an önce oradan uzaklaşmak istiyorum... Biri diğerine 'Ahanda abi, 207 çıkmış işte bak!' dedi. Rahatladım şimdi! Arkasından konuştukları otomobilmiş, ben değil!.. Ya, tamam günlük, biraz alıngan olabilirim, ama bana deliymişim gibi bakma..."
Evet, geçtiğimiz hafta sonu itibariyle Türkiye'de de satışa sunulan 207, ilk başta, başarılı bir geçmişi olan ve halen popülaritesi devam eden 206'nın yerine geçmesi için geliştirilmişti. Ancak Peugeot, hala yüksek talep gören 206'yı ortadan kaldıramayacağını görünce, 207'yi farklı bir yere konumlandırdı. O, 206 ile 307'nin ortasında yeralacak.
Genel hatlarıyla bakıldığında, özellikle yandan 206'yı andıran 207, ön tasarımıyla 307'den pek çok unsuru üzerinde barındırıyor. Çekik, iri farlar, geniş radyatör ızgarası, 307'nin son halini andırıyor. Tabii radyatör ızgarasının üzerinden boydan boya geçen tampon ve şişkin kaput, 207'nin kendisine özgü niteliklerden. "Tombulca" duran arka kısımda ise, şeffaf ve iri stop lambaları dikkat çekiyor. Aracın yan bölümünde ise, şişkin ve dışa çıkık çamurluk bölümleri, içe doğru kavisli kapılarla fark yaratılmaya çalışılmış. an aynaların alt kısmındaki sinyal lambaları ise "havalı" duruyor.Bir saplama girelim araya... Yeni 207'deki renkler, aracı yolda gayet dikkat çekici kılıyor. Örneğin kullandığımız mavi ya da yeşile çalan sarı gibi renkler, bu araca pek yakışmış.
Daha kaliteli malzemeAracın iç mekanına girerken, bir bilgi daha. Araç, 206'ya göre 200 mm daha uzun, 65 mm daha geniş. Bu, otomobil iç mekanının, 206'ya göre daha geniş olması anlamına geliyor, ki bunu arka koltuklarda daha rahat farketmek mümkün.
Uygun sürüş pozisyonunu bulmak, sürücü koltuğu direksiyon simidinin ayarları sayesinde pek zor olmuyor. Bunun yanında müzik sisteminin direksiyonun altındaki kumandası da, yine Peugeot'dan alışık olduğumuz bir unsur. Bu arada istenirse ek bedelle aracı "parfüm" sistemli alabiliyorsunuz. Bu sistem, ortadaki hava ızgaralarının üzerindeki bir yuvaya giren, Peugeot bayilerinden alınabilen özel kokuyu, içeriye dağıtıyor. Yani asmalı, takmalı başka koku değil, Peugeot'nun özel hazırlanmış değişik araç kokularını, klima ya da kaloriferi çalıştırdıkça içeriye dağıtıyorsunuz. Mis gibi oluyor!
Tanıdık motorlarPeugeot 207, kaputunun altında tanıdık motorlar kullanılıyor. Türkiye'de ilk etapta satışa sunulan araçlar, 1.4 70 ve 90 HP benzinli, 1.4 lt 70 HP ve 1.6 90 HP dizel motorlarla donatılmış. Bu motorların tümü de, 206 ve 307'den kendini kanıtlamış makineler. Biz, 1.4 lt 90 HP benzinli motorla başladık. İyi seçilmiş vites oranlarıyla, sınıf ortalamalarında bir performans sergileyen motor, alt devirlerde cansız gibi görünse de, üst devirlerde kendini bulmaya başlıyor. Bunda, aracın ağırlığının da bir miktar etkili olduğunu hissedebiliyorsunuz. Nitekim 1150 kg civarında bir otomobilden bahsediyoruz.
Fabrika verilerine göre karma kullanımda 6.4 litre gibi yakıt tüketen araç, kullandığımız süre boyunca ortalamayı 7-7.5 litre civarında tuttu. Bunda, aracın henüz ömrünün ilk kilometrelerinde olmasının da etkisi mevcut. Bu arada klimayı da unutmamak lazım. Havalar malumunuz!..Kullanımına bakacak olursak, araç, özellikle dururken kolay çevirilebilen elektrik destekli bir direksiyona sahip. Bu, özellikle de bayan sürücülerin pek hoşuna gidecek cinsten. Güç gerektirmiyor yani. Tabii hız arttıkça sertleşiyor. Bu da normal. Bunun dışında araç, biraz sert bir süspansiyona sahip. Yollarımız gözönüne alındığında, biraz sert olması da gerekiyor zaten. Bu sertlik, virajlarda aracın yol tutuşunu da olumlu etkiliyor. Çok zorlamadıkça, izini kaybetmiyor. Frenleri ise, gayet başarılı. Motor sesi dışında, aracın içinde rahatsız edici bir sese de rastlamadık. Plastik malzemenin kalitesi, özellikle bozuk yollarda kendisini gösteriyor çünkü.
Bizimkinin fiyatı 26 bin 600 YTL'ydi.