Pazar Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

12.11.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

Cumhuriyet’in 100. yılında birçok serginin odağında Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu rolünü bir kez daha kavramak var. Bunlardan biri olan Folkart Galeri’deki “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” sergisi ise geçtiğimiz 10 Kasım’la birlikte Atatürk’ün bilinmeyen yanlarıyla da tanışmak için bir fırsat.

Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

Gizem Çetimen - gizem.cetimen@gmail.com / İzmir Bayraklı’daki Folkart Galeri, Cumhuriyet’in 100’üncü yılını “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” isimli sergiyle kutluyor. Proje direktörlüğünü Fahri Özdemir’in üstlendiği sergi, Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. yıldönümü olan geçtiğimiz 10 Kasım’la birlikte daha da anlamlı. İzleyiciyi 21 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle başlayan ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle son bulan döneme tarihî bir yolculuğa çıkaran sergide, ülkenin yaşadığı karanlık günleri ‘ışığı’ ile aydınlatan Atatürk’ün kişisel eşyaları, el yazması mektupları, daha önce yayımlanmamış bazılarında imzası olan fotoğrafları ile annesi Zübeyde Hanım’ın mektupları bulunuyor. İsmini Nâzım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı”ndan bir dizeden alan sergiyi, proje direktörü Fahri Özdemir’le konuştuk.

Haberin Devamı

Folkart’ta 2017’de “Büyük Dahi: Mustafa Kemal Atatürk” adlı sergi açılmıştı. Bu sergi onun devamı niteliğinde mi?

“Büyük Dâhi: Mustafa Kemal Atatürk” sergisi, bu serginin hazırlık aşamasıydı. “Karanlıkta Akan Bir Yıldız” daha kapsamlı bir sergi. Sergiyi ikiye bölmek zorundaydık. Bu yüzden de 2017’deki sergiyi açarken bu serginin hazırlıkları da başlamıştı. O sergide yer alan malzemeler bu sergide yok. Çünkü orada daha çok Atatürk’ün özel eşyaları vardı. Ancak bu sergi, daha çok belge ve doküman ağırlıklı.

Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

Sergiyi kurgularken ve yayımlanacak kitabı oluştururken nasıl bir süreçten geçtiniz?

Sergiyi oluşturmak yedi yıllık bir süreçti. Biz bu sergiyi çok yakın zamanda kaybettiğimiz Zafer Toprak ile hazırlıyorduk. Ancak kendisini haziran ayında kaybettik. Çok üzüldük. Zafer Toprak’ın vefatı ardından sergi ve kitabın tüm yükü bana kaldı; kitap yazımından sergi kurulumuna kadar. Açıkçası biraz zorlandım. Zafer Hoca dostumuzdu. Her sergimizde mutlaka bir şekilde yer alıyordu. Ama maalesef bu sergide yanımızda olamadı. O yüzden biz de sergiyi ve kitabı ona ithaf ettik. Hazırladığımız 500 sayfalık kitabı, İzmir’in işgaliyle başlatıp Cumhuriyet’in ilanıyla bitirdim. Sergide ise ağırlıklı olarak bu süreç var ama aynı zamanda Atatürk’ün hayatı da anlatılıyor.

Haberin Devamı

Benim için Cumhuriyet’in kurulma aşamasından sonraki süreç o kadar önemli değil. İzmir’in işgaliyle başlayan ve Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle biten o aralık çok önemli. Bütün fedakârlıkların yaşandığı, büyük zekâların ortalıkta dolaştığı, konuştuğu bir dönem. Ve bu dönem bana göre karanlık bir dönemdi. Kimse ayrıntılarını bilmez, hurafelerle doludur. Ben sergi ve kitapla bu bilinmeyenleri anlatmaya çalıştım.

Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

Mustafa Kemal Atatürk’ün kullandığı kol düğmeleri ve kravat iğneleri

Neden bu süreç sizin için karanlık bir dönem?

Tabii ki çok başarılı bir paşanın ülkesi için her şeyi silip atarak elinde hiçbir şey yokken koca bir devletin kurulma aşamasına kadar inatla ve sabırla çıktığı bir yürüyüşün öyküsü bu. O dönemde ‘karanlıkta kayan bir yıldız’. Aslında burada karanlık, çaresizliği anlattığım bir metafor. O süreçte Atatürk’le beraber aralarında İsmet İnönü, İzzettin Çalışlar, Kazım Karabekir’in de olduğu pek çok insan bir dâhinin etrafında toplanıp ona inanarak yürüyüşe geçiyorlar. Bu dâhi Mustafa Kemal Atatürk. Bu yürüyüşte yolda dökülenler, yollarını ayıranlar da oluyor. Kitapta bunları da okuyacaksınız.

Haberin Devamı

Cumhuriyet’e yürüyüşün öyküsü

Diyarbakır 1917

Bu sergide neden ağırlıklı olarak belge ve dokümanlara yer vermek istediniz?

Burada var olan bir süreci topluma anlatabilmek gibi bir derdim olduğu için ben belgelerden, fotoğraflardan, dokümanlardan oluşan bir sergi yapmak istedim. Gerçekleri göstermek gibi bir derdimiz var artık bizim bu çağda ne yazık ki. Ayrıca Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlamaktan çok Cumhuriyet’i iyi anlamak gerekiyor. O yüzden ben bu sergide 100 yıl önce üretilmiş objeleri de sergilemek istedim. Aslında bu objeler aracılığıyla insanlara biz nereden nereye geldik, nerede hata yaptık ve bu hataları kim yaptı sorularını sormak ve düşündürtmek istedim. Bu soruların cevaplarını yanıtlamak büyük bir kazanım olacak. Karanlıktan çıkmak için bir mum yakalım istedik bu sergiyle beraber.

Haberin Devamı

İzleyiciler bu sergide Atatürk’le ilgili bilinmeyen neleri öğrenecek?

Kurtuluş Savaşı sürecindeki bilinmeyen ayrıntıları öğrenebilirler. Bu bilmedikleri ayrıntılar neler? Bir yokluğun öyküsü... Bir savaşın nasıl ve nelerle kazanıldığı. Bunlar bilinmeyenlerin başında geliyor. Atatürk’ün ne kadar estetik bir insan olduğunu, sanata olan düşkünlüğünü göreceksiniz. Aslında bilinmeyen yönleri anlatmak çok istemiyorum. Sergiye gelip karşılaştıklarında onlar için sürpriz olsun. Ama henüz hiç görmedikleri ve bilmedikleri fotoğraflarla, belgelerle karşılaşacaklar.

Sergi, 31 Mart 2024 tarihine kadar Folkart’ta sergilendikten sonra 23 Nisan’da Ankara’daki Cer Modern’de izleyiciyle buluşacak. 29 Ekim 2024’te ise İstanbul’da açılacak.