Eski çizgiler yeni dergilerdeLemanyak’taki tipler Lombak’a, Pişmiş Kelle ekibi Arıza’ya, Kadayıf ise Kazandibi’ne taşındıTUBA AKYOLOnlar için "Bölünerek çoğalıyorlar" denir. Çizerler, durdukları yerde duramaz, hemen bölünür, yeni bir dergi çıkarırlar. Onlarla röportaj yaparken, neden bir arada çok uzun süre duramadıklarını anlıyor insan aslında. Paranoyak denebilecek kadar şüpheciler. Uzun susuyor, sonra yalnızca bir tek kelime söylüyorlar. Ben sordum, sebep balon yazma alışkanlığıymış. Küçücük baloncuklarda meramlarını anlatmaya alıştıkları için böylelermiş. Mesut Yılmaz’ın da gizli bir çizer olduğundan şüpheleniyorlar. Mesut Bey evde gizli gizli çizgi roman çiziyor olabilirmiş. Bir de her şeyin karikatürize edilebilir olduğunu çok iyi bildiklerinden, konuşurken kendilerini sürekli denetliyorlarmış. Çizerler, çok zor insanlar!
Bölünmeye gelince... "Zor insanlarız" demiyorlar tabii. Onlara göre toplumun değişen eğilimlerine bir karşılık verebilmek için yeni arayışlar içine giriyorlar. Bu arayışlar
son dönemde üç yeni dergi daha doğurdu: Lombak, Arıza ve Kazandibi. "Arızalı ve manyak birkaç adamın çıkardığı" Arıza henüz 6 haftalık; Leman’dan kopan ekibin hazırladığı Lombak üçüncü ayının içinde. Kazandibi’nin ise doğum sancıları sürüyor.
Uğur Durak, Suat Gönülay ve Şahin Erkoçak (Sencer) tarafından konsepti belirlenen Kazandibi’nde; Meral Onat, "Hızlı Gazeteci" Necdet Şen, Çetin Küçük, Mehmet Ersoy gibi isimler var. 29 Haziran’da ilk sayısı çıkacak olan dergiyi, yayın yönetmeni Uğur Durak anlattı.
"Samimi olmaya iznimiz var"Derginin adı neden Kazandibi?
Biz bir süre Akşam gazetesine Kadayıf diye bir ek hazırladık. Kadayıf kapatılınca mizahın dozunu biraz daha azaltarak ve içeriği zenginleştirerek yeni bir dergi hazırlamaya karar verdik. Derginin adını çok düşündük. Çizgi roman zaten Türkiye için biraz yabancı bir şey. Derginin adı tamamen yerli olsun istedik. Bir de kazandibi bir
tatlı ama üstü siyah, karanlık bir tatlı. Karanlığı, derinliği çağrıştırıyor. Gerçek çizgi romancılar aynı zamanda sıkı birer felsefeci olurlar. Felsefeci de yeniyi ilk hayal edenlerdir. Kazandibi o derinlik hissini de veriyor. Bu yüzden Kazandibi.
Ne gibi yenilikler var Kazandibi’nde?
Bir kere mizah dergisi değil. Mizah var, karikatür köşeleri var ama dozu çok azaldı. Röportajlar da olacak. Yani bu bir çizgi roman dergisi ama çizgi romanlar silsilesi değil. Öyküler kurgulanıyor, çizgiye dökülüyor; film kareleri gibi. Çizgi roman sinemadan 10 yıl önde gider. Yurtdışında böyledir bu. Çizgi roman, yurtdışında sinemaya altyapı oluşturur.
Siz film çekmeyi düşünüyor musunuz?
Aslında para kazanırsak var öyle bir niyetimiz. Asıl işimiz çizgi roman ama kendi öykülerimizden bir film çekmek isteriz. Tabii önce bu derginin olması lazım.
Ve para kazanması... Satış için bir hedefiniz var mı? Kimler okuyacak bu dergiyi?
Aklımızda bir rakam yok. Gençler ve orta yaşlılara yönelik olacak. Orta yaşa gelince mizah dergilerini okumayı bırakıyor insanlar. Ama bir arayışları var. Bu arayışı tatmin edecek bir yayın yok. Biz buna adayız.
Piyasada mizah ağırlıklı da olsa çizgi roman dergileri var. Bu tür çizgi roman dergileri de daha önce denendi ama tutmadı. Bu niye tutsun?
Kazandibi’nin diğer dergilerden farkı, durum komiği işlememesi. Okuyucudan destek alacağımıza inanıyoruz. Çünkü okuyucu medyaya karşı çok güvensiz. Kazandibi bağımsız olduğu için samimi olma iznine sahip. Samimi bir şey ortaya koyarsanız okuyucu mutlaka kabul eder. Ama bu izni elde etmek bağımlıyken kolay değil.
Muhalif mi olacaksınız?
Asiyiz ama kimseye bir sistem önermiyoruz. Yine de çizerin işi çomak sokmak. Kadayıf’ın kapanmasının nedenlerinden biri de muhalif bir rüzgar estirmesi. Böyle bir hedef yok ama kendiliğinden muhalif oluyorsun. n
Bahadır Baruter Lombak’ı anlatıyor..."Patronsuz, efendisiz, ağasız bir dergi" Lombak henüz üç aylık. Diğer mizah dergilerinden en belirgin farkımız, dergimizin ayda bir yayınlanması. Bir de Lombak, bütün çizerlerinin neyin harcanıp neyin kazanıldığını kuruşu kuruşuna takip edebildiği, patronsuz, efendisiz, ağasız 10 kişilik bir çete dergisi. Türk mizah dergiciliği geleneğinde ilk kez böyle bir maceraya kalkışılıyor. Lombak’ta, daha önce Lemanyak’tan tanıdığınız tipler yer alıyor: Kötü Kedi Şerafettin, Kuduz Doktor Hektor, Kahraman Barut, Tuğçe... Kadromuzda Memo Tembelçizer, Oky, Faruken Bayraktare, Kenan Yarar, Andaç Gürsoy, Göxel, Alpay Erdem, Bülent Üstün, Cengiz Üstün ve elbette ben varım.
"Leman’dan şutlandık"Biz Leman’dan şutlandık. Çünkü mizahçı olmamızdan kaynaklanan bir itaatsizlikle, orada bize dayatılan bazı şeylere isyan ettik, abilerimize kafa tuttuk. Sonunda da haklı olarak şutlandık. Abilerimize kırgın değiliz. Çünkü bu olay sayesinde bileklerimize taze kan geldi ve seviyeli bir rekabet ortamı oluştu. Çeşitlilik, kaliteli olduğu sürece mizah için faydalı. Hantal dergiler mizahçının da, okurun da baş belası oluyor. Yollarımızı ayırdığımız abilerimiz de bizim
yükselen enerjimizi izledikçe kırgınlıklarını unutacaklardır. Çünkü yıllar önce benzer bir özgürlük macerasına onlar da kalkıştılar ve başarılı oldular.
Hasan Kaçan "Manyak adamlardan Arıza çıktı" Arıza dergisi 6 haftadır yayında. Adından da belli zaten, arızalı adamlar bir araya gelerek böyle bir mizah dergisi çıkardık. İşi gücü tıkırında olmayan, hayatla bir yandan barışık ama bazı problemleri de olan birkaç manyak adam bir araya geldik ve ortaya Arıza çıktı. Derginin bir amacı, maksadı falan yok. Aslında biz uzun zamandır böyle bir dergi yapmak istiyorduk. Krize denk geldi ama olsun? Tiyatrocu sahneye, futbolcu sahaya çıkmak ister. Bizim de kanımıza işlemiş bu işler. Kadroda daha önce Pişmiş Kelle’de çalışan gençler ve Cem Sancar var. Biz Oğuz Aral ekolünden geliyoruz. Kim bilir, belki Arıza’da da yeni bir ekol ortaya çıkar.
PAZAR