Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Londra’nın doğusunda şaşırtıcı yeni bir yapı var. Dışarıdan bakıldığında bir depo binasını andırıyor, içeri adım attığınızda ise karşınıza çıkan şey bir tür zaman makinesi. Ama bu, ne klasik bir müze ne de sadece bir sanat deposu. V&A East Storehouse, İngilizlerin ‘kolektif belleği’ni raflara dizdiği ama bu belleği saklamaktan çok yaşatan, nefes alan bir kurum. V&A East Storehouse, geleneksel müze algısını altüst ediyor. Müzelerdeki vitrinler ve sessizliğin aksine burası tam anlamıyla yaşayan bir mekân.

Haberin Devamı

Müzeden fazlası: Depo mu sahne mi

IKEA’nın deposunda olduğunuzu düşünün, eşyaların yerinde sanat eserleri var. Makinelerin sesi, forkliftlerin ileri geri manevraları, cam bölmelerin ardında ince fırçalarla restorasyon yapan konservatörler... Her biri bu binanın ritmini oluşturuyor. Burası sadece eserlerin sergilendiği değil, eserlerin yaşadığı yer.

Tarihi yeniden kurmak

Bina daha açılmadan önce, ilk büyük operasyonun adı: Torrijos Tavanı. 500 yıllık İspanyol bir sarayın parçası olan bu ahşap şaheser, yıllarca sandıklarda bekledikten sonra, milim milim yeniden kuruldu. Her parçası ayrı bir mühendislik problemi, her eğimi ayrı bir konservasyon başarısı... Bu sadece bir tavan değil, geçmişle bugünün yeniden kurduğu bir ilişki. Öylesine etkileyici ki müze yöneticisi Tim Reeve bile, “Gün yüzü görmediği onca yıl için vicdan azabı duyuyorum” diyor.

Ama Torrijos yalnız değil. Hemen yanında Frank Lloyd Wright’ın tasarladığı bir ofis, biraz ötede Robin Hood Gardens isimli efsanevi bir brutalist konutun cephesi. Birkaç adım ileride 1920’lerin Frankfurt’undan bir mutfak. Bir müzede değiliz; bir koleksiyonun içine düşmüş gibiyiz.

V&A East Storehouse, tasarımıyla da klasik müzeciliği ters yüz ediyor. Binanın içi halka açık, dışa doğru ise erişim kademeli olarak azalıyor. Binaya imza atan Diller Scofidio+Renfro’nun ortağı mimar Elizabeth Diller bu yapıyı ‘içten dışa doğru akan bir bina’ diye tarif ediyor. Bu yaklaşım ziyaretçiye sanki gizli bir alana ‘izinsiz’ girmiş hissi veriyor. Ama bu bir illüzyon değil. Gerçekten de burada halkla uzmanlar, objeyle izleyici, geçmişle gelecek aynı katta buluşuyor. Giriş alanındaki devasa Barrisol ışık tavanı, güneş ışığını aratmayan bir aydınlık yaratıyor. Mekâna girer girmez, gözleriniz binlerce nesneyle karşı karşıya geliyor. Bir köşede Keith Moon’un bateri takımı, biraz ötede Daniel Libeskind’in kişisel Piaggio scooterı, hemen yanında 19’uncu yüzyıldan kalma sfenks kulplu bir vazo... Yan yana geldiklerinde hiçbir bağlamda buluşmayacak bu nesneler, burada aynı rafı paylaşıyor. Çünkü burada hikâyeyi nesneler değil, ziyaretçi kuruyor.

Haberin Devamı

Bir kent hafızası

Stratford’daki V&A East Storehouse, sadece bir müze değil, bir kent laboratuvarı. Sadler’s Wells East sahne sanatlarına ev sahipliği ederken, David Bowie arşivi ve yakında açılacak V&A East Museum ile Stratford, Doğu Londra’nın kültürel kalbi olma yolunda. Sadece sergi alanı değil, bir yaşam alanı. Doğu Londra’nın sevilen kafe ve fırını E5 Bakehouse da burada bir şube açtı. Londra’nın doğusundaki bu depo, içinde yüz binlerce eserle sadece eserlerin değil, onları koruyanın, taşıyanın, merak edenin hikâyesini de anlatıyor. Evet, bütün bunlar bir müzeden çok daha fazlası. Çünkü artık sadece sergilemek değil mesele; paylaşmak, yaşatmak ve birlikte korumak.

Haberin Devamı

Müzeden fazlası: Depo mu sahne mi

“Kişisel keşif turu”

Depo görünümünü saklamayan, aksine gururla taşıyan bu yapıda, raflar endüstriyel, objeler paletlerde, büstler kemerlerle sabitlenmiş. Etiketler müze kartı değil, bagaj etiketleri gibi. Her şey sade ama her detay düşünülmüş. Belki de en devrimci yönü şu: V&A East Storehouse’da herkes, hiç kimseye hesap vermeden beş objelik bir ‘kişisel keşif turu’ yapabiliyor.

Sisteme giriyorsunuz, sizi ilgilendiren beş objeyi seçiyorsunuz, tarih ve saat belirliyorsunuz. O objeler hazırlanıyor ve siz gelip onları yakından inceliyorsunuz. Arka yüzünü görmek istiyorsanız? Olur. Dokusuna dair bilgi almak istiyorsanız? O da mümkün. Uzmansanız da olur, sıradan bir meraklıysanız da... Kimse nedenini sormuyor.