02.03.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Şanstaki masaların örtüleri bembeyaz, peçeteler hafif kolalı. Tabak çanak, çatal bıçak doğru dürüst. Mekanın personeli deneyimli, yemekler çok lezzetli On yıldır aşçısı da, servis personeli de değişmedi. Değişenler, geçen yıl Cüneyt Kurtun arkadaşı Niso Adatonun da işletmeye ortak olması ve mimar Mustafa Tonerin binayı baştan aşağıya yenilemesi.Yenilenen şekli ile üst katta çok geniş bir bar veya toplantı mekanı yapılmış. Salonun bir yanında upuzun bir Amerikan bar tezgahı, salonun kalan yerlerinde rahat koltuklar... Yemek öncesi ve yemek sonrası müşterilerin oturacağı bir alan yaratılmış. Burada genç bir DJ müzik yapıyor. Müşteri profiline göre müzik yavaşlıyor, hızlanıyor. Yemek öncesi veya sonrası arkadaşlar, dostlar ile bir araya gelmek, sohbet etmek isteyenler için çok uygun bir salon. Modern, yalın bir dekora sahip.Alt kattaki lokanta salonunun tavanı ve duvarları ayna ile kaplanmış. Alt salon, binanın önünde bulunan ve iyi havalarda açıkta yemek yenilen bahçenin yeşilliğine bakıyor. Lokanta bölümü dekoru ile aydınlık, iç açıcı bir yer olmuş. Şans Restaurant, İstanbulda, Leventte İş Bankası Kulelerinin arkasında, Levent Karakolunun karşısında eski bir Levent evinde on yıldır müşterilerine hizmet veriyor. Şansı on yıl önce Cüneyt Kurt açmıştı. Aşçıbaşı ve servis personeli on yıldır değişmemiş Ben lokantalarda önce bunlara, sonra mutfağa dikkat eder, ardından aşçıbaşının kim olduğunu, aşçıbaşının ve servis personelinin kaç yıldır lokantada çalıştığını sorarım. Bu arada da tuvaleti, lavaboyu kontrol ederim.Maitre dhotel Sait Can, aşçıbaşının ve servis personelinin çoğunun lokantanın kuruluşundan bu yana, on yıldır değişmediğini söylüyor. "Aşçıbaşı Malatyalı Ali Ekber Sarıgül ile beni, patronlar müesseseye ortak etti. Bir yere gitmeyiz" diyor. Servis şefi Haşim Yavuz, yardımcıları Süleyman Kanlı, Taki Can, Sunay Karagöz, Kahraman Aksoy, Şafak Kaynar da deneyimli, yıllanmış elemanlar. Simge Yarkaya da müşterilerle ilgileniyor.Şarap listesi çok zengin, bardakla da servis ediliyorCüneyt Kurt, Şanstan sonra lokanta sayısını artırdı. Her gün bir başka lokantasında oluyor. Ortağı Niso Adato ise (ana ilgi sahası olan finans şirketinin yönetimi dışında) Şansa daha fazla vakit ayırıyor. Niso Adato, ABDde yüksek eğitimini tamamlarken şaraba ve özellikle Amerikanın Napa Valley şaraplarına merak salmış. Şimdi bu merakını Şansta değişik yabancı şarapları müşterilerine ikram ederek sürdürüyor.Şansın zengin bir şarap listesi var. Listenin yarısı Türk, yarısı yabancı şaraplardan oluşuyor. Son zamanlarda yerli şarap üreticileri fiyatları artırınca lokantalarda da yerli şarapların şişe fiyatı yukarılara tırmandı. Şansta yerli kaliteli şarapların şişe fiyatı 35 milyon ile 50 milyon lira arasında. Amerikanın Napa Valleyinin kaliteli şaraplarının, İtalyan, İspanyol, Alman, Fransız şaraplarının şişesi 45 milyon ile 80 milyon lira arasında. Şansta her tür şarabı şişeyle içme zorunluluğu yok. Bardakla da servis yapıyorlar.Geçen hafta sonu Lale Apa ile Cem Apanın misafiri olarak Şansa gittik. Önce dostlarımızla üst katta buluştuk. Birer kadeh Napa Valleyin l977 ürünü Caymus şarabını içtik. Sonra yemeğe geçince, 1995 Chateu du Bailley, Napa Valley 2000 Caymus-Conundrum ve Napa Valley 1995 Opus One şaraplarını tattık.Önce yabancı otellerin daha sonra da önde gelen lokantaların yabancı şefleri İstanbula getirmelerinin bizim aşçılarımıza büyük yararı oldu. Aşçılarımız yabancılardan mutfak hijyenini, uluslararası mutfağı ve yemek takdimini öğrendi.Şansın aşçıbaşısı Malatyalı Ali Ekber Sarıgülün mönüsü, şimdilerde yabancı bir ülkenin uluslararası mutfağı ile ünlü herhangi bir lokantasının benzeri mönü olmuş. Yemeklerin lezzeti ve takdimi de öyle.Şansın mönüsü iki ayda bir değişiyormuş ama değişmeyen klasik yemekleri var: Pazı dolması, ıspanak kökü, balık çorbası, köy ekmeği içinde balkabağı çorbası, parmesan peyniri sepetinde truf soslu mantar salatası, kızgın tavada orkinos balığı ve limonlu risotto gibi.Biz yemeğe "Kızgın tavada sıyrılmış kaz ciğeri" ile başladık. Karamelize elma ve balsamik çektirmesi ile servis edilen bu yemek, benzeri Fransanın en lüks lokantalarında ender bulunacak nefasette idi. Daha sonra gene "Kızgın tavada az pişirilmiş orkinos balığı"nı tattık. Bu da New Yorkun ünlü Nobu lokantasında yenebilecek lezzette idi. Tabağın içindeki görünümüne de özen gösterilmişti. Sonra "Morel mantar ve trüf soslu risotto" yedik. Tadı pek güzeldi. Son olarak da kömür ızgarasında pişirilmiş "Şans file" servisi vardı. İçi pembe dışı pişmiş etler çok lezzetliydi.Şansın çikolatalı suflesi, kestane püreli krepi de beğeni görüyormuş ama bana göre "Calvados soslu elmalı tart"ının benzerini başka yerlerde tatmak imkansız.Şarap ve diğer alkollü içkiler hariç kişi başına öğlenleri 30 milyon lira, akşamları 40 milyon lira ödeme normal bir ödeme sayılıyor. Gelelim benim meraklı olduğum konuya... Masaların bembeyaz örtüleri ve peçeteler hafif kolalı. Masaların üzerindeki tabak, çanak, çatal bıçak doğru dürüst. Servis personeli deneyimli, saygılı, doğru dürüst giyinmiş. Müşterileri meraklı olduğu için puro da bulunuyor Lokanta gibi bir lokantada, doğru dürüst masalarda, doğru dürüst servis ile doğru dürüst yemek yemek isteyenlere Şans tavsiye olunur. nŞans Restaurant, Levent, İstanbulTel: (0212) 280 38 38 Şansın önündeki caddelerin sağı solu gökdelenler ve bu gökdelenler de iş yerleri ile dolu olduğu için öğle yemeklerinde ve akşamları iş çıkışı bar vakti Şansa çok sayıda işkadını, işadamı ve profesyonel yönetici geliyor. Bu kesim şimdilerde puroya merak saldığından Şansta müşteriler için her tür puro çeşidi de bulunduruluyor.