11.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yayıncılık serüvenim ilkokulda başladı. Babamın bir Erika daktilosu vardı yazıhanede; yeni bir daktilo aldı, Erika’yı eve getirip bana armağan etti. Aslında kendi kullanacaktı elbette. Ama daktilo "resmen" benim olmuştu işte. O gün bir dosya kağıdı takıp başına geçtim. Ev Gazetesi adını verdiğim gazeteyi hazırlamaya koyuldum. Evden haberler. Ninem türlü yapmış, annem berber Nuri’nin karısını ziyarete gitmiş. Havva Bacı çamaşırları asmış vb... Güya günlük olacaktı gazetem. Ne gezer! Ben harf harf tek cümle yazıncaya kadar saatler geçiyordu. Haftalıkta karar kıldım. Bir ay sonra da gazetemi kapattım.
Ortaokul sıralarında bir duvar gazetesi çıkardık. Onun ömrü daha da kısa, tek sayı oldu. Müdürümüz Sakallı Allen yasakladı. Çünkü gazeteyi İngilizce alfabeli bir daktiloda yazmıştık. Küçük "ı" harfi olmadığı için bütün "ı"lar "i"ye dönüşmüş, ortaya basbayağı müstehcen kelimeler çıkmıştı.
Antep’te Fevzi Günenç’in yayımladığı Martı dergisine (o da tek sayı!) katkıda bulunduğumda lise öğrencisiydim.
O yıllar içinde, durmuş oturmuş, edebiyatımıza yön veren dergiler çıkıyordu İstanbul’da. Bir yandan da Orhan Veli, Yaprak’ı; Avni Dökmeci, Kaynak’ı; Nedret Gürcan, Şairler Yaprağı’nı yayımlıyordu. Bunlara Şiir Sanatı, Mavi gibi dergiler katıldı.
A Dergisi de. Kemal Özer, Adnan Özyalçıner, Onat Kutlar, Doğan Hızlan, Ferit Öngören, Erdal Öz, Konur Ertop, ben ayda onar lira vererek dergiyi "finanse" ettik (Edip Cansever’den, iş güç sahibi olduğu için, ayda otuz lira alıyorduk).
Sonra Papirüs’ün dergi biçimindeki ikinci dönemi... İç giderlerini Cemal Süreya, kapak giderlerini ben karşılıyorduk. O serüven de otuz ay kadar sürdü.
Derken dergi yayıncılığıma uzun bir ara girdi. Gerçi Yeditepe’nin, Yeni Dergi’nin hazırlanışına katkıda bulundum... Ama sadece katkı.
Milliyet Yayınları dönemimde aylık Milliyet Sanat’ı yönettim sekiz ay, arkasından da Sanat Olayı’nı çıkardım.
Bakıyorum da, iki yüz yazar varsa, en aşağı ellisi kenarından kıyısından dergi yayıncılığına bulaşmıştır. Anadolu’nun neredeyse her kentinde el dizgisiyle, pedal baskısıyla acemilik başyapıtları yaratılmıştır.
Ne de iyi olmuştur! Milliyet Sanat’ların, Varlık’ların, Gösteri’lerin, Kitap-lık’ların, Adam Sanat’ların yanı sıra, çoğunun adlarını bile hemen hatırlayamadığım bu dergiler, edebiyatımızı diri tutmuş, renklendirmiştir.
İyi ki Damar, Kaçak, Şiir Ülkesi, Islık, Son Kişot, Ay, Kum, Eski, Budala vb. var.
***
Bugün kim bilir kaç edebiyat dergisi yayımlanıyor ülkemizde. Hepsine yetişmek, hepsini okumak bir yana, çeyreğini görmek bile olası değil.
Abartmadan söylüyorum: Gördüklerimin hepsini seviyorum. Arkalarında nasıl bir coşku, nasıl bir yürek titremesi olduğunu biliyorum çünkü.
Ama aralarından biri, uzun süredir yolunu gözlediğim bir dergi.
Dize.
İzmir’de yayımlanıyor. Veysel Çolak’ın "tek tabanca" hazırladığı bir süreli yayın.
Bir mucizeyi gerçekleştirdi: Bu ay 91. sayısı çıktı.
***
Dize bir şiir dergisi. Alt başlığında "Şiirde öncü yorum" yazıyor. Topu topu dört sayfa. Ama dolu dolu dört sayfa. Her sayı özenle seçilmiş 7-8 şiirin yanı sıra denemelere, eleştirilere yer veriyor. Özellikle Veysel Çolak’ın yazılarını ilgiyle okuyorum. Her sayı arka sayfada yer alan "Dize Mitolojisi"ni de o yazıyor. Okura ışık tutuyor, kapılar aralıyor, sorular sorduruyor.
Doğrusu, ne yalan söyleyeyim, şiir üstüne yazılmış kuramsal yazıları okumak oldum olası pek gelmez içimden. O tür yazıların çoğunu, görüşlerini, düşüncelerini netleştirememiş yazarların yansıttıkları bulanık gevezelikler olarak görürüm. Şatafatlı iki söz, "meçhul düşünürölere üç gönderme, Batılı kuramcılardan dört örnek, tamam.
Memet Fuat bir ayrıcalıktı benim için. Şimdi bir ayrıcalık da kafasının berraklığı yazılarına yansıyan Veysel Çolak oldu. Görüşlerini bizden örneklerle destekleyince de okunuyor, anlaşılıyor.
Son iki sayısındaki "Her Şiir Bir Öncekinin Eleştirisi Olmalı" ve "Dilsiz Şiir" yazılarını şiirle ilgilenen herkesin okumasını isterdim.
***
Dize’ye İstanbul’un belli başlı kitapçılarında bile rastlayamıyorum. Bilgisayarda "www.ozgurpencere.com/forumödan ulaşabilirsiniz. Benim gibi bilgisayar cahilleri için ise derginin adresi şöyle: 1851 Sk., No: 52/3, Bahçelievler, Karşıyaka, 35600 İzmir.
Nitelikli bir yayınla tanışacaksınız.