Kültür Sanat Atay'ın 'belge'si

Atay'ın 'belge'si

14.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yıldız Ecevit'in yazdığı "Ben Buradayım..." adlı biyografik çalışma, aklımızda tamamen basmakalıplaşmış 'hayatı - sanatı - eserleri' kalıbına hiç benzemiyor.

Atayın belgesi

ATAY, "BELKİ BİR GÜN"DEN ÖTE BİR ŞEY DİYEMEDEN AYRILDI ARAMIZDAN. Şu sıralarda Yıldız Ecevit'in "Ben Buradayım" adını verdiği Oğuz Atay biyografisini okudum. Alt başlığı "Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası" olan bu çalışma İletişim Yayınları'ndan, 2005'te yayımlanmıştı. 600 sayfaya yaklaşan, hacimli bir kitap. Dolayısıyla, Türkiye'de yapılan biyografik çalışmalar arasında, özel bir yeri var. Aklımızda tamamen basmakalıplaşmış bir 'hayatı - sanatı -eserleri' kalıbı vardır. Bu kitap öylelerine hiç benzemiyor. Türkiye'de çok fazla biyografi yazılmadığını zaman zaman konu ediniriz. Ama eskisine oranla bu alanda bir şeylerin kıpırdadığını ve değişmeye başladığını da söylüyoruz bir yandan. Atay'ın vakitsiz ölümünden bu yana çok fazla zaman geçmedi. Dolayısıyla onu tanıyanlarla uzun uzun konuşmak ve veri toplamak mümkündü. Yıldız Ecevit bunu yaptığını ve şöyle böyle yüz kişiyle konuştuğunu söylüyor. Belli ki bunların büyük çoğunluğu Oğuz Atay'ın entelektüel arkadaşları. Ama bir iki noktada berberinin birkaç anısını da aktarmasından, fırsat bulduğu kadar bu çevrenin dışından da veri toplamaya çalıştığını çıkarıyorum.Tanıyanların hayatta olması, sayılarının çokluğu, biyografi yazarı için önemli avantajlar. Dezavantaja da işaret ediyor Yıldız Ecevit: İnsan belleğinin ele avuca gelmezliği. Söylediği gibi, herhalde kimse onu kandırmaya çalışmadı, ama insanlar hatırladıklarını değiştirerek hatırlıyor, ellerinde değil. Bu durumda, kimin anlattığına güveneceksin?Oğuz Atay'ın kendisinin de Mustafa İnan'ın biyografisini yazarken karşılaştığı ve yakındığı güçlük, "Daha insanlarımız arkalarından belge bırakmaya alışmamışlar" cümlesiyle anlattığı durum, herhalde kendisi için de bir ölçüde geçerliydi.Ama Oğuz Atay, bir anlamda 'belge'den bol miktarda bıraktı: Kitaplarını, bu arada "Günlük" gibi, nasıl yazdığına dair önemli ipuçları veren bir metni.Bunlar, Yıldız Ecevit'in çalışmasında asıl temeli oluşturuyor. Alt başlıktaki "Biyografik ve Kurmaca Dünyası" sözünü bir kere daha hatırlatayım. Kitap bu başlığa uygun bir yöntemle yazılmış. Biyografisi yazılan kişi bir yazar olunca, biyografiyi yazanın ilgisi de öncelikle eserlere dönüyor.Ancak bu durum bizi, bir zamanlar (Yeni Eleştiri'nin egemen olduğu yıllarda) 'tabu' sayılan bir anlayışa geri götürebilir: Yazarın hayatıyla yazarın eserini bir arada açıklama tarzına. Nitekim bu zaman zaman artarak görülüyor. Şimdi, romanda yazar, karakterine "Ben zaten değerlerimi inkâr ettim" yolunda bir söz söyletmişse, bu arada kendisi de "Betonar" adında bir inşaat şirketi kurmuşsa, bu ikisi arasında bir bağlantı kurmanız 'meşru' mu? Hiç öyle şirket işine girişmese, o karakter o lafı etmez miydi? O karakterin ettiği o lafın (herhangi bir lafın) karşılığı yazarın hayatında bulunur mu? Aramak gerekir mi? Yazarın hayatını pek iyi bilmediğimiz zaman eserlerini yorumlamak ve anlamak için bir yöntemimiz kalmıyor mu? Hayat ve eser Sanatı anlamak için uyguladığımız her yöntem bize bazı şeyler kazandırır ama bazı sakıncalar da getirir. İmkân olduğu zaman biyografinin de bize açıklayacağı çok şey olabilir; ama biyografik açıklama, yazarın soyutlama yeteneğinin yerine ikame edilmeden.Yıldız Ecevit, Oğuz Atay romancılığının Türkiye'de 'alımlanması'nın sefaletine bolca değinmiş. Zaten kitabına, yazarın bu konudaki sitemini ad olarak seçmiş. Oğuz Atay'ı, sanatını seven herkese acı veren bir durum bu, tabii. Ama bizim gibi ömrü yetenler, bunun tersine döndüğünü, bu sefer Oğuz Atay'ın bir 'cult figure' haline geldiğini gördük. Buna sevindik tabii; bir biçimde "Hak yerine geldi" demenin rahatlığını duyduk. Ama Oğuz Atay kendisi, "Belki bir gün"den öte bir şey diyemeden ayrıldı aramızdan.Yıldız Ecevit'in bu 'alımlama' sürecinde benim oynadığım rol hakkındaki değerlendirmesine de pek katılmadım. Ama bunu tartışmanın yeri burası değil. İyi ve faydalı bir kitap olduğunu tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Oğuz Atay'ın metinlerinden alınacak (büyük) keyfi aldıktan sonra, bir de onun hakkında bilgi edinmek isteyenler için, çok içten bir çalışmanın ürünü olan bu kitap, en zengin yardımcı olacaktır. 'Cult figure' Atay