Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş durgun ve etkisiz başladığı maçı, çok zor bir mücadele ile alırken unuttuğu kimliğini yeniden kazandı... Maçın başından sonuna kadar sürekli yükselen bir kalite gösterisi ile nihayet hasret giderdi.
İlk yarıya bakalım… Orası Dolmabahçe… Beşiktaş taraftarının “Kartal Yuvası” olarak kuşaktan kuşağa efsanelerle birbirine devrettiği en büyük miras… Ne yazık ki Kartal Yuvası’nda “leylekleri” izledik ilk yarıda.
Leyleğin ömrü lak lakla geçermiş… Beşiktaş da ilk yarıyı lak lak futboluyla oynadı. Topun mutlak sahibiydi (66/34). Maç sonu (58/42)... Ama oyunun sahibi olamadı. Onca topu kullanırken rakip eksilterek ceza alanına gireni göremedik. 5 korner atışında akıllı bir kafa vuruşu izleyemedik. İkisi isabetli dört şut. Bol bol orta var… Ghezzal’dan, Rıdvan’dan… Ama onca ortayı değerlendirip bir pozisyon koyabildiler mi ortaya? Hayır.
Böylesine sıkıcı “kurusıkı” maçta not düşmemiz gereken bir hakem kararsızlığı var maalesef. Djilobodji’nin ceza alanında Emirhan’ın sırtına ayağıyla basarak yükselip topa kafa vurması kurala göre penaltı. Arda Kardeşler devam ettiriyor. Peki VAR’da kimse yok mu? Hayır, “Suss, konuşma, karışma, karıştırma” telkini var MHK’den… O nedenle VAR hakemi Erkan Engin, AVAR hakemleri Ceyhun Sesigüzel ile Ömer Faruk Turtay kuzuların sessizliğini yansıtıyor. Bir de oyunun durduğu sırada Vetrih’in Batshuayi’nin ayağına basması var. Sarı kart gerekiyor ama, hakem gerek görmüyor!
Yine de “hakem yüzünden” gürültüye gitmiş maç sayılmaz bu oyun… Gaziantep FK üç şutla Ersin’in performansını parlatırken, Beşiktaş da Günay’a aynı sayıda kurtarış şansı veriyor.
Katar’daki Süper Kupa, Rize’deki Süper Lig maçında oyuna ağırlığını koyan, golleri üreten Beşiktaş bu defa da etkin ama etkili değil. Güven örneğin… Rize’deki maçın görünmez yıldızı, dün oyunda yok… Maça bir türlü kendine yakışır dinamik bir giriş yapamıyor. Dolmabahçe’de hava soğuk… Ama Güven daha soğuk. 61’de Emirhan çıkıyor, Oğuzhan giriyor. Aynı anda Güven ile Larin de yer değiştiriyorlar. Eh, biraz hareketleniyor maç… Kornerlere (10) devam… Derken, 67’de Welinton kazanıyor topu… Oğuzhan’a iyi bir pas. Oğuzhan’dan Ghezzal’a. Cezayirli çakıyor şutunu. Günay’dan dönüyor top. İşte orada Batshuayi var. Kendisinin de Beşiktaşlıların da hasretle beklediği golü atıyor.
Önder Karaveli hocanın tıkanık oyunu Larin ve Oğuzhan’ı içeri atarak açtığını söyleyebiliriz. Golden sonra Ghezzal - Gökhan değişikliği de harika bir gol fırsatı yarattı. Gökhan’ın sağdan yuvarladığı topun üstünden akıllıca atlayıverdi Oğuzhan.. Golü Larin’e bıraktı ama… Böyle bir hediye beklemiyordu Kanadalı. Erol Bulut ve takımı için keskin bir eleştiride bulunamayız. Pandemik nedenlerle eksik geldiler. Yine de maça ortak olmaya çalıştılar. Muhammet ve Sagal’ın gollük vuruşlarına tanık olduk. Bitiş düdüğüne kadar beraberlik golü için fırsat kovaladılar, saygımızı kazandılar.
Beşiktaş’ta Welinton, Necip ve Josef fırsat buldukça hücuma da destek verdiler. Gökhan ile Oğuzhan’ın, sonradan giren Kenan’la birlikte 1-0’la yetinmeyip ikinci gol için olağanüstü çaba göstermesi de alkışı hak ediyordu.
Beşiktaş sadece yenip üç puan kazanmakla kalmadı. Çok zor geçen maçı giderek daha istekli ve enerjik gayretlerle çevirip eski günlerine dönüş yaptı. Kartal gibi savaştı ve almayı bildi. Karaveli bu havayı geliştirmeli.