Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu yazıyı yazmak için transfer furyasının canlanmasını ve sonlanmasını bekledim. Hemen her gün en az 18 saat süren transfer etkinlikleri futbolda merak motorlarını ateşlerken, sırtımızı döndüğümüz gerçekleri de unutmamıza neden oldu.
Akdeniz Oyunları’nda Fas-Türkiye (4-2) maçı, kaçan bronz madalya nedeniyle değil, çocukların tüm gayretlerine rağmen öğrenemediklerini, oynayamadıklarını gösterdi. 
Kazandığı topları hiç kullanamadan rakip oyuncuya kaptıran, alan ve pozisyon bilgisi olmadan rakibe gol pozisyonları veren çocuklar, kulüplerimizdeki “akademia” kavramının bilinmediğini, benimsenmediğini ortaya koydu.
Genç Milli Takımlar Teknik Direktörü Tolunay Kafkas’la konuştum. Akademi çalışmalarının acilen tamamlanması, TFF tarafından sağlam bir statü ile uygulanması gerektiğini söyledi. En önemli sorun hocaların yetersizliğiydi:
“- İki-üç yıllık hocalarla olmaz. Hem sportif, hem de bilimsel olarak yeterli eğitimi almış sabırlı, gayretli, emek veren, çaba gösteren hocaların sürdürülebilir programlarla kulüplerde iş başına gelmesi gerekir. 
Kulüplerdeki akademi çalışmaları ise yine federasyonumuz tarafından zaman kaybetmeden gelecek adına hayata geçirilmelidir.”
Tolunay Kafkas’tan durum tesbiti ve öneri: “18-21 yaş aralığındaki oyuncular beklendiği gibi gelişmiyor. Elbette gelecek adına ışık veren Arda’lar Emirhan’lar, Ahmetcan’lar, Hamza’lar var ama, bu yıldız adaylarının sayısının artması gerek. 
“Tolunay Hoca, Borussia Mönchengladbach kulübünün Almanya’da en başarılı akademiye sahip olduğunu anlatarak “Onlar bizim organizasyonumuza da ışık tutabilirler.” diyor.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin sağlam projelerle hızlı programlar uygulayacağını biliyoruz. Akademi çalışmalarını da bekliyoruz.

Haberin Devamı

Geçmiş olsun Hikmet Hoca

Hikmet Karaman ve eşi “ailecek” kovide yakalanmışlar. 25 gün evden çıkamamışlar. Hoca’ya “Kayseri’den nasıl ayrıldın?” dedim. Anlattı.
Efendim, Lig’de korkusuz bir sezon geçiren Kayserispor Berna Gözbaşı Başkan’ın da dediği gibi gözünü Avrupa’ya dikmiş… Fenerbahçe’yi, Beşiktaş’ı, Trabzon’u eleyen, finalde de Sivas’la karşılaşan Kayseri uzatmada maçı 3-2 kaybetmiş. Ama o heyecanlı günlerde Hikmet Hoca’ya UEFA’dan “1 yıl kupalardan men” cezası bulunduğu söylenmemiş. Bu durumu rakip kulüplerden öğrenmiş Hikmet Hoca… Kalbi kırılmış. Berna Başkan’a “İsterseniz ayrılayım ben” demiş. Başkan hiç ses çıkarmamış. Hesap kesmişler… Kulüpteki alacağı için 2024 yılına çek vermişler.
Geçmiş olsun Hikmet Hocam!

Haberin Devamı

Hıncal Abi ve eşek

Elli yılda en az elli kez kavga ettiğim, ama en güvendiğim dostum ve büyüğüm olan Hıncal Uluç, haftalardır hastanede yaşam savaşı veriyor. Onun için dua edenler de var, fırsat bilip yanıt veremeyeceği aşağılama mesajları yazanlar da. Salt retweet almak için “öldü” haberi yazan muhteris kardeşlerimiz de (!) var… Hıncal Abi için en iyi dileklerle dua ediyorum. Tanrı onu bize bağışlasın. O hepimizin özgürlüğünü, ihtirasını, öfkesini ve coşkusunu temsil ediyor.
Sırası gelmişken…
Yıllar önce beni TV programına davet eden meslektaşım, beklenmedik olaylarla programın iptal edildiğini, bana genç bir üniversite öğrencisiyle bildirdi. En az 1,5 saat bekletildikten sonra yüzünü göstermek nezaketinde bulunmadığı için ona kırgınlık mesajı gönderdim.
Dönüş yolunda telefonum çaldı. Arayan oydu: “Attila Abi, ben bir eşeğim. Çok ayıp ettim, lütfen beni affet!”
Abartmamasını söyledim, “Gazeteciyiz. Elbette gündem bir anda değişir. Seninki basit bir ihmal..” dedim.
Yıllar sonra anladım ki, meslektaşım doğru söylemiş.

Haberin Devamı

“Ölçmeden yönetemezsin!”

Veri bilimcisi kardeşim Taner Karaman, Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nden “Spor Yöneticiliği” teziyle “Doktor” unvanını aldı. Taner’in doktorlukta kalmayacağını, akademik merdivenleri hızla tırmanacağını biliyorum. Onu kutluyorum.
Doktora tezinden küçük bir bölüm: Türk futbolunda çözüme kavuşması gereken ve görmezden gelinen sorunlardan biri ölçümlemedir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun elinde Edirne’den Kars’a sporcuların fizyolojik, psikolojik, saha içi performans verileri maalesef yoktur. Ölçümleme yapılır, veri havuzu oluşturulursa, sporcular tek merkezden değerlendirilebilir. Tüm lisanslı futbolcular gözlemlenmeli, yetenek keşfi için ön adımlar atılmalıdır. Unutmayalım: Ölçemediğiniz şeyi kontrol edemezsiniz.”

Jesus’un Luce ile imtihanı

Jorge Jesus’un doğru kararlar aldığını öğrendim. Sahaya çıkacak on birde 8-9 eski futbolcu olacak. Bu tercih, takım kimliğine uygundur. Yeni gelen oyuncularla birkaç maç oynamadan takım oyunu sağlayamazsınız.
İki konu daha var: Birincisi, Luce oynattığı bütün takımlarda “topa sahip olmak” ister… Fenerbahçe’nin buna izin vermemesi gerekir. İkincisi: Tüm Avrupa’da saldırıya uğramış bir ülke olarak Ukrayna’ya sempati besleniyor. Her alanda mağdur olarak görülüyorlar. O nedenle rakip oyunculara karşı agresif davranışlar, gerilim yaratacak yaklaşımlardan, hakemle tartışmalardan uzak durmak gerekiyor. Aksi halde İsveçli hakem Glenn Nyberg’in kararlarında avantaj ibresi Dinamo Kiev’den yana kayabilir. Kanarya’ya şans diliyorum.