Öncelikle şunu söyleyelim: Beşiktaş’ın dünkü maçı oynaması ve kazanması, mucize değilse de büyük başarıdır. Adaletsiz penaltıyla yarım düzinelik “travmatik” yenilgiye uğrayarak hem Şampiyonlar Ligi’nden dışlanmak, hem de kendi tarihine karşı “mahcup” olmak, elbette takımı bozar; bırakın sahada pas iletişimini, kendi aralarındaki arkadaşlığı bile arızaya uğratabilirdi.
Üstüne üstlük bir de Bursaspor... İlaveten kendi seyrcisinin öfkesi, maça eleştiriler ve tepkilerle farklı bir hava katması da olasıydı.
Evet, beklenen sıkıntıların çoğu yaşandı. Özellikle takımın alışılmış oyun kurgusunda tutukluklar, kopukluklar gözledik. Beşiktaş, arızalı bir sonuç çıkmaması için oyunda topa sahip olmaya, çok pas yapmaya ve hücumda sürekli gol aramaya gayret ediyordu. Aslında doğru bir oyundu bu. Öncelikle Bursaspor’a top kullanma fırsatı vermemek, savunmada olası sıkıntılarla geriye düşmemek gerekiyordu.
Yüzde 78’e yüzde 22... İlk yarıdaki topa sahip olma oranı Beşiktaş üstünlüğünün sayısal ifadesiydi. Ne var ki en az 5 kez gol pozisyonuna giren siyah-beyazlılar, umdukları gole bir türlü ulaşamadılar. Şenol Güneş, Cenk Tosun’u sol kanatta görevlendirerek çok hücumcuyla çok golü amaçlıyor. Doğru bir düşünce... Ama santrfor görevi Aboubakar’da ise orada durmak gerekiyor. Takım arkadaşlarının ayağına kadar getirip vursun diye buyur ettikleri topları Aboubakar ya ezdi, ya zayıf vuruşlarla Bursaspor kalecisi Harun’a teslim etti. Sadece o değil, Olcay, Cenk ve Oğuzhan da kaçırdılar.
Böyle bir maçın kaderini duran toplar belirleyebilirdi ancak... Ancak serbest vuruş ve korner bekleyen bizler, ne yalan söyleyelim, penaltıları aklımıza bile getirmemiştik... Bülent Yıldırım’ın verdiği ilk penaltı kararı tartışmalı. John kendisini çalımla geçip ceza alanına giren Gökhan’ı elleriyle tutmaya çalışıyor. Gökhan’ın yere düşmesi de tabloyu tamamlıyor. Yıldırım, belki de yardımcılarının uyarısıyla bu kararı verdi, bilmiyoruz. Acele ettiği kesin. İkinci penaltıya gelince... Merter, ceza alanında Oğuzhan’a müdahale ediyor. Bu penaltı daha gerçek. Atıcıya gelirsek... Cenk Tosun, bu ligin penaltılara karşı en dayanıklı ve cesur kalecisi Harun Tekin’i iki kez mağlup etti. Cenk’in gollerinin yanı sıra gayretleri de övgüyü hak ediyor. Bu arada ilk yarıda Marcelo’nun, Harun’un ayağına basması sonrası çıkan sarı kartın rengi de tartışılmalı.
Peşpeşe gelen penaltılara rağmen Bursaspor maçı bırakmıyor. İşte maça heyecan ve güzellik katan da bu! Emre Taşdemir’in golü o emeğin karşılığı. Yorgun Beşiktaş yine de saldırıyor ama Bursaspor’un isyanı devam ediyor... Ve Yıldırım’ın düdüğü maçı bitiriyor.