Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Bu maçla ilgili olarak Fenerbahçe’nin “yine ucuz kurtulduğunu” söyleyerek bir giriş yapmamız gerekiyor. Karşılaşmanın skoru her iki takım adına da belki 3-2’den fazla olabilirdi ancak sonunda yine de Trabzonspor kazanırdı; kazanmalıydı.

Fenerbahçe futbol adına defansif anlamda o kadar çok hata yaptı ki Trabzonspor aynen Young Boys, PAOK gibi bol bol gol pozisyonuna girdi. Attığı goller belki de Fenerbahçe’nin savunması ve kurtarması en kolay olanlarıydı, çok daha net pozisyonları kaçırdılar.

Alex’in kenara çekilmesi çok radikal bir karadı.

Haberin Devamı

Alex, bugüne kadar Trabzonspor maçlarına damgasını vurmuş önemli bir futbolcuydu. Semih-Niang ikilisi ile ileride baskı kurmayı planlamıştı Aykut Kocaman. Çünkü Trabzonspor’un savunmasında ciddi sıkıntılar vardı. Mehmet Topuz’un attığı ve kaçırdığı gol Aykut Kocaman’ın tam da hayal ettiği şey olmalıydı.

Ancak evdeki hesap Trabzon’a uymadı! Peş peşe yenilen çok basit gollerle Fenerbahçe’nin oyun disiplini bir anda dağıldı. Türkiye’nin hemen her köşesinde maçın farka gideceği inancı nasıl oluşmuşsa Fenerbahçeli futbolcularda da benzer bir his duyulmuş olabilir. Lugano’nun golü bir anda her şeyi tersine çeviren ilaç gibiydi. Fakat defans o kadar dağılmıştı ki üçüncü Trabzonspor golü öncesinde golü atan Glowacki’den başka aynı nokta da o vuruşu yapacak iki oyuncu daha vardı. Yani gol zorunluluk halini almıştı. (Yazının fotoğrafında bu enstantane çok güzel görüntülenmiş; Ceyhun ve Egemen Glowacki ile birlikte gol atma sırasını bekliyor)

Semih’in sakatlanmasıyla birlikte oyuna giren Stoch orta sahası tamamen düşmüş Fenerbahçe’nin alışıldık düzenine geri dönmesini sağladı. Ancak Stoch sol kanatta Stoch bir kanat oyuncusundan çok içeri kat eden orta alan futbolcusu gibi oynadı. Maçı 3-3’e getirebilecek akınların mimarı oldu.

Niang ve Stoch Fenerbahçe’nin o insanı içini bayıltan yüreğini sıkan kimyasını değiştiren futbolcular oldu. Tek pasa dayalı ve dikine, top kaybetmeyen oyunlarıyla Fenerbahçe’nin maç sonuna kadar beraberliği sağlayacağı inancını kuvvetlendiren futbolcularıydı.

Haberin Devamı

Gökhan Gönül, Bilica ve Cristian bu karşılaşmada Fenerbahçe’nin aksamasının nedeni olan futbolcularıydı. Gökhan ya sakat sakat oynadı ya da ona bizim bilmediğimiz bir şeyler olmuş. Cristian’ın Selçuk’tan hiçbir farkı yok. Ayrıca bir alt klasmanda Cristian gibi en az on futbolcuyu çıkarıp getirebiliriz. Özel herhangi bir yeteneğe sahip olmadığı gibi pasaportu dışında bir ayrıcalığı da yok. Bu cümleden Selçuk oynamalıdır gibi anlam asla çıkarılmamalıdır.

Santos, Yattara karşısında net bir yenilgi aldı.

Genç kaleci Mert hem çok şanssızdı hem de çok tam tersine çok şanslıydı. Yediği ikinci golde çok hatalıydı. Biraz geride kalmış olsa muhtemelen maç 1-0 devam edecekti. Ancak ikinci yarı Bilica tam ters köşeyi göstermesine rağmen kendi sezgilerine güvenerek kurtardığı penaltı ustalık kokuyordu. Kaleci dediğin sezgileri kuvvetli olacak!

Aykut Kocaman’ın işi gerçekten çok zor! Bu takım bir şekilde golü bulur da kalesinde bu kadar kolay gol yerse sonu ne olur, gerçekten çok düşündürücü…

Haberin Devamı

Trabzonspor çok iyi bir günündeydi. Açık farkla kazanacağı maçı neredeyse berabere tamamlıyordu. Trabzon şehri için Fenerbahçe galibiyetinin önemi büyüktür. 3-2 ya da 1-0 fark etmez. Trabzonspor bu maçı kazanmayı hak etti. Ancak her maçı açık farkla kazanmak diye bir motivasyon takıma zarar verebilir. Bazen öne geçmeyi ve onu korumayı da bilmek gerekiyor.

Heyecanı üst düzeyde, bol gollü, ligimiz standartlarının çok üstünde bir mücadele izledik.

Hakem B.Gezer ortalama bir maç yönetti. Her iki takım alehine veya lehine standart kararlar verdi. Verdiği penaltı ağır bir karardı ancak o düdüğü çaldığı için kendisini kutlamak gerekiyor. Mesele çalamadığı, veremediği penaltı kararında düğümleniyor. Niang'ın çekilmesini yardımcı hakemiyle birlikte izledi.