Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Bursaspor’un aklı ve mücadele gücünü birleştiren futbolunu izlerken insan gerçekten büyük keyif alıyor. En son Gordon Milne dönemindeki Beşiktaş’ın bu kadar senkronize bir takım oluşunu hatırlıyoruz. Ayrıca, Bursaspor kolej takımdan üniversal bir şekle doğru hızla kendisini geliştiriyor, şampiyonluk unvanına yakışan bir futbol oynuyor.

Galatasaray’ı her yönüyle yendi. Oyunun sinir mücadelesini de kazandı. Sarı kırmızılı oyuncuların büyük bölümü maçın sonunu getiremezken Bursaspor galibiyetin de verdiği moral ve motivasyonla her topa ayağını uzattı, ayakta kaldı.

Haberin Devamı

Galatasaray bu maçı neden kaybetti?

Bunun temelinde yatan şeyin fizik kondisyon olduğu bu karşılaşmada net olarak görüldü. Maçın başında sağ kanatta oynayan Arda’ya üst üste dört top atıldı. Dördü de kötü paslardan oluşuyordu; Arda da zaten toplara koşamadı bile. Galatasaray golü yedikten sonra zaten sınırlı olan gücünü psikolojik olarak tüketmeye başladı. Hemen her pozisyonda hakeme itiraz etti. Haklı ya da haksız bu kadar hakemle oynuyorsanız demek ki ya kendinize olan güven duygunuzu yitirmişsiniz ya da maça hazır değilsinizdir.

Galatasaraylı oyuncular maçı zaten ilk yarının son dakikalarında Volkan’ın topa eliyle müdahale ettiği ve hakemin ikinci sarı kartı vermediği dakika kaybetti. O an takım halinde hakemin üzerine çullandılar. Sanki pozisyon ceza sahasın içindeydi ve hakem penaltıyı vermemişti. Yaptıkları itiraz rakip bir oyuncunun atılması gerektiği üzerineydi.

Bu ne demektir?

“Hocam biz bu karşılaşmayı 11’e 11 çeviremeyiz, sen hazır ortam oluşmuşken Volkan’ı at da eşitlenelim.”

Bu bir büyük takım oyuncularına yakışmayacak bir görüntüydü. O dakikadan sonra sadece hakemle oynadılar.

Pozisyona gelince ligimizin hakemlerinin büyük bölümünün Volkan’a ikinci sarı kartı göstereceğini tahmin ediyorum. Ancak Volkan’ın ilk sarı kartın maç boyunca her iki takımdan da oyunculara gösterilmemiş olmadığını da hatırlamak gerekiyor. Ayrıca dünya kupası turnuvasında hakemlerin ilginç yorumlar ve kararlar verdiğini de hatırlıyoruz.

Haberin Devamı

Hakem çok iyi bir maç yönetmedi. Fakat Galatasaray’ın yenilgisine neden sorumlu da o değildi.

Galatasaray’ın yirmiye yakın korner atışı kullandı ve bunların büyük bölümünde son vuruşu yapacak oyuncunun gücü yoktu. Baros, Servet ve Sarp inanılmaz goller kaçırdılar.

Arda maçın büyük bölümünü sağ kanatta yalnız takılarak geçirdi. Kuşkusuz onu bir de hakeme itiraz anlarında gördük.

Kewell ayakta durmaya çalışan ve hücumu düşünen tek oyuncuydu.

Orta sahanın üçlüsü; Barış, Sarp ve Ayhan, Batalla, Ergiç, Volkan, Ozan İpek ile mücadele etmek zorunda kaldılar. İkinci yarı üçü de oyundan düştü.

Volkan Şen’in bu karşılaşmayı kırmızı kartsız kapatması kendisi adına şanstı ancak futbolseverlerin onun oyununu izlemesi daha büyük bir şanstı. Sağ kanatta zaman zaman üç Galatasaraylı ile boğuşarak ve ilk golün hazırlayıcısı olarak maçın kader adamı oldu.

Galatasaray’ı zor günler bekliyor demiştik. Son oynadıkları üç resmi maçın büyük bölümünde yenik durumdaydılar. Hafta arası Avrupa Ligi mücadelesini son anda çevirmeyi başarmışlardı. Bu takım üzerinde büyük bir gerilim yaratıyor. Galatasaray öne geçmeyi, kazanmayı unutuyor ya da özgüvenini kaybediyor. Sporda bundan daha tehlikelisi yoktur. Geçen sene Beşiktaş bu duruma düşmüştü, darboğazdan Ankaraspor (hükmen) maçı ile çıkmıştı. Bakalım Rijkaard bu durumu nasıl çevirecek?