Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Galatasaray-Bursaspor karşılaşması insana ister istemez bu takımların bir zamanlar tam tersi bir mücadele içinde olduğunu hissettirdi. Şimdiyse; Galatasaray, orta sıralara tutunmaya çalışan ve büyüklere kafa tutan, Bursaspor da şampiyonluk mücadelesi veren bir takımdı. Bir anlamda Beşiktaş-İBB eşleşmesi gibi bir şey yani… Bursaspor bu maçtan 3 puanla ayrılacağını, bir şekilde golü bulacağını bilen bir olgunluk içindeydi. Galatasaray ise mücadele ediyor, gol pozisyonuna giriyor ancak eşitliği sağlayacak sayıyı bir türlü atamıyordu.

Haberin Devamı

Aslında bu görüntü biraz da Trabzon’da da vardı.

Galatasaray’ın gösterişli kadrosundan geriye bunun kalması çok düşündürücü elbette. Birçok Galatasaray taraftarı sahaya çıkan takıma baktığında muhtemelen bunu düşünüyor olmalıdır.

İşte böyle bir görüntünün geri planında takımı toparlamaya çalışan Rijkaard’ın işinin hiç de kolay olmadığını bilmem kaçıncı kere yineleyeceğiz. Üstelik cadı kazanın ateşini güçlendirenlerin bir de ortaya “İmparator” söylemini attıkları sırada…

Galatasaray’ın bu hale getirilmesi sürecinin temelinin o “imparator” döneminde atıldığı çok çabuk unutuluyor. Kulübü, satın aldığı bir sürü futbolcu ile borç yükü altına alan İmparator’un II. dönemi takımı çok iyi bir pozisyona getiren Lucescu’nun apar topar gönderilmesiyle başlamış ve tarihinin en ağır hezimetlerini yaşayarak büyük bir fiyasko ile sonuçlanmıştı. Yine o imparator hazretleri milli takımın başında iki kere dünya kupasına gidememiş, Avrupa Şampiyonasına da play off oynayarak katılmıştı.

Yine çok taze yaşanmış bir örneği burada hatırlayalım; futbolumuza çok büyük emekler vermiş Sn. Mustafa Denizli’nin de Beşiktaş macerası saman alevi gibi parlamış ve sönmüştür. Önceki sene Sivasspor kendi saha ve seyircisi önünde İBB’yi yenebilmiş olsaydı büyük bir ihtimalle Bursaspor’un bu sene gerçekleştirmiş olduğu şeyi başaracaktı.

Yani, bitpazarına nur yağdırmaya gerek yoktur.

Anadolu’nun birçok şehrinde futbolla ilgili çok ciddi yatırımlar yapıldı. Stadyumlar yenilendi ve meyveleri teker teker alınıyor. Sivasspor, Bursaspor, Kayserispor hatta Gençlerbirliği, Gaziantepspor pratikleri çok önemli sonuçlar veriyor.

Haberin Devamı

Üstelik İstanbul karşısında çok ciddi kazanımlar elde ederek.

Bursaspor’un Ertuğrul Sağlam’la, Trabzonspor’un da Şenol Güneş’le farklı şeyler yapmaya başladığını bu senenin başından bu yana izliyoruz.

İstanbul’un hali ise içler acısıdır. Son yıllarda görülmedik bir şekilde Anadolu karşısında 3’te 0 çekmişlerdir. Üstelik genel futbol yapısı gözlemlendiğinde yenilgilerin arka planında bir tesadüf ya da şans yoktur.

Galatasaraylı futbolcuların rakiplerinin bir futbolcusunu attırmak için yaptıkları İstanbul adına çok ama çok düşündürücü bir tablodur.

Girişte de örneklendirdiğimiz gibi roller değişmeye başlamaktadır.

Bursaspor’un kadrosunu tamamen korumuş olması bile çok büyük başarıdır. Üç büyüklerin de bu takımdan futbolcu koparamamaları da ayrı bir başarısızlıktır. Gidip satın aldıkları oyuncular da ortadadır. Kaç tanesinin kalıcı olacağını ve bir istikrar sağlayacağını hep beraber izleyip göreceğiz.