Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Zor bir karşılaşma oldu diyebiliriz. Özellikle Hollanda temsilcisinin maçın taktiğini rövanş değil de “hesaplaşma” üzerine kurması ve bunu da hem sertlik hem de zaman zaman futbol dışı yöntemlerle Fenerbahçeli oyuncuları sinirlendirerek kart görmelerini sağlayacak bir planla yapmaya çalışması ilk yarının kavgası yüksek bir psikolojik harbe dönmesine sebebiyet verdi.
İki maçın toplam faul istatistiği; Twente 34 -Fenerbahçe 26!
İsmail Kartal ilk maçın avantajlı skoruna bakarak rotasyonu bol bir kadro ile çıkması pekala beklenen bir sonuç olurdu. Ancak beklenenin aksine neredeyse ideale yakın bir 11 ile maça başladı Fenerbahçe.
Tabii kadroda hem kalite hem tecrübe yüksek olunca krizden çıkmak da güç olmadı.
Ayrıca Twenteli oyuncuların art niyetli tutumlarına karşın hakemin de sakin kalmayı başarması önemliydi.
Düşünün maçın bitmesine 5 dakika kalmış ve toplamda skor 6-1 ve rakip hala aynı plana sadık kalarak stresi yüksek tutmaya devam ediyor.
Benzer bir maç Türkiye’de oynansa ilk yarı karşılaşmanın kontrolü tamamen kaybolabilirdi. Hele bir derbiyi hayal bile edemiyorum.
Yine de zaman zaman rakip oyuncuların tuzağına düşen Fenerbahçeli futbolcuların sakin kalamadıklarını gözlemledik. İrfan Can ve Becao’nun rakiple girdikleri ikili diyaloglar bıçak sırtındaydı.
Böylesi bir oyun planı karşısında futbol oynamaya çalışmak da asla kolay olamazdı.
Kuşkusuz bu bir puan maçı olsaydı olaya başka taraflarından yaklaşmak gerekebilirdi; ancak iyi bir strateji ile turu geçmek yeterli oldu.
Bu maç özelinde takımın genel oyun şekline dair değil de tek tek oyuncular özelinde birkaç paylaşım yapabiliriz.
Osayi…
Geldiği günden bu zamana güçlendi, özgüveni yükseldi. Önemli bir takım oyuncusu haline de geldi. Ancak pas kalitesi hala belli bir seviyenin üzerine bir türlü çıkamıyor. Yaşı göz önünde tutulduğunda bunun geliştirilmeye açık olduğunu düşünüyorum. Çalışması gerekiyor. Belki de destek alması… Eğer bu seviyeyi aşarsa bambaşka bir oyuncu olabilir. Pas kalitesi derken bunun içine oyun görüşünü de eklediğimi ayrıca belirtmek isterim.
Mert Hakan…
Böylesi bir maçta sakin kalmasını hayranlıkla izledim, diyebilirim. Tam bir görev adamı gibi oyunda durduğu süre boyunca belki de Fenerbahçe’nin en aklı başındaki futbolcularından biri oldu.
King…
Oynamamak bir futbolcu için çok zordur. Maçı çözen oyuncu oldu. Daha fazlasını da yapabilirdi ancak kendisini gösterme telaşı buna engel oldu. Bir pozisyonda ters tarafta İrfan Can bomboş durumda beklerken pas atmak yerine topla hareket etmesi kötü bir tercihti.
Fenerbahçe’nin hücum organizasyonlarında pas isabet yüzdesinin her geçen gün biraz daha arttığını gözlemlemekle birlikte aynı şeyi savunmadan çıkarken yapamadığını not edebiliriz. Bu nedenle top ikinci bölgeye kadar gelmişken tekrar tekrar kaleci İrfan Can’a dönmesi önceki pasları değersiz veya anlamsız hale getirdi ayrıca tehlike de yarattı.
Buralar daha çok çalışmak gerekecektir.
Fenerbahçe sezon başından bu yana çıktığı tüm resmî maçları kazanarak bu u bir alışkanlığa dönüştürmeyi de başardı.
Bunu yaparken de ortalamada iyi futbol da oynuyor.
Liderlik vasfı yüksek oyuncu grubunun takıma sahip çıkmasının bu seriye önemli bir katkısı olduğuna da şüphe yok.
Şimdi Süper Ligde zorlu bir deplasman bekliyor.