Aya Tekla turizme kazandırılmak isteniyor

 İlçe merkezine 4 kilometre mesafede yer alan, Anadoluda Hristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olarak bilinen Azize Aya Tekla ören yeri, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. 4 yıl önce, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimari ve Kentsel Koruma Çalışma Grubu öğretim elemanları ile yüksek lisans öğrencilerinden oluşan araştırma grubu tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde yüzey araştırması yapılan ören yeri, Ortodoks ve Katolikler için önemli bir hac ve tapınma yeri olarak da biliniyor.

Silifke Turizmini Tanıtma ve Geliştirme Derneği Başkan Ali Küçük, Azize Aya Tekla Kilisesinin inanç turizmi açısından son derece önemli olduğunu belirterek, "Bu kilise Hz. İsanın 12 havarisinden birini olarak bilinen Tarsuslu St. Paulusa bağlı bir kiliseydi. Azize Tekla aynı zamanda St. Pauln öğrencisiydi. Aynı zamanda ayakta kalan St. Paul kuyusu, kilisesi, Mut ilçesindeki Alahan Manastırı ve Aya Tekla yer altı kilisesi inanç turizmi açısından da çok önemli bir yere sahip. Kilise, Ortodokslar açısında önemli bir hac tapınma yeri. Azize Tekla'yı Katolikler 23 Eylül'de Ortodokslar 24 Eylül'de ziyaret ediyor. Burada anma düzenleniyor. Burada restorasyon, çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılmasını istiyoruz. Aynı Trabzondaki Sümela Manastırı gibi talep olması halinde bazı törenlere izin verilmesini, gerçek bir kiliseye dönüştürülmesini bekliyoruz. Bu önemi ile Silifke turizmine büyük bir katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.

Silifke ilçe merkezine 4 kilometre mesafede yer alan ören yeri, Anadoluda Hristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor. Rivayete göre, İsa Peygamberin 12 havarisinden biri olan St. Paulun vaazlarından etkilenen Aya Tekla, Hıristiyanlığı yaymak için çalışmalar yürütürken Paganlar'ın baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Silifkeye gelerek, sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada saklanıyor. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılıyor. Aya Teklanın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca kutsal sayılarak, bu din M.S. 312 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanıldı. Bu mağara daha sonra 4üncü yüzyılda kiliseye dönüştürüldü. Günümüzde merdivenle inilerek ulaşılan bir durumda olan Aya Tekla Kilisesi, çevresindeki sarnıç ve şehir suru kalıntılarıyla da turistlerin ilgisini çekiyor.