Tatil Masal şehrine yolculuk

Masal şehrine yolculuk

25.04.2011 - 16:11 | Son Güncellenme:

Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik etmiş tarihi şehir Edirne’ye günübirlik ziyarette bulunduk. Gezimiz sırasında hem şehrin kültürel mirasını tanıdık, hem de saray mutfağından yemekler tattık...

Masal şehrine yolculuk

Masal şehrine yolculuk
Yazın gelişini müjdeleyen bir bahar sabahında İstanbul’dan yollara düştük. 2,5 saatlik yolculuktan sonra Edirne gösterdi silüetini. Şehir tüm ihtişamıyla karşımızda belirdi. Yeni gelin gibi süzülen iki çift minare göründü karşıdan.

Haberin Devamı

Koca Sinan boşuna dememiş, “Ustalık eserim” diye! Biz de bu görkeme kapılıp adımlarımızı Selimiye’ye doğru çevirdik. Karşıdan baktığımızda eşsiz güzelliğini gördük, avlusuna girdiğimizdeyse huzurunu duyduk. Cami yakınlarına inşa edilen çarşılar da tarihi dokusunu koruyordu. Arasta,
Kapalıçarşı ve Bedesten, camileri ziyarete gelenlerin uğrak yeri olmuş. Burada sahaftan hediyelik eşyaya, şekerciden tekstil ürünlerine, çiniden aynalı süpürgeye ve en önemlisi rengarenk sabunlara kadar, birçok şeyi bulabilirsiniz.

Kimler geldi kimler geçti

Yüzyıllara rağmen ayakta durmayı başaran Rüstem Paşa Kervansarayı, bizi Osmanlı’nın izleriyle buluşturdu. Bu yapı
konaklama amaçlı yapılmış ama yıllarca Edirneli tüccarlar tarafından kullanılmış. Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan
yapı, 1972’de restore edildikten sonra otel olarak kullanılmış.

Haberin Devamı

Tarih kokan müzeler

Kentte yaşanmış medeniyetlere ait eserlerin sergilendiği ‘Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne geldi sıra... Müzede geçmişin kalıntılarını
yansıtan birçok eserlerle karşılaştık. Tombak, ibrik, örtüler, makaslar, yazı takımları, irtifa tahtası, kum saati, çakmaklı tabanca gibi birçok eser korunaklı camların arkasında sergileniyor. Ayrıca Edirne’de Balkan Savaşı Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi ve Sağlık Müzesi de bulunuyor. Karaağaç’ın huzuru Bir kahve molası vermek için Karaağaç’a geldik sonra. Arnavut kaldırımlı taş sokaklarını sarmış ağaçlar eşliğinde, ruhumuzu aydınlatan bir sonsuzluk karşıladı bizi Karaağaç’ta. Meriç’in kenarına kurulan masalardan
birine geçtik. Yorulmuş bedenlerimizi ve günlük sıkıntılarımızı Meriç’in duru suyu alıp götürdü.

Ve enfes bir sofra...

Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış bu güzel şehri geride bırakma zamanı yaklaşırken, saray mutfağını da tadalım dedik. Çarşıdaki ‘yaprak tava ciğer’inin yapıldığı restoranlardan birine oturduk. Birer porsiyon ciğer sarması sipariş ettik. Ama siz Edirne’ye gitmişken mamzana, satır köfte, kaçamak, akıtma, badem ezmesi, gaziler helvası, peynir tatlısı ve hardaliye tatmayı ihmal etmeyin

Haberin Devamı

“Edirne ilk aşık
olduğum yerdir”

Edirne’de doğan şarkıcı Cem Adrian’la buluştuk ve memleket hasretini gidermeye çalıştık

Edirne sizin için ne ifade ediyor?

Taşında, toprağında, sokaklarında hatıralarım var... İlk aşık olduğum yer... Ayrıca ailem de orada.

En çok neresini seversiniz?

Karaağaç ve Meriç Nehri’ni.

Peki hangi yemeğini?

Edirne ciğeri.

Edirne'de müzik hayatınız nasıl başladı?

Orası tam bir muamma açıkçası. Yürümeyi, konuşmayı öğrenme sürecimi hatırlamadığım gibi bu dönemi de hiç hatırlamıyorum. Ama her şeyin Edirne’de başladığı kesin!

Edirne'de konser verdiniz mi hiç?

Evet; bir kurumun davetiyle değil, tamamen kişisel çabamızla bir konser verdik. Sanırım Edirneli kurumlar, benim köklerime duyarlılığım kadar duyarlı değiller bana karşı.

Kendinizi dinlerken ne hissediyorsunuz?

Sadece teknik olarak değerlendirebiliyorum. Çok isterdim bir konserimegidip dışarıdan izleyebilmeyi.