16.11.2011 - 15:52 | Son Güncellenme:
Yerebatan Sarnıcı'na adım attığınızda yüzünüze nemli bir hava çarpar. Basamakları inerken yoğunlaşan bu duygu en alt seviyede artar. Sessiz ve sedasızca su damlalarının sesinden başka bir şey duymazsınız içindeyken. Dört bir yanı gezerken mimarisine hayran kalmamak elde değildir. Yerde belli seviyede tutulmaya çalışılan sudaki balıklar da dikkatini çeker. Ve elbette ışıl ışıl parlayan, 7 milletten insanların dilek dileyerek attığı bozuk paralar.
Yerebatan Sarnıcı'nın güneybatı köşesindeki sütunların, kısa gelen gövdelerini yükseltmek için altlarına ilk çağlardan kalan mermer bir anıtın parçaları konulduğu görülebilir.Medusa veya Gorgon başları olarak bilinen geç antik çağdan kalan bu eserlerin neden ve ne maksatla buraya getirildiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak gördüğünüzde fotoğraf çektirme isteğinize hakim olamazsınız. Rutubet nedeniyle renk değiştiren taşların, nasıl olup yüzyıllar boyunca çürümediğini ve yıkılmadığını merak edebilirsiniz. Sarnıç yıllar içerisinde mutlaka yenilenme çalışmalarına tabi tutulmuştur.
Sarnıçta İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından kültürel etkinlikler sürdürülmektedir.