Cep’te birleşmenin üç yeni meyvesi çıktı

Teknoçağ
ŞÜKRÜ ANDAÇ

Japon elektronik devi Sony ile İsveçli cep telefonu üreticisi Ericsson, Ekim 2001 tarihinde cep telefonu operasyonlarını birleştirerek, pazarda ‘Sony Ericsson’ markasıyla yer alacaklarını duyurmuşlardı. Aradan geçen süre içinde onlarca farklı Sony Ericsson markalı cep telefonu pazara sunuldu. Sony Ericsson’un art arda piyasaya çıkardığı en son modellerde dikkat çeken önemli nokta ise, telefonlara Sony firmasının sahip olduğu teknoloji ve tasarımın yansıtılıyor olması.

Tasarım odaklı
Sony markasıyla anılan Walkman (müzikçalar) özelliğini taşıyan W800i, dijital fotoğraf dalında 2 megapiksel çözünürlükte fotoğraf çeken K750i ve küçük boyutu ile Üçüncü Kuşak (3G) destekli K600i modelleri, birleşmeden bu yana pazara çıkarılan en iddialı ürünler arasında. Yeni modeller sahip oldukları teknolojinin yanı sıra, tüketicinin tercihinde öne çıkan tasarımlarıyla da dikkat çekiyor. Firmanın İsveç, Londra, ABD, Asya ve Japonya’da bulunan stüdyolarında pek çok farklı teknoloji küçük boyutlara sığdırılıyor. Fakat firma, GSM şebekesinde hızlı internet bağlantısı sağlayan ve Türkiye’de de kullanılan Edge özelliğini hâlâ telefonlara adapte etmiş değil.

Telefonda 2 megapiksel
Yeni modellerden K750i, 2 megapiksel çözünürlükte dijital kamera özelliği sayesinde yüksek kalitede fotoğraf çekilmesini sağlıyor. Harici flash’lı telefon, üç bant şebeke destekli.
Geçtiğimiz günlerde pazara çıkarılan K600i modeli ise 1.3 megapiksel çözünürlüğe sahip olmasının yanı sıra, 3G destekli bir telefon. 3G teknolojisine sahip modeller arasında oldukça küçük boyutlu tasarımıyla öne çıkan ürün, 3G şebekesinde hızlı internet bağlantısı ve görüntülü iletişim yapılmasını sağlıyor. K600i, 105 gram ağırlığında.

Mobil müzik kutusu
Sony Ericsson’un Walkman özelliği ile ön plana çıkan W800i modeli 512 MB boyutunda hafıza kartı ile pazara çıktı. Bu sayede içerisinde yüzlerce şarkı depolanıp her an her yerde dinlenilmesini sağlayan telefon 99 gram ağırlığında. Beyaz turuncu renkli W800i, K750i gibi 2 megapiksel çözünürlükte fotoğraf çekebiliyor.

‘Pazara geliyor, bilgiyi getirmiyorlar’
Nortel Netaş Genel Müdürü Altay, yabancı firmalara ‘Türkiye’de Ar - Ge yapmak istiyorsan yap’ denildiğini ancak bunun o şirketin Türkiye’deki varlığına bir katkısı olmadığını söyledi. Yüzde 53.13’ü Kanadalı Nortel Networks, yüzde 15’i Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, yüzde 31.87’si halka açık olan Nortel Netaş’ın Genel Müdürü Müjdat Altay, "Kimse bilgiyi (knowledge) paylaşmak istemez. Yabancı şirket bilgiyi getirmekte kıskançtır. ‘Niye gelir?’ derseniz, mal satmaya gelir. pazarını büyütmek, hedefidir. Zor ülkelerde önüne bazı şartlar konulabilir, fabrika kur, Araştırma - Geliştirme (Ar - Ge) merkezi kur, bilgiyi getir denir. Eğer ki pazar vazgeçilmez ise bunu da yapar. Bu koşulların sunulmadığı pazarlara ise hiçbir yatırım yapmadan girer" dedi.

Ucuz olsun yeter
‘Şu an bilişim sektöründe neredeyse Türkiye’de olmayan yabancı firma yok’ diyen Altay, “Türkiye pazarına bakıldığında, herkes eşittir. İsteyen yurtdışında üretir, yerli olur, yabancı olur hiçbir fark yok. Türkiye ‘Bana 5 bin kişilik Ar - Ge getirmişsin, üretim yapıyorsun farketmez, ben ilgilenmiyorum bununla, ucuz olsun yeter’ diyor. Öyle olunca da herkes bu sisteme uydu. O yüzden de şu anda Türkiye’de büyüyen bir bilişim sektörü fakat hiçbir şekilde ülkeye yararı olmayan bir bilişim sektörü var. Yabancı bilişim firmaları 50 - 60 kişilik satış kadrolarıyla geliyorlar, satıp kârla gidiyorlarö diye konuştu.

Müjdat Altay, Nortel’in içinden gelen bir isim. 1981’de Nortel Netaş’ta Ar - Ge mühendisi olarak işe başlamış. Ardından 16 yıl Ar - Ge bölümünde değişik kademelerde görev yapan Altay, 1992’de Ar - Ge Grup Direktörlüğü’ne atanmış. Aralık 2004 ortasından bu yana da Nortel Netaş’ın Genel Müdürü olarak görev yapıyor.

Uzun vadeli proje
"Bilişim alanındaki yabancı firmalara ‘Türkiye’de Ar - Ge yapmak istiyorsan yap’ deniliyor ancak bunun o şirketin Türkiye’deki varlığına bir katkısı yok" diyen Altay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye bugüne kadar Ar - Ge yaptıracak bir mekanizma kuramadı. Ülkede uzun vadeli projeler, planlar belirlenip Ar - Ge için firmalar yönlendirilmedi. Bu yüzden Türkiye’de yabancı ortaklı olup da, Ar - Ge yapan firma bizim dışımızda yok." Nortel Netaş firmasında 2004’te Ar - Ge için 240 kişi çalışırken bugün ulaştığı sayı 365. Toplam çalışan sayısı ise 550’ler düzeyinde.

DİJİTAL OYUNCAKLAR
Taşınabilir medya merkezi
Epson firmasının P – 4000 modelinde, 80 GB boyutunda hafıza deposu var. Renkli, geniş ekranı sayesinde dijital fotoğraf gösterimi ve video oynatılmasını sağlayan ürün, MP3 çalar özelliğine de sahip.

Şifreli hafıza deposu
Taşınabilir hafıza deposu üreticisi Kingston Technology, USB Smart Drives U3 ürün serisini pazara çıkardı. 512 MB ve 1 GB kapasitesindeki U3 akıllı sürücü çözümleri, şifre korumalı veri güvenliğine sahip.

Dijitalde 9 megapiksel
Fujifilm’in yeni model dijital fotoğraf makinesi Finepix E 900, 9 megapiksel çözünürlük destekli ve 4 aşamalı optik yakınlaştırma özelliğine sahip. Makine bu çözünürlük sayesinde büyük ebatlarda baskı alınmasını sağlıyor.

Yeni nesil Mario!
GameWatch serisinin yaratıcısı olan Nintendo, Game Boy Pocket, Game Boy Color, Game Boy Advance ve Game Boy Advance SP modelleriyle oluşturduğu serinin son ürünü Game Boy Micro’yu piyasaya sundu. Türkiye’de, Nortec Eurasia firmasıyla ortaklık yaparak pazarda büyümeyi hedefleyen Nintendo, dünyada Game Boy, Game Cube ve Nintendo DS oyun konsollarıyla 500 milyon adetlik satış rakamını yakalmış durumda. Oyun dünyasında Super Mario ile tanınan firmanın yıllık cirosu ise 6 milyar dolar seviyesinde.