23.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gizli toplantılarda, devleti ele geçirip dini esaslara dayalı yeni bir düzen kurma planları yapıldığını kanıtlayan kasetlerden biri daha dün Kanal D'de yayınlanan Arena programında ortaya çıktı. Uğur Dündar yönetimindeki Arena'da yayınlanan kasette Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın Atatürk'e ağır hakarete varan sözleri yer aldı.
Kemalizmi Nazizm'le eşleştiren Dilipak, Atatürk'ün Selanik yerine Tırnova'da doğduğunu, ancak bu durumdan resmi tarih kitaplarında bahsedilmediğini söyledi.
Atatürk'ün Libya'da gözüne saplanan kireç taşıyla yaralandığını öne süren Dilipak, alaylı bir üslupla, "Gözündeki bu hasara rağmen Kemalistler, Mustafa Kemal'in çok keskin bir görüşe sahip olduğunu, gözlerinin çok canlı ve parlak olduğunu söylerler" dedi.
Dilipak, "herhangi bir askeri başarısının bulunmadığını" iddia ettiği Atatürk'ün Şam'dan kaçtığını, Trablusgarp'tan da gözlerini tedavi ettirmek için ayrıldığını savunarak, "Mustafa Kemal'in Çanakkale'de çeşitli görevlerde bulunduktan sonra pek de başarılı olduğu söylenemez" dedi.
Çanakkale'de Atatürk'ün sırf ön plana çıkmak uğruna yüzbinlerce askerin ölebileceğini umursamadan hücum emri verdiğini iddia eden Dilipak, "Mustafa Kemal'in hatıralarında Çanakkale kahramanlık belgesi olarak yerini aldı. Gerçekte ise, bugün Çanakkale Anıtı'nda da ifade edildiği gibi, Çanakkale Savaşı'nda Mustafa Kemal yedinci sırada adı geçen bir askeri görevliydi" diye konuştu.
Anadolu'daki halk hareketini de, Atatürk'ü de Osmanlı Padişahı Vahdettin'in organize ettiğini öne süren Dilipak, Sivas ve Erzurum Kongreleri'ni de toplamadığını savunduğu Atatürk'ün kongre salonlarına zorla girebildiğini iddia etti.
"Gerçekte Birinci İnönü Zaferi diye bir şey olmadığını" savunan Dilipak, "Atatürk, perde arkasında kalarak Anayasa'ya 'resmi din Hıristiyanlıktır' diye yazdırmak istedi. Şapka devrimi için az adam asılmadı" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne biçim bir uygar devlet bu? İnsanlar kendi hakkında hükmü belirleyemiyor. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin mi, Atatürk'ün mü? Atatürk'ten öyle korkacaksınız ki, Allah'tan daha çok. Atatürk'ü öyle seveceksiniz ki, ilahtan daha çok. Onların istediği bu; Atatürk'ü Rab, ilah olarak önümüze koymak. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bir inat uğruna bir millet bir gecede dinsiz bırakıldı. Bir harf değişikliği yapıyorsunuz. Eskiyi niye yasaklıyorsunuz? Dinle bağımızı mı koparmamız gerekiyor? Onun için camilerde ezana bile tahammül edemediler. Türkçe Kur'an çıkaracaklardı. Nutuktan parçalar ekleyip TSE damgalı Kur'an çıkaracaklardı. İncil'e benzeyen bir Kur'an. Papaza benzer imam, kiliseye benzer cami istiyorlardı."