ASKI, BONCUK, CIRT, ÇİNGENE, DEKOLTE, ELBİSE, FIRFIR, GUCCİ, HİLTON BANYO

Pazartesi günkü yazısında Serdar Turgut, "yazar tıkanması"ndan bahsediyordu. Onun bile başına gelen bu durum, yazarlık gibi ciddi bir iddiası bulunmayan kendi halinde bir ev kadını olarak benim başımdan haftalardır gitmiyor. Bu haftaki yazıyı, kimilerine "çişli" gelebilecek bir şekilde, A'dan Z'ye klişesi içinde toparlıyor, sevdiklerinizle kavgasız bir pazar geçirmenizi diliyorum.
A: Askılar incecik. Asker kıyafetleri haute couture'ü bile sardı. Beş bin ayrı modelle karşımıza çıkan ayakkabılar, her normal kadını şeytana uyduruyor, kocalar kuduruyor.
B: Sezonun temiz rengi beyaz. Boncuklar tüm giysi ve aksesuvarlarda, tasma olarak da tüm çıtırların boynunda. Bikiniler ipli, bermudalar her zamanki gibi sakil, büzgüler tabii ki tombul.
C: Canlı. Cart. Cırt. İlk ikisi renklerde, sonuncusu "Düğmeye, çıtçıta ölüm!" nidalarıyla tüm ceket, gömlek, pantolon, ayakkabı ve çantalarda.
Ç: Abartılı bir çingene modasıyla karşı karşıyayız. Çiçek desenlerinden artık kusacak kıvama geldik. Daha arka planda çizgiler beliriyor. Çantalardaki çeşitlenme müthiş; oyuncak gibi taşlı, boncuklu, saplı olanlar da var, bandajlı spor modeller de. Home Store'un çilekli rulo pastası, dilinizden midenize kayarak iniyor.
D: Şule Yücebıyık, Vitrin'de "dekolte"nin "uçucu bir unsur" olduğunu yazmış. Daha "muhafazakar" modellere yönelmeliymişiz. Tam anlayamadım. Yani dekolte, hayatın anlamı bence. Sırt, göğüs, bacak... Hele yazın... Sonra delikli trikolar, hiç bitmeyen danteller, diz hizası etekler, dore ışıltılı tenler...
E: Tek bir şey alacaksanız, o bir elbise olmalı. Etekler uzadı. Ekmekler çeşitlendi, neli isterseniz bulunuyor artık.
F: Fuşya. Fırfır. Fermuar. Forma. Rahşan Ecevit etekleri ve klasik gömleklerden oluşan okul formaları kadar bembeyaz doktor / hemşire üniformalarına ayrıca tesisatçı tulumu şeklinde iş elbiselerine rastlıyor ve pek mana veremiyoruz.
G: Gül desenleri, gül kurusu, gümüş, kült olan bir marka Gucci. Gri şaşırtıcı vaziyette hala bitmedi, güneş gözlükleri tercihen siyah ve büyük.
H: Tabii esas olarak hipilerin dönüşünü kutluyoruz bu yaz. Haki, asker modasının bir numaralı rengi. Horhor'da, şu hilton banyo denen şeyin çok güzellerini görmüştük, acaba duruyor mu? Bir de yeri gelmişken dayanamayacağım, Helin Avşar kaşlarını kaldırıp verdiği bütün o "Kendimi çok çekici buluyorum," demeçlerinin ardında sizce de ablası Hülya kadar güzel olmadığı için kıvranmıyor mu?
I: Islak hissi veren dudaklar seksi bulunuyor haliyle.
İ: Bu yaz, işlevsellik ön planda. Mesela çantanızı elinizde, omzunuzda taşımıyor, vücudunuzun herhangi bir tarafına yapıştırıyorsunuz. Bir de işleme çok revaçta.
J: Bu sene herhalde jean'in yeniden parladığı dönem olarak geçecektir tarihe.
K: Kan kırmızı. Lastikli köylü kıyafetleri... Seksenlerdeki gibi çeşit çeşit kemerler, hatta kuşaklar. Kuşakların işlemelileri tabii.
L: Limon küfü, leylak, lame... Gardıroplarda olduğu kadar dekorasyonda da.
M: Minimalizm, al ve altın merakının bu kadar yüksek olduğu bizde bile böyle tuttuysa... Buluttan Parliament'e mavinin her tonu. Marks & Spencer nihayet tekrar açıldı. Bikinilere bile sirayet eden militan modasını unutmuyorsunuz. GazPaz'da yazılarını okuduğunuz Mef Hanım'ın yeni mavi - siyah saçları müthiş, kocaman gözleriyle dolgun dudakları çok vaatkar. Kızımız bekar, kaçırmayın.
N: Natürel. Bejler her daim klasik ve şık. Bütün o pembe çiçeklerin içinde nasıl göze çarptıklarını anlamak zor ama valla çarpıyorlar. Özellikle keten, güderi ve takunya takviyeli neredeyse makyajsız doğal kadınlarda bir başka duruyor.
O: Derishow Mimarca'daki oval yemek takımı. Evet o.
Ö: Yüksek ökçeler mutlaka incecik. Ama ökçeler genel olarak kısaldı hatta dümdüz olanlar da mevcut.
P: Pembenin her tonu, sonra yine her ton pembe. Pantolonlar her telden çalıyor: Salaş, ipli, asker, cepli, klasik, dar... Paçalar yırtmaçlı, kıvrık, kısa... Pudra tonları denen pasteller, orda burda püsküller. Pililerin havası söndü.
R: En temel bahar trendleri: 1. Romantizm. 2. Renk. Ayrıntılardansa; rafyadan örülmüş çantalar, gözden geçirilmiş eskiler ve mutlaka rimel.
S: Saç modası ünlü modacı Cemil İpekçi'yi doğruluyor. Saç, kadının en önemli aksesuvarı. Mümkünse kumral ve düz olsun. Kaç çift sandaletiniz olduğunu da kontrol edin.
Ş: Şifonun faydalı bir kumaş olduğunu düşünüyorum. Yazlık hasır şapkalar eğlenceli duruyor. Peki şehla gözü cazip bulanlardan mısınız? Niye?
T: Transparan hiç demode olmuyor. Armani'nin, üstünde transparan kumaş katları bulunan etek ve pantolonları bir içim su. Topuklu, topuksuz, süslü püslü terlikler... Küçük, sade trikolar... Tüy...
U: Hepsi uzun; etekler, elbiseler, saçlar...
Ü: Üniformayı yazdık. Ütüsüz, kırışık, kağıdımsı fütüristik kumaşlar pek tutmadı. Gayet kitsch üzüm salkımları: Suadiye Beymen Megastore'un arkasında, Dom'da.
V: Volanlı elbise ve bluzlar, romantizmin açılımı gibi. Ayrıca bizim "cırt" tabir ettiğimiz şeye Frenkçe'de "velcro" diyorlar.
W: Böyle bir harf yok güzel alfabemizde ama Casa Club'daki wok'lar bitiyor; mutfağınız üzülmesin. Bir de Woodstock modasına dikkatinizi çekmek isterim.
Y: Yırtık jean'ler geri geldi. Ayrıca yetmişler de gitmiyor.
Z: Zincirimsi kemerler, Rumeli Caddesi Vakkorama'nın yerinde ikinci Zara, zebra ve zürafa desenler... Bir de zalim kadınlar. Şu hayatta hep onlar kazanıyor.