Avrupa'nın ortak dili İngilizce oldu. İkinci bir dili konuşabilen Avrupalıların sayısı artarken, rekor Lüksemburg'da.
Avrupa Birliği'nde nüfusun yarısından fazlası, kendi ana dilleri dışında bir Avrupa dilini daha konuşabiliyor. The Economist dergisinin 25 Ekim sayısında yayınlanan araştırmaya göre, her üç Avrupalıdan birinin, rahatça konuşabilecek düzeyde İngilizce bildiği ve İngilzce'nin Avrupa'nın ortak dili olduğu ortaya çıktı.
Fransa dışında Fransızca bilenlerin oranı %15; Almanya dışında Almanca konuşanların oranı ise %9. İspanyolca için bu oran %5 düzeyinde kalıyor.
Ancak Avrupa'da çok dilli olmanın bölgeye göre büyük değişiklik gösterdiği de bir gerçek. Hollanda ve Danimarka gibi küçük ülkelerde çok dil bilmek daha yaygın. Rekor ise Lüksemburg'da. Anadilleri Almanca - Fransızca karışımı olan Lüksemburgluların %86'sı ikinci dil olarak Fransızca, %77'si ise Almanca konuşabiliyor. Yarısı İngilizce biliyor; nüfusun onda birinin ikinci dili de İtalyanca.
Hollanda'da nüfusun %79'u İngilizceyi rahatlıkla konuşabiliyor. Üçte ikisinin Almancası, dörtte birinin de Fransızcası düzgün. Danimarka'da İngilizceyi ikinci dil olarak konuşanların oranı dörtte üç. Yabancı dilde en zayıf olan Avrupa ülkeleri ise, İngiltere ile İrlanda. Her iki ülkede de nüfusun üçte ikisi yalnızca kendi dillerini, İngilizceyi konuşabiliyorlar.
Avrupalıların yabancı dil bilgisinde, büyük bir kuşak farkı da çıktı. 55 yaşın üzerindeki Avrupalıların sadece üçte biri yabancı dil biliyor; 15 - 24 yaşındaki gençlerde ise bu oran %70. Bu gençlerden yarısı İngilizce, beşte biri Fransızca ve %12'si Almanca biliyor.
Orta ve Doğu Avrupa'ya geçince durum çarpıcı şekilde değişiyor. Rusça hala en ön sıradaki yabancı dil. Rusya dışındaki eski Sovyet ve Varşova Paktı ülkelerinde her dört kişiden biri Rusça konuşabiliyor; ama İngilizce bilenlerin oranı %6 ve diğer dillerde bu oran daha da düşük.
Sonuç gayet açık: Avrupa'nın dili İngilizce. Almanca hatırı sayılır bir ilerleme kaydediyor. Fransızca ise geri planda.