The Others Bakanlık ‘talimat’, Adli Tıp ‘takipsizlik’ veremez!

Bakanlık ‘talimat’, Adli Tıp ‘takipsizlik’ veremez!

19.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Defne Joy Foster davasında bakanlığın yazılı emir yoluyla bozma isteminde bulunmasını “talimat”, Adli Tıp’ın raporunu da “mahkeme kararı” olarak yazmak haberi anlamamaktır

Bakanlık ‘talimat’, Adli Tıp ‘takipsizlik’ veremez

Basının haber yapma hakkı olduğu kadar, kamuoyunun da doğru bilgilendirilme hakkı vardır. Bu şu demektir: Gazeteci sadece ‘haber yapan’ değildir; aynı zamanda haberi bilgisiyle, birikimiyle, tecrübesiyle paylaşandır. Bir muhabirin, bir dava dosyasını ya da o dosyayla ilgili olayın geçmişini bilmesi, çoğu kez haberin kendi gerçekliğinden koparılmış, çarpıtılmış olmasının da önüne geçer. Sunucu Defne Joy Foster Solmaz’ın ölümü ve sonrasındaki olayla ilgili gelişmeler geçen hafta yine kamuoyunun gündemindeydi.

Dışarıda doktor aradı
Foster’ın, evinde hayatını kaybettiği gazeteci Ahmet Altan’ın oğlu Halit Kerem Altan hakkında ‘Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi’ suçundan üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılınca, Milliyet haberi “Foster için bakanlık talimatıyla dava” başlığıyla yayımladı.
Milliyet Magazin Servisi’nin anne Hatice Foster’ın, kızı fenalaştıktan sonra ambulansı aramadığı, dışarı çıkıp doktor arayarak vakit kaybettiği için Halit Kerem Altan’ı suçladığı bilgisine yer verdiği haberi şöyle:
“Avukatı Ersan Taştekin’in açtığı davanın sonucunda da Adli Tıp Kurumu’nun ‘takipsizlik’ kararıyla dosya kapanmıştı.
Takipsizlik kararının ardından avukat Taştekin’in Adalet Bakanlığı’na konuyla ilgili yazı yazdığı ve ardından da bakanlığın talimatıyla Kadıköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Halit Kerem Altan hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 98/2 sayılı maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar dava açıldığı öğrenildi.”

İki hukuki hata var
Ömer Faruk adlı okurumuz haberdeki hatalara dikkat çekerek şöyle diyor: “Ben bir hukuk öğrencisiyim. Gazetenizde Defne Joy Foster isimli sunucunun ölümü ve buna ilişkin yapılan soruşturma prosedürüne ilişkin haberinizi okuduğumda iki hukuki hata dikkatimi çekti. Haberde bakanlık talimatıyla dava açıldığı, ayrıca Adli Tıp Kurumu’nun ‘takipsizlik kararı’ verdiği ifadeleri yer alıyor. Öncelikle bakanlık talimatıyla bir dava açılması söz konusu olamaz. Çünkü Adalet Bakanlığı’nın savcılara bir dava açma talimatı verme yetkisi yoktur.

Takipsizliği savcı verir
Adalet Bakanlığı, Foster ailesi avukatlarının talebi üzerine Yargıtay’dan ‘kanun yararına bozma’ talep etmiştir. Yargıtay’da mahkemenin kararını bozarak, dava açılması için dosyayı geri göndermiştir. Haberde yer alan birinci hata bu...
İkinci hata ise Adli Tıp Kurumu’nun ‘takipsizlik kararı’ verdiği ifadesinde... Adli Tıp Kurumu bir soruşturma mercii değildir; takipsizlik kararı veremez. Takipsizlik kararını savcılar verir. Bu kadar basit ve kısa bir haberde iki vahim hatanın yapılmış olmasını Milliyet gazetesine yakıştıramadım.”

Cinmen: Doğru yorumlanmamış
Avukat Ergin Cinmen’in Okur Temsilcisi’ne yaptığı açıklamada bir dosyanın ve bir raporun doğru yorumlanmaması halinde haberi ne hale getireceğine önemli bir göstergedir:
“Adalet Bakanlığı kesinleşmiş bir takipsizlik kararına karşı yazılı emir yoluyla bozma isteminde bulunabilir. Biz buna yazılı emirle bozma deriz. İlgili yargı merciide bu konuda bir karar verir ve burada da davanın açılması yönünde bir karar vermiş.
Gerçekten de Adli Tıp Kurumu’nun ‘takipsizlik kararı’ vermesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Takipsizlik kararlarını soruşturmayı yürüten savcılar verir. Haberdeki yanlış anlatım büyük ihtimalle Adli Tıp Kurumu raporunun kararı çerçevesinde karar verildiği için dosya doğru yorumlanmamış.

OMBUDSMAN GÖRÜŞÜ:
Milliyet’i özel yapan, sadece doğru ve güvenilir gazete olması değildir. Aynı zamanda okurunun eğitimiyle, kalitesiyle, birikimiyle, tecrübesiyle gazeteye sağladığı katkıda özeldir. Öyle ki Milliyet okuru bizim eksik bıraktığımız, yanıldığımız, hata yaptığımız ya da yanlış ifade ettiğimiz, tartışmalı birçok konuya açıklık getirecek ve hatta ‘denetleyecek’ bir olgunluğa sahiptir. Dolayısıyla söz konusu habere ilişkin eleştiriler, kısaltmadan kaynaklanan hatalar diye geçiştirilemez.