The Others Bize tazminat yok mu?

Bize tazminat yok mu?

14.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ahmet ALTINTAŞ - SİVEREK

Bize tazminat yok mu



SİVEREKLİ AIDS mağdurları, İzmir'de yaşanan ve 75 milyar lira tazminatla sonuçlanan benzer olayın davası 7 ay sürdüğü halde kendi davalarının 4 yıldır sonuçlanmamasına isyan ediyor.
Işıkgöz ailesi, "Adalet herkese ayrı mı işliyor? Siverek'te yaşamak suç mu? Bu dava yılan hikayesinden beter oldu" diye yakındı. Davaların aynı nitelikte olduğunu, üstelik İzmir'de bir, kendilerinde ise iki hasta olduğunu belirten baba Sedat Işıkgöz, "Toplum dışlıyor, akraba dışlıyor, şimdi adalet de bizi dışlıyor. Davayı karara bağlamak için ölmemizi mi bekliyorlar?" diye sordu.

"Adalet yerini bulacak"

Kızılay'dan doğum sırasında alınan kanla hastalığa yakalanan kızı Rukiye ile eşi Müzeyyen'in sağlığının her geçen gün kötüleştiğini ifade eden Sedat Işıkgöz, şöyle konuşu:
"Parasızlıktan eşimi ve çocuğumu tedavi ettiremiyorum. Tazminat hakkımızı alırsak dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun ikisini tedavi ettireceğim. İyileşsinler başka birşey istemiyorum. Bize bu hastalığı verenlerin cezalandırılmasını istiyorum. Adalete güveniyorum, adalet yerini bulacak."

Ayda 40 milyon

AIDS virüsü taşıdığının anlaşılmasının ardından yaşamlarını sürdürdükleri Işılan Köyü'nden göç etmek zorunda kalan Işıkgöz Ailesi'nin sırtına manevi yükün yanısıra, bir de maddi olanaksızlık binince kötü günler geçirmeye başladı. Ailenin sıkıntılarının basında yer alması üzerine harekete geçen Kızılay Genel Müdürlüğü, Işıkgöz Ailesi'ne giyecek ve yiyecek yardımında bulundu. Ayrıca, düzenli olarak ödenmek koşuluyla aylık 40 milyon lira maaş bağladı.

115 milyar istiyorlar

Kızılay'ın verdiği kanla AIDS'e yakalanan Işıkgöz Ailesi, avukatları Şehmus Ünal aracılığıyla Şanlıurfa Asliye Ceza Hukuk Mahkemesi'ne toplam 115 milyar liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Anne Müzeyyen için 50 milyar liralık maddi, 10 milyar liralık manevi tazminat istenirken, virüs kapan kızları Rukiye ile oğulları İbrahim için de 12 milyar 500'er milyon lira manevi tazminat isteminde talebinde bulundu. Baba Sedat Işıkgöz için de 20 milyarı maddi, 10 milyarı da manevi olmak üzere 30 milyar lira tazminat isteniyor.

Yılan hikayesi

Işıkgöz Ailesi'ni isyana sürükleyen gelişmeler daha kanın kuşku üzerine postayla Ankara'ya gönderilmesi sırasında başladı. Özel kurye yerine posta ile Ankara'ya gönderilen kan ancak 14 günde Ankara'ya ulaşabildi. Sağlık Bakanlığı'nın olayda suçunun bulunup bulunmadığını inceleyen aynı bakanlığın müfettişleri, kendi bakanlıklarının suçsuzluğu yolunda rapor hazırladı. Ama, konunun görüşüldüğü Sağlık Şurası'ndan ise iki yıllık bekleme süresinin ardından suç tescil edildi. Bu arada, Sağlık Şurası konuyla ilgili olarak GATA'dan da görüş istedi. Yaklaşık 2 ay önce yapılan duruşmada mağdur avukatı, ödenecek tazminat miktarının belirlenmesi için Ankara Üniversitesi'nden bilirkişi raporu istedi. Mahkeme şimdi bir de Ankara'dan gelecek bilirkişi raporunu bekliyor.

İzmir 7 ayda bitirdi

Siverekli aileyi isyan ettiren bir başka neden de İzmirli Yiğit Oyal'ın davasının 7 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanması. Bu hızlı gelişim ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi, İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Sağlık Şurası kararını istememesine bağlanıyor. İzmir'deki davada, kararı veren yargıcın basında yeralan "Karar gecesi sabaha kadar uyuyamadım" açıklaması ise, mahkeme heyetinin inisiyatifinin de davanın kısa sürede sonuçlanmasında etkili olduğu yönünde değerlendirmelere yol açtı.