Bohçada 50 milyar

       HAKSIZ ve gayri ahlaki olarak mal ediniminde bulunduğu iddiasıyla hakkında Meclis soruşturması açılan eski Başbakan ve DYP lideri Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller, dün Soruşturma Komisyonu'na iki buçuk saat ifade verdi. Yüzü aşkın soruya muhatap kalan Özer Çiller'in bazı soruları geçiştirdiği belirlendi.
       Özer Çiller'in eşi Tansu Çiller'in mallarına kaynak olarak gösterdiği değeri 3 milyar 97 milyon 600 bin lira olan 880 Cumhuriyet altını, değeri 24 milyar 222 milyon lira olan 570 bin dolar ve değeri 21 milyar 114 milyon lira olarak bildirilen 670 bin Alman markından kayınvalidesi Muazzez Çiller hayatta iken haberleri olmadığını kaydetti. Ek beyannameyle bildirilen mirasın bulunuşunu "Tansu Hanım evde bir çıkın içinde bulmuş" diye anlatan Özer Çiller'in, evin neresinde bulunduğunu ise açıklamadığı kaydedildi.
       Özer Çiller'in, eşi Tansu Çiller'le mal birliği rejimini benimsediklerini vurguladığı ve çıkın içinde bulunan mirası kendisinin nakde çevirip paylaştıklarını söylediği de öğrenildi.

       Özer Çiller, hakkında dava açılan TURBAN'a ilişkin soruları yanıtlarken de "O otelde hiç kalmadım" dediği dile getirildi. TURBAN otellerinde hiç konaklamadığını, yatlarının bakım ve tamir harcamalarını ise ödediğini iddia eden Özer Çiller'in TURBAN'a aldırıldığı öne sürülen "jet -ski"nin kendilerine ait olduğunu belirttiği ifade edildi. Özer Çiller'in bu konudaki bir soruyu yanıtlarken, "Yat tamir edilirken akü gibi bir takım aletler alınmış. Bunlar alınırken bir de jet -ski ile motosiklet alınmış. Bana fatura edilmiş. Bunların bedellerini ben ödedim" dediği belirtildi.
       Özer Çiller, TURBAN'a ödeme yaptığına ilişkin daha önce açıkladığı belgeyi de ANAP'lı üyelerin talebi üzerine komisyona ibraz edeceğini söylediği bildirildi.

       Özer Çiller'in sadece iki şirketinin faal olduğunu açıkladığı, ancak sorular üzerine bunlardan da herhangi bir yöneticilik ücreti, kar payı ve bunun gibi isimler altında para almadığını bildirdiği belirtildi.
       Emekli maaşından başka geliri olmadığını beyan eden Özer Çiller'in 1991'den sonraki gayrimenkulleri daha önce elde ettikleri gelirlerle mi alıp almadıkları sorularına ise sürekli "Hayır" yanıtını verdiği öğrenildi. Özer Çiller'in kaynak konusundaki soruları ise "Bunları mal bildirimlerinde ve daha önce açılan 9/4 nolu soruşturma komisyonuna bildirdik" diyerek yanıtsız bıraktığı vurgulandı.

       Özer Çiller'in, Genel Müdürlüğü döneminde battığı öne sürülen İstanbul Bankası için ise "battı" ifadesini kullanmaktan özenle kaçındığı, iflasın kendi genel müdürlüğünden sonra olduğunu ve bu bankanın batmayıp Ziraat Bankası'yla birleştiğini savunduğu bildirildi.
       Genel Müdürlüğü döneminde İstanbul Bankası'ndan kendi şirketlerine kredi vermediğini kaydeden Özer Çiller'in mesleği banka müfettişliği olan CHP'li üye Tuncay Karaytuğ'un Özer Çiller'in de ortak olduğu kredi alan yedi şirket ismi sayarak, "Dolaylı olarak kredi alınmış olunmuyor mu?" sözleri üzerine bu sorulara yazılı yanıt vereceğini bildirdiği öğrenildi.

       ABD'deki malvarlığına ilişkin sorular üzerine de Özer Çiller'in Holiday İnn oteline restorasyon yaptırdıklarını, bir restoran ilavesinin sözkonusu olmadığını söylediği bildirildi. Usulsüz para transfer edildiği yolundaki iddiaların anımsatılması üzerine Özer Çiller, "Ben bankaya havale emrini verdim. Parayı yatırdım. GCD şirketi de aldım diyor. Bu paranın nasıl gittiği bizim işimiz değil, onu Demirbank'a sormanız lazım" dediği vurgulandı.

       Özer Çiller'in Kuşadası'ndaki çiftliği ise satın alması için yanlarında bulunan Suna Pelister'e yardım ettiklerini, Suna Hanım'ın zaman içinde bu araziye bir bağevi yaptırdığını, daha sonra da kendilerinin Pelister'den satın aldıklarını ifade ettiği belirtildi.
       Özer Çiller'in Bolu'da ise tek parsel arsaları bulunduğunu ve bir villa yapımının sürdüğünü söylediği, üyelerin iki ayrı villa olduğunu ve tefrişinin bile yapıldığını bildirmesi üzerine diğer villadan haberi olmadığını, kendisinin olmadığı bir dönemde alınmış olacağını ifade ettiği kaydedildi.