04.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
* Son günlerde, şimdiye kadar anlatılmamış şeyleri anlatmaya başladınız, neden?
Çünkü babam Fahrettin Aslan telefonla katıldığı bir programda Muazzez Abacı'yı, Zeki Müren adına çok güzel bir iş yapan bir insanı tahkir eder vaziyette konuştu. "Muazzez'i kandırmışlar," dedi. Muazzez'i kimse kolay kolay kandıramaz. Yapımcıya da, sen bunların üzerinden para kazanıyorsun, dedi. Biz hiç mi Zeki Müren'den para kazanmadık! Sonunda Maksim Gazinosu'ndan dayak yiye yiye, elbiseleri Kazancı Yokuşu'na bakan kulis kapısından dışarı atılarak çıkan Müren'e bu hakareti reva görenler kalkıp onun adına güzel şeyler yapan insanları tenkit etme hakkına sahip olamaz.
* Başka dayak yiyenler de oldu mu?
Bülent Ersoy'un bir dayak yiyişi vardır. Ankara'dan uçakla İstanbul'a geldi, dayağını yedi ve ikinci uçakla döndü. İkinci dayakta araya girdim, zor kurtardım onu. Ben de dayak yedim, Seda Sayan da dayak yedi. Eğer icra ettiğiniz mesleği bilmiyorsanız o noktaya gelmek için dayak yemeyi de, istismar edilmeyi de, yatak odalarından geçmeyi de göze alacaksınız. Çünkü başka bir gücünüz yok, çünkü hayal ettiğiniz yer size hediye ediliyor.
* Gönül Yazar'a da kızdınız...
Bu kadar emek harcayan bir insan 20 sene emek vermiş bir Abacı'yı da bu kadar ağır eleştiremez. Gönül Yazar'ı bu memleket nasıl tanıdı? "Halimeyi samanlıkta bastılar, şalvarını gül dalına astılar," şarkısıyla. Hem böyle bir şarkıyla tanınacaksın, hem de Muazzez Abacı gibi bir kadını eleştireceksin! Gönül Yazar 60 - 65 yaşına girdi. Yaşı ilerledikçe başarılı olmuş insanlardan kendine pay çıkarmak istiyor. Kafasındaki peruklar yerlere düşene kadar 30 kere dayak yiyen bir Gönül Yazar, Fahrettin Bey'e yağcılık olsun diye "Haklısın abi," diyor. Ayıp!
* Nasıl oluyor da bir insan 30 kere dayak yiyor ve o kişiyle çalışmaya devam ediyor?
Güzel kardeşim bu insanlarda şahsiyet eksikliği var. İnsanlar işverene mesailerini satar ve mesleklerini icra etmek için para alırlar. Kimse ilkelerini, hele onurunu satmaz. Bu arkadaşlar Maksim'e çıkmak için ne fedakarlıklar yapıyorlar.Seda Sayan, Pınar Eliçe, Seren Serengil gibi insanların yarı çıplak vaziyette gezmeleri çok önemli şarkıcı olduklarını göstermez. Kaldı ki bunların hiçbiri şarkıcı değil. "Sana yan bakanın gözlerini oymazsam namussuzum" (Seda Sayan) nasıl bir şarkı? Siz Müren'den, Sayın'dan, Abacı'dan böyle bir şarkı duydunuz mu? "Bu gece koynuma gir, sana yapacaklarım var" (Seren Serengil) olur mu? Şamdan'da çıkan poz Maksim'i saygınlık anlamında etkiliyor. Açtıkça playboylar gelir. Ben playboylara değil, ailelere hizmet vermek istiyorum.
* Gazinolara dönelim. Kimbilir ne komik şeyler olmuştur...
Ahu Tuğba zamanında hayvanlarla sahneye çıkmayı adet edinmişti. Bir zaman da tutturdu ayıyla çıkacağım diye. Ayıcıya dedim ki, sen bunu tut. Bana dediler ki, eğitimli ayıdır bu. Hakikaten de ayı provalarda çok başarılıydı. Ayıyı da göreceksin, boyu 2 metre 20 santim. Ayı çıktı sahneye, yiyeceğin kokusunu aldı, o kadar insanı gördü, bütün provayı unuttu. Ayıyı zaptedemediler. Bu arada ayı da gazinonun parkında kalıyor. Ercüment Batanay oradan geçerken ayıcıya soruyor: "Sen kaç para alıyorsun?" O zamanın parasıyla 10 bin lira alıyor, Batanay ise 3 bin lira alıyor.
* Başka anınız yok mu?
Olmaz olur mu, ne kıskançlıklar, ne gürültüler... Ama böyle sorulunca da insanın aklına gelmiyor. Hah, mesela Bülent Ersoy benim aynı dönemde askerlik arkadaşım. Bir gün bir röportajda Bülent Bey demişim, bu beni mahkemeye verdi. Hakime, askerlik arkadaşım, dedim; hakim de güldü. Hatta o benim üstümdü. Ben ona asıl komutanım demem lazım. Zaten en problemlilerinden biri Bülent Ersoy'dur. Ağzından bülbül çıksa, beni servet sahibi yapacak olsa yine de Ersoy'la çalışamam. Akşam kuliste ne yapacağı belli olmaz. Aynalar kırılır, sandalyeler uçar... Sahnede söyleyeceği lafın nereye gideceğini bilemez. Kendisini de çok düzgün konuşur zanneder.
* Şimdikiler için neler diyebilirsiniz?
Şimdiki çocuklar dayak yemez, attırmazlar. Akademik kariyerleri var. Müziği biliyorlar. Fahrettin Bey çağdaş insanlara ayak uyduramadı.
* Eskiden bir de "yatak odasından geçme" lafı vardı.
Böyle şeyler herkesin hayatında oldu. Ama olmamalı. Benim canım bu adamı istiyorsa, bu patron da olsa onunla yatabilirim. Ama eğer seni bir yerlere getirecek diye böyle bir ilişkiye giriyorsan...
* Sizin böyle vukuatlarınız olmadı mı?
Bu zaaflara ben de düştüm. Benim karşımda "10 milyon nafakayla ortada çocuğumla kaldım," diye ağlayan vardır ve ben bunu alıp hiç düşünmeden solist yapmışımdır. Sonra o kişi de benim evliliğimin bitmesine sebep olmuştur. * Size de teklifler gelmiştir herhalde?
O tekliflerle geldiler. Kendi egomu tatmin etmek için senin dediklerini yaptım. Bu konuda iki kere yanlış yaptım, ikisinin de faturasını hazin şekilde ödedim. Zaten Sibel Turnagöl yüzünden Yasemin Kutsi benden ayrıldı. (Sonra tekrar barıştılar. Diğer hata dediği kadın da Yüksel Uzel. A. Ç.) Biz de cinsel tacize uğruyoruz. Türkiye'nin hayal ettiği kadınlar benim sırtımda.
* Siz de bu güzel kadınları elde etmek için planlar yapmışsınızdır.
Elbette.