The OthersBÜLENT ERSOY ARTIK BOŞANMA ŞARKILARI SÖYLÜYOR

BÜLENT ERSOY ARTIK BOŞANMA ŞARKILARI SÖYLÜYOR

02.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kategori ötesi bir aile

BÜLENT ERSOY ARTIK BOŞANMA ŞARKILARI SÖYLÜYOR

Melek Derman
BÜLENT ERSOY ARTIK BOŞANMA ŞARKILARI SÖYLÜYOR
Bülent Ersoy bir bahar sabahı evlendiğini duyurdu. Yine bir bahar sabahı ayrılacağını açıkladı. İki bahar arasında sevgi gösterileri, ölüm tehditleri, trafik kazası, dava ve bol kavga vardı. Bu hafta Bülent Ersoy ile Cem Adler'in büyük aşkla başlayan ve hüsranla biten bir yıllık evlilikleri üzerine yazmak istedim. Konuyu GazetePazar'ın Yayın Yönetmeni Emre Aköz'e açtığımda tepkisi hızlıydı: "Vıcık bir ilişki bu. Bunca sosyoloji, antropoloji, psikoloji vs. kitabı okudum, birçok ilişkiye tanık oldum ama böyle bir şey görmedim. Nasıl anlamlandırabileceğimi bilmiyorum." Doğrusu büyük aşkı tanımlamak için "vıcık"tan daha uygun bir yakıştırma olamazdı.Bülent Ablamızın boşanma sebebi bilindiği üzere aldatılmasıydı. Yakında askere uğurlayacağı 20 yaşındaki eşi Cem Adler, İzmirli dansöz Canan Alka'yla gönül eğlendirirken gazetecilere yakalanmıştı. Bunun üzerine Ersoy tasını tarağını topladığı gibi 'Mari' dediği dostu Oya Aydoğan'ın evine kapandı. Burası onun için ana evi gibi rahat, ana evi gibi huzurluydu. Talimatları buradan verecekti. İlk olarak şarkıcılar arasında yıldızı hızla yükselen Ebru Gündeş'in avukat sevgilisi Ömer Durak'a vekaletnamesini verdi. Aynı gün bir basın toplantısı düzenledi. Evliliğinden büyük bir ders çıkarmışa benziyordu. "Buradan Türk kadınlarına sesleniyorum. Sakın evlenmesinler. Bekar kalsınlar," derken neredeyse haykırdı. Severek ayrıldığını da ekledi sözlerine. Miras ya da nafaka bekler gibi bir hali olan eşine yalnızca alyansını vereceğini söyledi. Cem Adler o gün bile arayıp özür dilese barışacak gibiydi.Kayınvalideyle tuhaf ilişkiErsoy evlendikten sonra kendisini hep klasik bir Türk kadını tipine oturtmaya çalıştı. Nikahı kıyıldıktan sonra yeni gelinler gibi süzülerek kayınvalidesi Fatma Adler'in elini öptü, çocuk istediğini açıkladı, kocasının 'maço bir erkek' olduğunu zevkle vurguladı. "Ablanız kurban olsun" sözlerini rafa kaldırıp, nedenini "Artık evli bir kadınım," şeklinde açıkladı. Evliliğini eleştirenlere "Mutluluğumu kıskanıyorlar," diye haykırdı. 17 yıl önce ameliyatından dolayı bir kenara atılan Bülent Ersoy yine tek başına bırakılmıştı. "Cem ameliyatımdan sonra hayatımın ikinci büyük riskidir," demesi de bundandı. Bu arada sahneye kayınvalide Fatma Adler çıktı. İlk sözleri "Oğlumla gelinimin mutluluğu kıskanılıyor," oldu.Fatma Hanım, oğlu Cem Adler'in İstanbul'da olmadığı sıralarda göz kulak olmak için gelininin yanından ayrılmıyordu. Kayınvalide Fatma ve gelin Bülent arasındaki ilişki ilginçti. Nikah günü adetleri yerine getirmek için kayınvalidesinin elini öpmeye yeltenen Ersoy, "Kız kaynana. Sen benden küçüksün. Sen benim elimi öpmelisin," demiş, ikisi birlikte kahkahalarla gülmüşlerdi. Birkaç ay birbirlerinin yanından ayrılmadılar. Hatta gazino kulislerinde gelinini bekleyen Fatma Hanım gazetecilere de dönerek "Benim güzel gelinim. Aman nazır değmesin," deyip durdu. Ersoy ise, "Onu annem gibi seviyorum. Eşim askere gittiğinde kayınvalidemin yanında kalacağım. Fatma Hanım, Cem'i aratmayacak," demesi ne kadar da büyük bir sevgi, bağlılık ve saygı gösterisiydi!Aradan 2, en fazla 3 ay geçti. Sevgi dolu Fatma Hanım bir gün ansızın "Gelinim beni ölümle tehdit ediyor. Savcılığa başvuracağım. Ayrıca benim artık Cem adında bir evladım yok," deyiverdi. Bülent Ersoy'un eşiyle geçirdiği trafik kazası da aradaki düşmanlığı iyice bileyledi. Fatma Hanım artık oğlunun boşanması için elinden geleni yapacaktı.Gelin kaynana kavgasıTartışmaların nedeni kazada hurdaya dönen '99 model BMW araba oldu. Kazadan önce Bülent Ersoy tarafından eşine armağan edilen arabanın kaydı Fatma Adler'in üzerineydi. Berlin plakalı araç hurdaya dönünce Alman makamlarına 4 milyar ödenmesi gerekti. Fatma Hanım bu parayı Bülent Ersoy'un ödemesini istedi. Ersoy karşı çıktı. Ardından Fatma Adler, "Oğluma 90 - 60 - 90 ölçülerinde bir kız lazım," diyerek bir bomba daha patlattı. Ersoy ise, "Fatma Hanım küçüklüğümden beri geçirdiğim evreleri bilir. Benim bu ölçülere sahip olmam mümkün değil. Biraz daha konuşursa kendisini mahkemeye vereceğim," dedi. Bu tartışmalarla birlikte Ersoy ve Adler evliliğinin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Ayrılık haberleri basına yansıyınca Adler ailesi bunu yalanladı. Bir söylentiye göre evi terk ederek annesinin yanına yerleşen Cem Adler, Ersoy'un tehditleriyle evine döndü. Çift, Maksim Gazinosu'nda Muazzez Abacı'nın aşk şarkıları eşliğinde zoraki mutluluk pozları verdi. Ancak bunlar da bir işe yaramayacaktı. Bir kez daha devreye giren Fatma Adler, "Oğlumun Bülent Ersoy gibi biriyle işi yok. Evli kalmaya devam ederse onu evlatlıktan reddeceğim," dedi. Cem Adler'in İzmirli Canan Alka'yla basılması bütün bunların üzerine tuz biber ekti. Yollar, evler ayrıldı.Şu sıralar depresyon geçirdiği söylenen Bülent Ersoy, kadim dostu Oya Aydoğan'ın evinden dışarı çıkmıyor. Cem Adler, "Bülent Hanım'ın sözleri yalandır. Bana komplo kuruldu. O kadınla hiçbir ilişkim olmadı," diyor. Fatma Adler zafer kazanmış bir edayla dolaşıyor. 4 Nisan 1998 günü saat 02.00'de nikahla resmileşen 'vıcık aşkın' bitişi yine bir bahar gününe rastladı. Aylardan yine nisandı. Bülent Ersoy, 28 Nisan Çarşamba günü saat 16.00 sularında yaptığı açıklamada, "Severek ayrılıyorum," dedi. Neşeli görünmeye çalıştı. Kaderine bir kez daha isyan ediyordu. Ablamızın kurban edilmiş gibi bir hali vardı.