06.10.2008 - 00:43 | Son Güncellenme:
Türkiye’de bazı iç giyim firmalarının reklamlarında kullandığı çocuk fotoğrafları, ürünü tanıtma amacını aşınca Milliyet 2 Ekim 2008 tarihli sayısında, 'Bunun adı reklam mı istismar mı?' başlığıyla medyaya da sorumluluk yükleyen 'çocuk istismarı' sorununu gündeme getirdi.
Ümran Avcı'nın haberinde istismarın boyutları irdeleniyor.
Haberde, çocukların yetişkinler gibi poz verdiği fotoğrafların Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından incelemeye alındığı belirtilirken, kötü niyetli kişiler tarafından internette de yayımlanan bu tür fotoğrafların 'pornografik malzeme' olarak görüleceğine dikkat çekiliyor.
Okurun eleştirisi
Psikiyatr Prof. Dr. Bengi Semerci’nin görüşleri şöyle aktarılmış:
"Bu tür fotoğrafların hem cinsel isteklerin giderilmesi, hem de gerçek yaşamdan kaçış için kullanıldığı bir gerçek. Bambaşka amaçla çekilmiş gibi görünen bu fotoğraflardaki görüntü, çocuklara verdirilen pozlar, satılması istenen malın teşhir amacının üstünde.”
Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer ise bu tür reklamlarda çocukların kullanılmasına izin veren aileler, reklamı verenler ve reklamı yayımlayanlar hakkında çeşitli yaptırımların uygulanabileceğini hatırlatıyor.
Buna karşın 'tartışılan' fotoğrafların haber amaçlı da olsa Milliyet’te de yayımlanması çoğu okurumuzun gözünden kaçmadı.
Kerim Uğur adlı okurumuzun eleştirisi şöyle:
"Haberinizde çocukların iç çamaşırı reklamlarında kullanılmasının doğru olmadığından bahsetmişsiniz. Buraya kadar gayet güzel, ancak, haberi okunabilir kılmak için seçtiğiniz yolu yanlış buluyorum. Çocuk fotoğraflarını yayımlamanızın iç çamaşırı firmasından pek de farklı düşünmediğinizi gösterdiğini düşünüyorum.
‘Böyle verilmemeliydi’
Özellikle de bir kız çocuğunun göğüslerini kapatarak çektirdiği fotoğrafı en önde sunmanız daha da yanlış. Böyle yakışıksız ve paradoksal durumlar Milliyet gibi bir gazeteye yakışmıyor.”
Rezzan Odacı'nın tepkisi de benzer yönde: "Haberiniz dört dörtlük. Çok iyi bir haber ama, şaka gibi, hem bu fotoğrafların yayımlanmasının suç olduğunu söyleyen uzman görüşüne yer veriyorsunuz hem de fotoğrafları yayımlıyorsunuz.
Ayrıca, haberde, 'Çocuklara verdirilen pozlar, satılması istenen malın teşhir amacının üstünde' deniliyor. Siz de bu fotoğrafları yayımlayarak haberdeki amacın üstüne çıkmışsınız.”
Mehmet Şenol adlı okurumuz da "Bu haberi resimli olarak veren Milliyet de istismara yardımcı oluyor. Bu haberin böyle verilmemesi gerekirdi” düşüncesinde.
Yazı İşleri’nin yanıtı
Okur Temsilcisi'nin şikâyetleri iletmesi üzerine Milliyet Yazı İşleri'nin yanıtı şöyle oldu:
"Bu konuyu Yazı işleri masasında biz de tartıştık. Fotoğraf kullanmadan bu reklamların çocuk istismarına malzeme olabileceğini anlatabilmek mümkün değildi.
Ya haberi hiç kullanmayacaktık, ya da bazı eleştirileri de göze alıp, çocukların yüzlerini tamamen kapatmak suretiyle haberi kamuoyu gündemine getirecektik. Haberi kullanmamamız benzeri bilinçsizliklerin devamına yol açacaktı. Sonuçta haberi koymaya karar verdik.”
OMBUDSMAN'IN GÖRÜŞÜ:
Yazı İşleri'nin savunusuna katılmıyoruz.
Fotoğrafı olmayan haberin kendini okutmayacağı ya da haberin önemini azaltacağı yönündeki düşünce, gazetelerin görsel medya ve internetle yarışından kaynaklanan bir endişe.
Fotoğrafla her şeyi anlatmak mümkün olsa muhabirlik-yazarlık olmazdı. Bazen sayfalarca kelimeyi tek kare fotoğrafa sığdırmak mümkün olsa da kimi duyguları ifade etmeye bazen yüzlerce kare fotoğraf yetmeyebilir. Mesajı tümüyle fotoğrafa indirgemek ise gazete okurlarına haksızlıktır. Aksi geçerli olsa savaşı, barışı, aşkı, insanı anlatan yazılar nasıl kaleme alınırdı?
Çocuklarla ilgili tüm süreçlerde, medya yönetimlerinin etik sorumluluğuna, haberlerin yanı sıra fotoğraf ve reklamların da girdiğine inanıyoruz.
Milliyet okurlarının, iç giyim reklamlarını konu alan haberde eleştirilen fotoğrafların kullanılmasını bir çelişki olarak görüp karşı çıkmaları yerinde bir tepkidir. Çocuk dostu yayıncılık konusunda daha duyarlı olmalıyız.