The Others "Derin" dostlar

"Derin" dostlar

15.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Derin" dostlar

Derin dostlar


Ağca'nın cezaevinden kaçmadan önce yakın arkadaşlarıyla objektiflere bu pozu verdi. Karede yer alanların kimliği 20 yıldır çözülemeyen karanlık ilişkilerin bir özeti gibi...


       Takvimler 10 Eylül 1979’u gösterirken beş tutuklu, Maltepe Askeri Cezaevi’nin havalandırma avlusunda objektife poz veriyordu. Adli Tıp’tan kaçış denemesinde başarılı olamayan Ağca, bu fotoğrafı çektirdikten 79 gün sonra askeri cezaevinden firar edecekti.
       Tevfik Ağansoy, Mehmet Ali Ağca, Ahmet Malkan ve Yavuz Çaylan’ın, 21 yıl sonra hala tam aydınlatılamayan suç ortaklıklarının yanıtları, 12 Eylül müdahalesinden tam bir yıl önce, bir fotoğraf karesine sığıyordu. Bugüne kadar gün yüzüne çıkmayan, sadece bir tane bastırılıp 21 yıl gizlenen fotoğrafın kahramanları şöyle:Tevhik ağansoy, Mehmet Ali Ağca, Ahmet Malkan, Yavuz Çavlan...

Ortak "tanıdıklar"

       Maltepe Askeri Cezaevi’ndeki fotoğraf karesine sığan dört kişinin ortak tanıdıkları da vardı. Sanıkların tümü, Oral Çelik’i, Ağca’nın firarını dışarıda organize eden ve gerekli parayı bulan kişi olarak tanımladı. Ağca’nın yurtdışına kaçışını organize eden Abdullah Çatlı ise, Nevşehir Emniyet Müdürlüğü’nden Ağca’ya sahte pasaport çıkarılmasını bile sağladı.
       Aynı fotoğraf karesine sığanların bir başka ortak özelliği de, 12 Eylül sonrası yurtdışında yaşamaları oldu. Birbirleriyle haberleşerek, yardımlaşarak ve bilinmeyen güçlerce kollanarak uzun yıllar Avrupa’da kalan sanıkların arasındaki kirli ilişkiler, Susurluk kazasından sonra ortaya çıktı.

Maceracı örgüt

       21 yıl önce Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca hazırlanan iddianamenin değerlendirme bölümünde gözlerden kaçan şu ifadeler, Milliyet’in ele geçirdiği fotoğrafla büyük önem kazandı:
       “Soruşturma konuları içinde yer alan İpekçi’nin öldürülmesi, Ağca’nın Adli Tıp’tan kaçırılmaya teşebbüs edilmesi, Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçırılması, Ağca’ya sahte nüfus cüzdanı ve pasaport gibi belgelerin temin edilmesi gibi eylemler; Mehmet Ali Ağca, Zülfikar Yasan, Yılma Durak, Hasan Hüseyin Şener, Selçuk Atar, Mehmet Gürbüz, Ahmet Malkan, Abuzer Uğurlu, Yavuz Çaylan, Mehmet Tanaydın, Osman Alasu, Mehmet Metiner, Recep Öztürk, Oral Çelik, Yalçın Özbey ve Mehmet Şener gibi sanıkların maceracı kişilikleriyle oluşturdukları bir teşekkülün ortaya koyduğu eylemlerdir.

       Tevfik Ağansoy
       Aralarında Prof.Dr. Ümit Doğanay’ın da bulunduğu çok sayıda kişinin öldürülmesinde tetikçiydi. Yakalanıp konulduğu Maltepe Askeri Cezaevi’nden 1979 sonbaharında salıverildi. 11 ay sonra “yanlışlıkla tahliye edildiği" anlaşıldı. 12 Eylül’den sonra yakalandı ve itirafçı oldu. Serbest kaldıktan sonra yurtdışına çıkıp Çakıcı ile birlikte çalıştı. MİT adına operasyonlara katıldı. Döndükten sonra 27 Ağustos 1996’da öldürüldü.

       M. Ali Ağca
       İpekçi cinayetinin başrol oyuncusu. Suikastten sonra yakalandı ve çelişkili ifadeler vererek cinayetle ilgili soru işaretlerinin karanlıkta kalmasını sağladı. Son duruşmasında bildiklerini açıklayacağına dair mesajlar verdi. Ardından bir sonraki duruşmaya çıkmadan kaçırıldı. Kaçtıktan sonra Papa 2. Jean Paul’u vurdu. Şimdi başladığı noktaya geri döndü, Kartal Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçmıştı, Kartal Cezaevi’ne konuldu.

       Ahmet Malkan
       12 Eylül öncesinin ülkücü tetikçilerinden. Çok sayıda cinayette onun adı geçti. Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu’nda Fevzi Azırcı adlı öğrencinin cinayetiyle ilgili olarak uzun süre arandı. Yakalandıktan sonra Kartal Maltepe Askeri Cezaevi’ne konuldu. Ağca’nın kaçırılma eyleminin planını hazırladı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıktan sonra yurtdışına kaçtı ve izini kaybettirdi. Halen nerede olduğu bilinmiyor.

       Yavuz Çaylan
       Ağca 1979’da yakalandığında yanında o da vardı. Ağca’nın ifadeleri sonucunda İpekçi cinayetinin ortaklarından olduğu anlaşıldı. Ancak İpekçi suikastindeki rolu tam olarak ortaya çıkartılamadı. Ağca’nın cezaevinden firar organizasyonunda yeraldı. Ancak ifadeleriyle suçluları gizlemek suçundan yargılandı ve 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezasınını tamaladıktan sonra ticarete atıldı, halen çevresinde işadamı kimliğiyle tanınıyor.