The Others "En çok Perihan Mağden'i seviyorum"

"En çok Perihan Mağden'i seviyorum"

27.09.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

"En çok Perihan Mağden'i seviyorum"

En çok Perihan Mağdeni seviyorum
27 Eylül 1998
Haftanın üç günü Yeni Şafak gazetesinde yazıları yayınlanan Kürşat Bumin'in bu yazılarını topladığı kitabı "Medyakronik" piyasaya çıkmak üzere. Bumin'le kitabını ve ona konu olan medyayı konuştuk. Son yıllarda çekiştirile çekiştirile uzatılan, ağızlara sakız olan bir konu medya. Konu sıkıntısı çeken, yazacak bir şey bulamayan medyaya saldırıyor. Peki, bu yazılar içinde dişe dokunur olanları, doğruluğunu kanıtlarla kabul ettirenleri yok mu? Elbette var.
Kürşat Bumin'in Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde yayımlanan yazıları da bunlara örnek oluşturuyor. Genel itibarı ile medya dünyasında yaşanan çarpıklıkları yansıtan yazılar şimdi farklı kitlelere de ulaşabilmesi amacıyla kitap haline getiriliyor. Kitabın adı "Medyakronik". Medyadaki kronikleşmiş durumları hatırlatmak istemiş yazar bir kez daha. Amaç yazılı basında yer alan haberlerin ve daha çok köşe yazılarının klasik söylenişiyle satır aralarını okumak ve yeni anlamlar çıkarmak, belki de söylenmeyeni ortaya koymak. Yani dekonstrüktif bir bakış. Bumin yazdığı gazetenin satış rakamlarından da anlaşılacağı üzere çok geniş bir kitleye hitap edemiyor. Kitap sayesinde bu açığı kapatacağını düşünen Bumin'le Üsküdar'daki evinde söyleştik.
Yazar köşe yazısında çok yeni aslında. Daha önce yazdığı kitapları var ve dışarıdan yazı gönderdiği bazı yayınlar. "Önceden de yazmak istiyordum ama yazdırmıyorlardı," diyor. "Galiba bu yazılı basın çevresinin biraz dışındaydım. Çok arkadaşım var ama. Aslında bir iki girişim de oldu ama tam olacak gibiyken olmadı." Önce herkesin merak ettiği soruyu sordum Bumin'e. Sol görüşe yakın olduğunu söyleyen, yazılarıyla da bunu ortaya koyan biri neden Yeni Şafak gazetesinde yazar? Cevap oldukça tatmin ediciydi. "Bana diğer gazetelerden teklif gelmedi. Ben yazılarımı yazmak istiyordum. Orası da bana yer verdi. Sonra da memnun kaldılar. Haftada iki gündü önce. Üç güne çıkardık. Diğer gazeteler belki zaman zaman tatsız şeyler yazacağımı düşündüler."
"Kitaptaki yazılar neye göre seçildi peki?" diye sordum. Bumin kitaptaki yazıları bir tema çevresinde toplamadığını, sıralamanın tamamen kronolojik olduğunu söylüyor. Ama yine de dikkatli bir seçim olmuş tabii. Farklı lezzetlerden yazılar biraraya getirilmiş.
Her gün bütün gazeteleri şöyle bir taradığını öğrendikten sonra soruyoruz, en sevdiğiniz köşe yazarı kim? Cevap ilginç, Perihan Mağden. Mağden'in yazılarında çok iyi bir humor olduğunu, bunu her gazetecinin beceremediğini söylüyor. Peki ya en semedikleri? "Bir sürü var," diyor Bumin. "Ama söyleyemem. Çünkü onlar benim kaynaklarım. Bazen yazı yazmak için sıkıştığımda hemen ilk iş olarak onların yazılarını okurum. Nasıl olsa bir şey çıkar".
Edebiyat dünyasıyla pek ilgilenmiyor Bumin. Ama şimdilerde kitapla ilgili bir televizyon programı projesi yüzünden şu sıralar daha içli dışlı olmak zorunda kalacak. Yazarları pek iyi tanımıyor, o yüzden de bir ayrım yapamıyor aralarında. Ama masasının üzerinde Ahmet Altan'ın şu tartışmalı "Kılıç Yarası Gibi" kitabını görüyorum. "Okuyorum işte," diyor. Bir de Bilgi Üniversitesi'nde "Haber Analizi" adlı bir de ders veriyor. 1941 doğumlu Kürşat Bumin'in "Medyakronik" adlı kitabı önümüzdeki ay içinde İletişim Yayınları'ndan piyasada olacak. İçindeki yazılar herhalde uzun bir süre daha geçerliliğini koruyacak. Çünkü bu tartışmaların uzun bir süre daha biteceği yok.