Deprem sırasında açığa çıkarak yeraltı sularına karışan Radon gazı bölge insanında kanser riskini arttırdı
Marmara Bölgesi, depremden sonra şimdi de radyasyon tehditi altında. Depremle birlikte yeraltı sularına karışan ve yeryüzünde de radyasyon yayan radon gazı, çevre insanında akciğer kanseri riskini arttırdı.
Bilim adamları, radonun doğada varolan bir gaz olduğunu, ancak sismik aktivitenin yoğun olduğu bölgelerde seviyenin arttığını belirterek, bu gazın insan sağlığına zararlı olduğunu vurguladı.
Çekmece Nükleer Araştırma ve
Eğitim Merkezi (ÇNAEM), yayınladığı bültende deprem - radon arasındaki ilişkiyi ortaya koyarak uyardı. Yayında, radon gazı sıkışmasının depremin öncü işaretlerinden biri olduğu kaydedilirken, deprem sonrası radyasyon yayan bu gazın yeraltı sularına karıştığı ve akciğer kanserine neden olduğuna dikkat çekildi.
Kandilli Rasathanesi yetkilileri de İznik - Mekece fay hattı üzerinde beş ayrı bölgede radon gazının etkisi konusunda bir araştırma başlattı. Kandilli Rasathanesi Jeofizik Bölümü'nde araştırmayı yürüten Doç. Dr. Şerif Barış, gazın deprem olan her yerde görülmediğini ifade etti. Deprem olmayan bölgelerdeki evlerde bile radon gazı bulunduğunu belirten Barış, şöyle konuştu:
"Atom Enerjisi Kurumu'nun evlerde yürüttüğü bir proje var. Yatak odalarındaki radon gazı miktarını ölçüyorlar. Biz sekiz saatimizi yatak odasında geçiriyoruz. Buna bakarak radon gazı nereden az çıkıyorsa o odayı yatak odası olarak öneriyorlar."
İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da radon gazının doğanın kendisinde bulunduğunu belirterek, "Sağlığa zararlıdır. Deprem öncesinde kuyu sularında radon çıkışında fazlalık tespit edilir. Bunlar akademik değerdeki ölçümlerdir. Marmara ve çevresinde bir deprem izleme ağı kurulup bunun içinde radon gazı miktarının periyodik olarak ölçülmesini öneriyoruz. Bu araştırmanın deprem bölgesinde yapılması gerekir" dedi.
Radon nedir?
Radon, radyasyon yayan ve akciğer kanserine neden olan bir gaz. Doğal uranyumun parçalanmasıyla oluşuyor. Radon uranyumun mevcut olduğu tüm kayalardan, topraktan geliyor ve gaz olması nedeniyle bulunduğu ortamın boşluklarında ilerleyerek atmosfere kaçma eğilimi gösteriyor.
Sıcaklık, basınç farklılıkları, nem gibi etkenler bu kaçışı hızlandırıyor. Radon gazı yayılımının görüldüğü birinci yer sismik aktivitenin yüksek olduğu yerler. Genellikle mineral yatakları ve bakır madenleri çevresi radon gazının doğal olarak yüksek seviyelerde görüldüğü diğer yerler arasında.
Radon bir soy gaz olduğundan toprak altında kolayca yüzeye ve toprak altı su kaynaklarına sızabiliyor. Radon gazı, depremden sonra özellikle binaların bodrum katlarında ortaya çıkıyor. Ayrıca sismik aktivitelerin yüksek olduğu bölgelerde bina zeminin doğal yapısı değişip gazın akımına yol açtığı için yeni çatlaklar oluşturuyor.
Elde var soğuk...
Marmara ardından da Düzce depremi vurdu. Yakınlarını, evlerini, pabuçlarını ve oyuncaklarını kaybetti. Şimdi elde var soğuk, içi su dolu çadır. Birkaç tahta parçalarının tutuşturulmasıyla vücudunu saran sıcaklık az sonra yerini yine soğuğa bırakacak.