The Others Gazi'nin 'Pehlivan' şoförü

Gazi'nin 'Pehlivan' şoförü

09.11.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gazi'nin 'Pehlivan' şoförü

Gazinin Pehlivan şoförü

Atatürk'ün altı yıl boyunca makam şoförlüğünü yapan Ahmet Fahri Uçar artık hayatta değil. Altı yıl boyunca Ata'nın en yakınında tarihe tanıklık eden Pehlivan Fahri, O'na saygısızlık olur diye tek bir anısını gazetecilere anlatmamış

1932'li yılların Ankarası'nda iyi araba kullanan az sayıdaki asker arasından Atatürk'ün makam şoförlüğüne seçilen Ahmet Fahri Uçar artık hayatta değil.
Atatürk'ü kendisine örnek alan, çocukları ve torunlarına anlatan `Şoför Pehlivan Fahri, "Ben Atatürk'ün mavi şimşek gibi çakan gözlerine bakamazdım. Disiplinli, ama sevecen, her zaman şık ve bakımlıydı" dermiş.
Oğlu ve torunu da yaşamını yitiren `Pehlivan Fahri' için aynı şeyi söylüyor "Gözlerine bakmaya korkardık, disiplinli, her zaman şık, otoriter, ama sevecendi."
Babası Ahmet Fahri Uçar'ın kendilerine en büyük miras olarak Atatürk'e hizmet etmesinin gururu ve anılarını bıraktığını kaydeden Aslan Uçar, çocukluğunda masal yerine babasının Atatürk'le ilgili anılarını dinlediğini söyledi. Ahmet Fahri Uçar, diğer 5 şoför arkadaşıyla en çok Atatürk'ün manevi kızı Ülkü'yü kandırıp çikolatalarını yediklerini ve bir Rus güreşçiyle Atatürk'ün önünde güreş tutup yendiği için Atatürk'ün alnından öpmesini anlatmaktan hoşlanırmış.
Atatürk yanında çalışanlara otoriter ama sevgiyle yaklaşırmış. Birisini yanına çağıracağı zaman "Asker evladım, bir dakika gelir misin?" diye seslenirmiş. Şoför Fahri'ye de "Evladım" diye hitap etmiş.
Şoför Fahri en büyük gururunu Atatürk'ün onu alnından öptüğü gün yaşamış. Atatürk şerefine düzenlenen güreş karşılaşmalarında güreşecek olan Türk pehlivanın güreşe çıkacağı gün kolu kırılmış. Herkes ne yapacağını düşünürken, şoför Fahri, "Ben güreşirim" diye ortaya çıkmış. Şaşırmışlar, Atatürk'ün seyrettiği karşılaşmada Rus pehlivanı yenince Atatürk "Afferin evladım" diyerek bütün seyircilerin içinde alnından öpmüş. Şoför Fahri, "sevinçten öleceğimi sandım" diyerek bu anısını yıllarca çocuklarına anlatmış.
Neşeli ve mutlu geçen 6 yıllık makam şoförlüğünün en acı gününü 10 Kasım 1938 günü yaşadığını anlatan Fahri Ahmet Uçar'ın makam şoförü olarak son görevi doktoru alıp Dolmabahçe'ye getirmek olmuş. Atatürk'ün ölüm haberini alınca bütün çalışanlar saatlerce gözyaşı dökmüşler. Atatürk'ün çenesinin bağlandığı mendili ve kahve içtiği son fincanı yıllarca hatıra olarak saklayan Ahmet Fahri Uçar yıllar sonra oğlunu ve karısını da kaybetmiş, ancak iki cenazede de ağladığını gören olmamış.
Şoför Fahri ve köşkte çalışan arkadaşları yıllar sonra bir araya gelmişler. Atatürk'e bir saygısızlık olmaması için Atatürk'le ilgili anılarını gazetecilere anlatmama yemini etmişler. Yemini tutan Ahmet Fahri Uçar en çok bazı kesimlerin "Atatürk dinsizdi" suçlamalarında isyan etmiş. Her zaman "Atatürk dinsiz değildi. Annesinin mevlidinde Paşa'nın güzel sesiyle Kur'an okuduğuna tanık oldum. Kandil geceleri içli içli Kur'an okurdu" diye tepki göstermiş.
Ahmet Fahri Uçar'ın hayatı boyunca Atatürk'ü kendisine örnek seçtiğini anlatan oğlu Aslan Uçar ve torunu Sami Uçar, "Bir gün kravatsız sokağa çıktığını görmedik. Her zaman uyumlu giyinir, traş olurdu. Çok disiplinliydi. Otoriterdi, ama gerektiğinde sevgisini gösterirdi" diye konuştular.