The Others Geleceğin jeti JSF

Geleceğin jeti JSF

18.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Geleceğin jeti JSF

Geleceğin jeti JSF


Daha hızlı, daha görünmez ve daha öldürücü... Boeing’in aralarında Türkiye’nin bulunduğu bir konsorsiyum tarafından ürettiği 21’inci yüzyılın jeti işte bu özellikleri taşıyor


       “Yeni Ufuklar" isimli stratejilerini geçen hafta açıklayan Boeing, geleceğin kapılarını açtı. 100’e yakın gazetecinin katıldığı toplantıda gökyüzünde internete girmeyi sağlayan sistemler, 2010’dan sonra göklerde görebileceğimiz hayalet savaş uçakları ve füze sistemleri tanıtıldı.
       10 günlük gezi boyunca Boeing’in, Seattle, St. Louis, Florida ve California’ya yayılan değişik üretim merkezleri tek tek gezildi.
       Boeing’in başkanı Phil Condit, yaptığı tanıtım konuşmasında en büyük varlıklarının 62 ülkede, 64 bini yüksek mühendis 200 bine yakın çalışanı olduğunu belirtti.
       Boeing, matematikçiden biyolojiste, bilgisayar mühendisinden fizikçiye kadar uzanan bu insan sermayesiyle küçük jetlerden kargo uçaklarına, helikopterlerden uzay mekiğine kadar geniş bir yelpazede değişik taşıtlar üretiyor.

       İlginç ortaklıklar
       Boeing yetkilileri, ilerlemenin en iyi yolunun ortaklıklardan geçtiğini vurgularken bunun için ABD ve dünyanın dört bir yanındaki şirketlerle iş birliği içinde olduklarını belirtti. Özellikle Lockheed Martin ile böyle bir ortaklık kurulduğunu belirten Condit, bazı alanlarda rekabette olduğu bu şirket için “Haftanın belli günleri ben de şaşırıyorum: Bugün rekabet mi yapmalıyız, yoksa beraber mi çalışmalıyız diye kendi kendime soruyorum" dedi.
       Boeing , elektronik ticarete de sağlam bir şekilde girdi. Ortak oldukları 950 şirket, 4 bin kullanıcı, günlük 20 bin alışveriş, satılan 3 bin kalem mal ve 400 milyon dolarlık alım satımla Boeing, internetin en büyük firmalarından biri olmaya aday.

       21. yüzyılın jetleri
       Yakın bir zamana kadar dünyanın en ileri teknolojisi olarak adlandırılan F - 16 ve 18 gibi jetler giderek tarihe karışıyor. Yeni yüzyılın uçakları, eskilerine oranla iki kat daha hızlı, çevik ve daha fazla yük taşıyor olacak.
       Joint Strike Fighter adıyla havacılık tarihinde yeni bir sayfa olan jetler, yine Boeing’in birleştirici şemsiyesi altında hayata geçiriliyor. Bu oluşumun içinde Türkiye de yerini aldı. Türkiye, İngiltere, Danimarka, Norveç, Hollanda, Kanada, İtalya, Singapur ve İsrail’in katkılarıyla hazırlanan JSF, ilk defa bu kadar geniş katılımlı bir ortaklığın ürünü olarak da değişik bir rekora imza attı.
       Aktif katılımcı ülkelerin JSF’ye de diğer ülkelerden daha erken sahip olacağı belirtiliyor.

       Şimdiden sipariş yağıyor
       JSF, 6.8 ton benzin alabilirken yaklaşık 7 ton yük taşıyabiliyor. Diğer uçaklar gibi yatay iniş - kalkışının yanında uçak gemileri için dikey iniş - kalkış yapabilen özellikler uçağa şimdiden eklenmiş durumda. Gövdenin üretilmesi aşamasında kullanılan yeni malzemeler sayesinde yüzde 40 daha ucuza maletmek mümkün hale getirilmiş. Bunun yanında uçağın, radarda tamamen görünmez hale gelebilmesi için eksozdan çıkan sıcak havanın soğutulması sağlanmış. Amerikan Hükümeti, deniz ve hava kuvvetlerinin sağlamlaştırılması için şimdiden 2 bin 850 adet JSF sipariş etti. Arkadaşımız Serhat Ayan, Boeing’in örnek olarak üretimine başladığı uçağı incelerken görülüyor. Asıl üretim 2008 yılında başlayacak.

       Gökyüzünde Milliyet okumanın keyfi
       Boeing en önemli gelişmelerinden biri de uçakta internete girmeyi sağlayan sistemler kurması. Bu sistemler sayesinde yolculuk boyunca kesintisiz ve çok büyük bir hızla internete bağlanmak mümkün hale gelecek.
       Yolcular, uzun uçuş boyunca internetin tüm olanaklarından faydalanırken televizyon seyredebiliyor, en son haberleri dinleyebiliyor, gazetelere ulaşabiliyor üstelik güvenli bir biçimde alışveriş yapabiliyor.
       Boeing yetkilileri, uçaktan yapılan alışverişin, yolcunun indiği ilk durağa getirilmesi için şimdiden çalışmaya başlamış.
       İlk örnekler 2001’de başlayacak, 2004’te tüm dünya üstünde yapılan yolculuklarda internet mümkün hale gelecek.
       İnternet bağlantısı, şu anda uçmakta olan eski model uçaklara da takılıyor. İşinin ehli mühendislerin bu montajı sadece birkaç saatte gerçekleştirilebileceği belirtiliyor.

       Uzay yolculuklarına beş kala
       Boeing’in gerçekleştirilen “Yeni Ufuklar" turunun en heyecan verici duraklarından biri de Florida’daki Kennedy Uzay Üssü oldu. Uzay projelerinin gerçekleştirildiği üssün en ilginç noktası sınırları içinde binlerce timsahın serbestçe gezebilmesi.
       Uzay konusunda Boeing’in çalışmaları, NASA için yapılanlarla da sınırlı değil. Sea Lunch isimli bir platform, deniz üstünden uzaya ticari füzeler göndermek için kullanılıyor. Rus ve Norveç gibi ülkelerin uzay konusundaki teknolojilerini bir araya getiren Boeing, saatte birkaç kilometre hızla ilerleyen platformdan uzaya füze gönderilmesini sağladı.
       Sea Lunch’ın en ilginç yönlerinden biri tam Ekvator çizgisine kadar ilerleyip uyduları uzaya buradan atması. Böylece uzaya gönderilen füzelerden çıkan araçlar, yörüngeye oturtulabilmek için uzun uğraşlar vermiyor, yakıtını ve dolayısıyla kullanım ömrünü harcamamış oluyor.

       60 milyar dolarlık adam...
       Boeing firmasının Başkanı Phil Condit, tam 60 milyar doları yönetmesine rağmen oldukça mütevazı bir kimlik taşıyor. Boeing’in ana binası içinde fazla büyük olmayan bir odada işlerini yürütüyor. 84 yıllık köklü bir şirketin 7. başkanı, şirketin yapısını giderek üreticiden son çözümleri sunan bir servis şirketine çevirmeye çalışıyor. Helikopter, Uzay Mekiği ve uçakların yanında internet ve medya organlarıyla da ilgileniyor ve “Neden bir gün Boeing de CNN gibi bir medya kuruluşu haline gelmesin" diyor.
       Eski bir pilot olan Condit, evinde eğlence olsun diye mühendislik de yapıyor, uçmak yerine simülatöre biniyor. Bundan birkaç yıl önce geldiği Türkiye’den çok etkilenmiş. Türk insanın havacılık konusundaki bilgisini takdir ediyor. Bu arada annesi ondan önce ve sonra 7 kez Türkiye’ye gelmiş. İstanbul’dan otomobil kiralayan 80 yaşındaki “maceraperest" annesi, iki hafta boyunca tüm Ege kıyısını dolaşarak güneye kadar inmiş.