The OthersHer zaman halkın Hanımefendisi'ydi

Her zaman halkın Hanımefendisi'ydi

07.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Her zaman halkın Hanımefendisi'ydi

Her zaman halkın Hanımefendisiydi

Gülsün Bilgehan, Milliyet'te yarın başlayacak "Çankaya'nın Hanımefendisi" adlı kitapla ilgili olarak "Mevhibe İnönü'nün hayatı Cumhuriyet'in evrimini anlatır" diyor

GÜLSÜN Bilgehan, "kendimize saklamamız haksızlık" diyerek, ilk kitabı "Mevhibe"nin ardından, üç yıllık bir çalışmayla büyükannesi Mevhibe İnönü'nün yaşamının 1938'den ölümüne dek uzanan bölümünü "Çankaya'nın Hanımefendisi" adıyla kaleme aldı.
İsmet İnönü'nün, Atatürk'ün yaşama veda edişiyle başlayan Çankaya yıllarında en yakın desteği olan Mevhibe Hanım'ın yaşadıkları, tanıklıkları, sadece tarihe ışık tutmuyor, aynı zamanda Türkiye'nin çağdaşlık ve demokratikleşme yolunda zaman zaman tökezleyen adımlarını da göz önüne seriyor.
Bilgehan, pencere kafesi ardından gördüğü Miralay İsmet Bey'le evlendiği gün yaşamı değişen Mevhibe Hanım'ın yaşamını kaleme alma nedenini şöyle açıkladı:
"Çok şaşırmıştım. O kadar çok malzeme vardı ki. Mevhibe Hanım, Dede Paşa'ya yazdığı mektupların müsveddeleriyle, onun kendisine yolladığı mektupların kopyalarını bile saklamıştı. Milli Şef'in küçük kızı annemin 1944'te yazmaya başladığı güncesi de bana yol gösterdi. Ailenin, yıllar boyu birbirine yazdığı yüzlerce mektubu inceledim. Gazete arşivleri, kitaplar, belgeler, herşey bana yardım etti. Öğrendiklerimi ve yaşadıklarımızı kendimize saklamamız haksızlık diye düşündüm. Yeni kuşağa Mevhibe Hanım'ın kişiliğinde anlatmam gerekenler vardı. Yazmaya karar verdim."

"Çankaya'nın Hanımefendisi" 1938'de başlıyor. Mevhibe Hanım, eşinin cumhurbaşkanı olması ardından, biraz da isteksiz, çok sevdiği Pembe Köşk'ten Çankaya Köşkü'ne taşınıyor. Bilgehan, Çankaya'nın ilk hanımefendisinin savaş, çok partili hayata geçiş, İnönü'nün muhalefet yıllarını şöyle anlatıyor:
"Çankaya Köşkü'nde çok sade bir yaşamı olmuş, orta halli bir Türk ailesi yaşantısı sürmüşler. Çocuklarını idealist, dürüst ve vatansever yetiştirmişler. Onun hayatı, aslında Cumhuriyet'in evrimini anlatır. Peçeli çarşaflı bir kadınken, kısa kollu elbiseler giyen, eşinin teşvikiyle ehliyet alıp otomobil kullanan, ata binen, balolarda danseden çağdaş bir Türk kadınının önderliğini yapar. Mütevazı ama etkin. Yardımsevenler Derneği'yle Türk Kadınlar Birliği'ni kurar. Protokolün değil, 1950'den sonra da Türk halkının hanımefendisi olarak kaldı."

Bilgehan, Mevhibe Hanım'ın "etkin kadın" dışındaki özelliklerini de şöyle sıraladı: "İsmet Paşa'yla aşkları hiç bitmedi. Uzun beraberliklerde görülen, sadece dostluğa dayalı bir ilişkiye hiç dönüşmedi. 50. evlilik yıldönümlerinde, bir gazetede İsmet Paşa'nın sekreteriyle kolkola çıkan resminin, kıskançlık tepkisine yolaçtığını dinlemiştim. Bunalımlı döneminde bile kimseyi kırmayan, çok vefalı bir insandı. Geleneklerine bağlıydı, ama çağa ayak uydurmayı bildi."
Bilgehan, "Çankaya'nın Hanımefendisi"nin bugünkü tartışmalara ışık tutacak yönünü de şöyle anlattı: "Bugün kadınlarımız ya çok gelenekçi ya da kendine Türk kimliği dışında bir kimlik arıyor. Mevhibe Hanım ikisini çok iki bağdaştırmış. O dönemde Türk kadınlarına örnek olması gerekiyordu. Atatürk ve İnönü'nün önderliğindeki çağdaş Türk erkeklerinin büyük desteğiyle, o ve diğer aydın kadınlar bunu başardı. Kadınlarla erkekler büyük bir savaş verdi."
Paris Üniversitesi'nin Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde yükseköğrenim gören ve halen Bilkent Üniversitesi'nde gazetecilik ve çeviri dersleri veren Bilgehan, Mevhibe Hanım'ı halkın hanımefendisi yapan sürecin tarihe ışık tutan yönüyle çok şeyi anlatacağına inanıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler