Hoca yardım etmedi

Ankaradaki gizli ikametgahında Milliyet'e konuşan sürgündeki Afgan lider Dostum, Demirel ve Özal'ın yardımlarından övgüyle bahsetti

ŞERİATÇI Taliban hareketine karşı mücadele eden Afganistan'ın Özbek lideri Raşit Dostum, Ankara'daki gizli ikametgahının kapılarını ilk defa Milliyet'e açtı.
Dostum, Taliban hareketini eleştirdi, kendisine ihanet eden Özbek lider Abdül Malik'e müzakere önerdi. Yakında Afganistan'a döneceğini söyleyen Dostum, "Erbakan'ın siz Afganistandayken bir yardımı oldu mu?" biçimindeki soruya karşılık, "Hayır, olmadı. Ancak Demirel ve Özal'dan yardım gördük" dedi. Dostum, Türkiye'nin yardımı olmasaydı Özbek hareketinin bu kadar uzun ayakta kalamayacağını da belirtti.
Dostum, Abdül Malik ile anlaşmazlıkları konusunda şunları söyledi:
"Abdül Malik beni Moskova yanlısı olmakla, KGB'ye hizmet etmekle suçladı. Bunların hepsi gerçek dışı. Moskova ile görüşmeler yapan kendisidir. Bu arada kendisinin Pakistan ile de irtibatı var. Hem, Talibanları destekleyen Pakistan istihbaratı ile görüşüyor hem de onlardan para alıyor. Ben Kuzey Afganistan'a hakimken Talibanlara geçit vermiyorduk. Şimdi Talibanlar kuzeye de sızdı. Elimde yetişen Malik'in bana ihanet ederek Talibanlarla işbirliği yapması büyük yanlış oldu. Malik para için halkını sattı. Malik, benim aleyhimde propaganda yapmak için, kardeşi Resul Pehlivan'ı da benim öldürttüğüm yalanını çıkarttı. Asıl Pehlivan kardeşi Malik ile anlaşamazdı. Pehlivan üç kere Malik'i öldürmek istedi, hepsini ben önledim."
Dostum, her şeye rağmen, Özbek milletinin çıkarı için Malik ile görüşmeye ve müzakere masasına oturmaya hazır olduğunu söyledi.
Taliban hareketini de eleştiren Dostum şöyle dedi:
"Talibanlar okulları kapattılar, kadınların sokağa çıkmasını yasakladılar, kadınların telefonda bile konuşmasına karşı çıktılar. Allah'a şükür biz de Müslümanız, ama biz böyle Müslümanlık görmedik. Bu nasıl Müslümanlıktır. Taliban'a yardım eden günahkardır. Pakistan istihbaratı ve Suudi Arabistan'daki bazı şeyhler Talibanlara yardım etmese bu hareket bir ay içinde biter. Talibanlar medreseden çıkıp savaşmayı, tank, top, tüfek kullanmayı nereden öğrendi? Onlar savaşmayı bilmez ki. Pakistan'dan gelen gönüllü askerler bile savaşıyor. Ben ABD'nin Talibanlara yardım ettiğini sanmıyorum. ABD demokratik bir ülke, Talibanlar ise hukuk tanımayan köktendinci güçler."
Dostum, Talibanların uyuşturucu madde kaçakçılığı da yaptığını belirterek, "Elimizde kesin bilgi yok, ama bu ticaretten PKK'nın da yararlanması mümkün" dedi. Dostum, ABD'nin kendisinden yardım istediğini, bunun üzerine tonlarca afyon yakarak imha ettiklerini de hatırlattı.

Ankara'daki ikametgahında gizlenen General Dostum hem Türkiye hem de Afganistan'daki gelişmeleri yakından izliyor. Afganistan'ı özlediğini ve mücadelesini sürdüreceğini belirten Dostum, "Geceleri uyku uyuyamıyorum. Sürekli Afganistan'ı düşünüyorum" diyor.
Dostum'un Ankara'daki ikametgahı mütevazi ancak işlevsel. Büyük ekran kablolu televizyon, telefon, faks, video, müzik seti, radyo, yani dünya ile iletişim kurmak için gerekli her şey var. Dostum'un Türkiye'deki masraflarının bir bölümünü kendisi, bir bölümünü de Türkiye karşılıyor. Kapısında sivil Türk güvenlik güçleri hazır bekliyor.
Kendisiyle görüşürken, bir ara televizyonda, Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller'in Mesut Yılmaz ve Süleyman Demirel'i eleştiren konuşmalarına takılıyor. "Ne güzel" diyor; "Demokrasi ne güzel. Sizde herkes konuşarak tartışıyor. Bizde olsa hemen savaşırız, birbirimizi öldürürüz."