İdam, Öcalan’ı kurtarır

Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Muhittin Fisunoğlu, idama karşı olduğunu belirterek, "Devlet adam öldürmez ama Apo'nun durumu başka. Aslında idam onu kurtarır" dedi.

Tunca Bengin

Fisunoğlu, Fethullah Gülen'in devleti ele geçirmeye yönelik sözleri konusunda ise, "İrticai faaliyetlerde bulunanların ileride din esasına dayalı bir devlet kuracağına ilişkin bilgiler geliyordu. Bunu devletin bilmemesine imkan yok" diye konuştu. Gülen'le ilgili kasetlerin askerler tarafından sızdırıldığı iddialarına karşı çıkan Fisunoğlu, "Askerin elinde olsaydı derhal işleme koymak için ilgili makamlara iletilirdi, Bunu saklamak da suçtur" ifadesini kullandı.

"Önce Öcalan"

Terörist Abdullah Öcalan'ın yargılanmasını değerlendirirken idama karşı olduğunu vurgulayan Fisunoğlu, "Devlet insan öldürmez. Avrupa Birliği de idama karşı olduğunu ifade etti. Bizim de uymamız gerekir. Yalnız Apo'nunki, `Devlet kişiyi öldürmez' durumuna girmez. Devleti bölmek, yıkmak için teşkilat kurmuştur. Binlerce insan öldürtmüştür. İdamdan başka yolu yok. Şu nedenle yok: Bir kere bu yola tevessül edeceklere ders olsun, ikincisi bu kişi suçunun cezasını görsün" yorumunu getirdi.
Ölüm cezasının Öcalan için kurtuluş olacağını savunan Fisunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birkaç dakikalık bir eziyet onu öbür tarafa gönderiyor. Aslında buna idam cezası verilmese de hücrede bir ömür yaptıklarının manevi cezasını çekse. Ama ateş düştüğü yeri yakar. Binlerce şehit anası, babası, kardeşi, çocuğu var. Bu insanların içi yanıyor. Onlar için üzüntü olur."
Devletin tehditlere pabuç bırakmayacağını belirten Fisunoğlu, "Aksi takdirde devletlik vasfını kaybeder. Yasalara göre hareket etmek durumundadır. Hukuka siyaset etki yapmaz, yapmamalıdır. Şu aşamada iyi biliyorum ki; çeşitli ülkelerden Türkiye'ye `asmayın' diye baskılar vardır" dedi.

Sepetteki çürük elma

Ordunun öteden beri "irticai sızma"ya karşı gereken önlemleri aldığını anlatan Fisunoğlu, "Harp Okullarına çok cüz'i öğrenci alındığı için ince elenip sık dokunur. Laik, demokratik, Atatürkçü düşünce yapısı dışındaki insanın oraya nüfuz etmesi çok zor" diye konuştu. Askeri liselere zaman zaman sızma olduğunu belirten Fisunoğlu şunları kaydetti:
"1983 - 1985 arasında askeri liselere fen lisesi sınavlarında sıralamaya giremeyenler alındı. O dönemde irticacı gruplar bunu fırsat bilip, taraftarlarını sokmayı başardı. 15 yaşındaki bir çocuğun kafa yapısını bilemezsiniz. Okul dışında irticai olarak faaliyet gösteren yerlere girip çıktığını tespit ederek anlarsınız. Bunlar cımbızla tek tek ayıklandı. 350 - 400 öğrenci okuldan uzaklaştırıldı. Saklı kalanlar, hatta üst rütbelere kadar gelenler olabilir. Bunlarda ya sicil ya da askeri şura yoluyla uzaklaştırılmışlardır. Bizim düşüncemiz şu: Sepette bir çürük elma varsa hepsini çürütür."

Fethullah Gülen olayı

Görevde olduğu dönemde, irticai faaliyette bulunan kişilerin ileride din esasına dayalı devlet kuracaklarına dair bilgiler geldiğini anlatan Fisunoğlu şunları söyledi:
"Ayrıntı veremem, ama geliyordu. Devletin bunu bilmemesine imkan yok. Devletin kaynakları var, emniyet, MİT, Dışişleri var, mektuplar, fakslar her yerden bilgi akıyor. Bunlar gelir, üst kademelere (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, ilgili bakanlar) iletilir, değerlendirilir. Fethullah Gülen'in okul açtığı biliniyordu. Bu safhaya gelinmemişti, ama biz değerlendiriyorduk. Düşünüyorduk ki, bunlar kendisine taraftar yetiştiriyor. İleride din esasına dayalı devlet kurmak için zeminlerini hazırlıyorlar."

Devlet ve hükümet

Fisunoğlu, Gülen olayında devlet ve hükümetin karşı karşıya kaldığı yolundaki görüşlerini ise şöyle değerlendirdi:
"Devlet muhafazakardır, Atatürkçüdür, laiktir, cumhuriyetçidir, hukuka saygılıdır. `Hükümet değil midir?' diyeceksiniz. İşte devlet, gelen hükümetlerin fazla taviz vermesi nedeniyle biraz temkinli bakar. Tabiri caizse, kendi gibi düşünmesini ister. İşbaşına gelen hükümet de `Ben seçilmişim, benim düşüncem hakim olacak, devleti bu yönde yönlendireceğim' der. Ayrılık buradan kaynaklanır. Bu düşünceleri değiştirmeye kalkışması devlet dediğimiz kitleye ters düşüyor. Özellikle askeri kesime. Ana temalara dokunmadan kültürü geliştirsin, eğitimi geliştirsin, sosyal yapıyı geliştirsin yeter. Gelenler geçici, ama devlet kalıcı."

"Fikirde sürç - ü lisan olmaz"

Siyasi partilerin iktidara gelmek uğruna her yola başvurduklarını, ancak bunun çok tehlikeli olduğuna da değinen Fisunoğlu, şöyle devam etti:
"Siyasi partiler bazı düşünceleri benimser görünürler, ama iktidara gelince ayakları yere değer. İnsan muhalefetteyken bir şey bilmez. O nedenle muhalefet liderleri de MGK'ya girmeli. Konuşmaları görerek, geleceğe kendisini hazırlamalı."
Fisunoğlu, Gülen'in özür dilemesini de şöyle yorumladı:
"Önce söyleyip sonra `Öyle mi söylemiştim affedersiniz' dediniz mi, sözünüze güvenilmez. Sürç - ü lisan olur, ama fikirde sürçi lisan olmaz."

Son sözünü söyleyecek

Ersan Atar
Sanık terörist Abdullah Öcalan'ın yarınki duruşmada söyleyeceği son sözünde, esas hakkındaki savunmasında dile getirdiği "tarih önünde ve ahlaki açıdan beraat" temasını işleyeceği öğrenildi.
Öcalan'ın, klasik anlamda birkaç cümleden ibaret olmayacağı belirtilen son sözünde, "ilk ve esas hakkındaki savunmalarındaki anlatımlarını daha çarpıcı ifadelerle tekrarlayacağı" kaydedildi.
Öcalan'ın yarınki duruşmada, Kürt sorunun çözülmesi kararlılığının ortaya konularak kendisi hakkında idam cezası verilmemesi durumunda gücünü hangi alanlarda kullanabileceğini daha net ifadelerle anlatması bekleniyor.
Esas hakkındaki mütalaayı "çok önemsediği" belirtilen Öcalan'ın, mahkemeye, "Eğer idamıma karar vermeyi düşünüyorsanız, savunmalarımdaki samimiyetin de gözönüne alınarak, 59. maddenin uygululanmasını talep ediyorum" diyeceği kaydedildi.
Türk Ceza Kanunu'nun 59. maddesi, idam istemiyle yargılanan sanıkların ifadelerindeki samimiyet ve sanığın mahkeme heyetine saygı göstermesi durumunda idam cezası yerine ömür boyu hapis cezasını öngörüyor.
Öcalan'ın yarınki son sözleri sırasında kendisi hakkında idam kararı verilmesi durumunda örgütün eylemlerinin yoğunlaşacağı uyarısını tekrarlaması bekleniyor.

Muhittin Fisunoğlu

1928 doğumlu Fisunoğlu, 1948’te Harp Akademisi, 1962’de Fransız Harp Akademisi’nden mezun oldu. Sırasıyla Kıbrıs 28. Tümen Komutanlığı, Genelkurmay teşkilat Eğitim Daire Başkanlığı,Genelkurmay Harekat Başkanlığı, 5. Kolordu Komutanlığı, Harp Akademileri Komutanlığı, Ege Ordu Komutanlığı, İstanbul 1. Ordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulunan Fisunoğlu, Genelkurmay Başkanı olması beklenirken emekli oldu.